Uygulamalara karşı çıkan ve güç getiremeyen mülteciler son çare olarak ya intihar teşebbüsünde bulunuyorlar ya da açlık grevi yaparak seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Hak gaspı nedeniyle açlık grevine girenlerden biri de Seyhan Uludağ. Thurgau Kantonu’na bağlı Frauenfeld’de bir mülteci kampında kalan Gazeteci Seyhan Uludağ, kampta keyfi uygulamalara maruz bırakıldığı gerekçesi ile 7 Mayıs 2021 tarihinden bu yana açlık grevi yapıyor.
Sesini duyurmak için açlık grevine başladığını söyleyen Seyhan Uludağ, açlık grevine giden süreçte karşılaştığı uygulamaları şöyle anlatıyor;
“Türkiye’de yaşadığım işkence ve baskı sonucunda 28 Eylül 2020 tarihinde İsviçre’ye geldim. Yaşadığım travma nedeni ile 4 ay psikiyatri hastanesinde yatılı tedavim sürdü. Tedavim hala devam ederken, bu kapsamda 5 ayrı ilaç kullanmakta, hafta da 1 gün de psikolog görüşmem devam etmekte.
Uyku ilacı kullanmam ve kötü geçirdiğim bir gece sonrası uyanamamaktan dolayı doktorla olan görüşmeme gidemedim. Sabah doktorumu telefonla arayarak durumumu aktardım. Doktorum bu durumun normal olduğunu, ilaçların etkisinde kalabileceğimi söyledi. Doktorum kamp yönetimini arayarak “randevusuna gelemeyen hastasının durumu hakkında bilgisi olduğunu ve kamp yönetiminden para talebi olmadığını“ söyledi. Kamp yönetimi buna rağmen, cezalandırma kapsamında benden tren bileti parasını kesti. Durum bu kadar açık olmasına rağmen, kamp yönetimi baskıcı tavırlarından vazgeçmedi.
Avukatım, kamp yönetimi ile yaptığı görüşmede; “Yaptığınız hukuksuz, hiçbir resmi dayanağı olmayan baskı ve cezalandırmadan vazgeçilmesini istiyoruz” demesine rağmen yönetimin şu anki tutumu devam etmektedir. Kamp sorumlusu ile yaptığım görüşmede sorumlu olan kişi bana, cezalandırma yönteminden vazgeçmeyeceklerini belirtip “Kurallarımıza uyacaksın, sizi buraya biz çağırmadık“ dedi ve beni tehdit ederek açlık grevinden vazgeçmemi, aksi takdirde öleceğimi söyledi.
7 Mayıs’tan bu yana açlık grevindeyim ve sürekli olarak kilo kaybediyorum. Benim açımdan sorun para meselesi değil. Sorun, bizlere yapılan keyfi cezalandırmaların kalkması. Keyfi bir şekilde dayatılan uygulamalara boyun eğmeyeceğim.“
İsviçre’deki kamplarda mültecilere, hem yeme-içme hem de kişisel ihtiyaçlarını karşılamaları için haftada 50 ile 80 frank arasında değişen ücretler veriliyor. Mülteciler kamp kurallarına uymadıkları takdirde, bu paranın büyük bir kısmı ceza olarak kesilebiliyor.
