İsviçre’de referandum ve halk inisiyatifi
REFERANDUM NEDİR?
Referandum, Federal Parlamento’nun çıkardığı bir yasaya karşı çıkıldığında gündeme gelir.
Yasa, resmi gazetede yayınlandıktan sonra 100 gün içerisinde, İsviçre genelinde, oy hakkına sahip kişilerden (İsviçre vatandaşı ve 18 yaş üzeri) toplanmış geçerli 50 bin imza ile bu yasa değişikliği halk oylamasına sunulur.
Yapılan oylamada, İsviçre genelinde %50‘nin üzerinde “Hayır“ oyu çıkarsa yasa değişikliği engellenmiş olur.
İsviçre’de, Federal Parlamento`da kabul edilen bütün Anayasa değişiklikleri halk oylamasına sunulmak zorundadır. Ancak aynı zorunluluk Parlamento`nun yasa ve benzeri kararları için söz konusu değildir.
Eğer Parlamento kararına karşı geçerli bir “Referandum” yoksa, karar yürürlüğe girer.
HALK iNiSiYATiFi NEDiR?
Yeni bir yasa çıkarmak veya bir yasanın herhangi bir maddesini değiştirmek istiyorsanız, 18 ay içerisinde İsviçre genelinde oy hakkına sahip kişilerden (İsviçre vatandaşı ve 18 yaş üzeri) geçerli 100 bin imzanın toplanması gerekir.
Halk inisiyatifi oylamasından çıkacak olan herhangi bir kararın sadece seçmenler tarafından değil, aynı zamanda kantonların çoğunluğu tarafından da kabul edilmesi gerekir.

Seçmen çoğunluğu için oylamada ülke çapında kullanılan toplam oy miktarı dikkate alınırken, her kantonda kullanılan oyların hangi yönde çoğunluk sağladığına bakılır.
İsviçre Federal Devleti 20 tam ve altı yarım kantondan oluşur. Tam kantonların kararları bir, yarım kantonların kararları da yarım puan olarak hesaplanır. Sonuçta, Kanton çoğunluğu için ortaya çıkan toplam 23 puanın hangi tarafta ağırlık kazandığına bakılır.
Eğer bir Halk inisiyatifi oylamadan sonra kabul edildiyse, bu yeni yasa maddesi Anayasa’ya geçer. Alınan kararın kimi zaman kanun maddesinin ilgili olduğu yasaya da geçmesi gerekebilir.
Örneğin ömür boyu hapsi öngören bir kanun maddesi halk oylamasında kabul edildikten sonra, İsviçre Anayasası’na geçmesinin yanında, ceza yasasına da daha detaylı geçmiştir.
Halk oylaması; gerek inisiyatif, gerekse de refendum için yapılan oylamalar ile Anayasa değişikliği gibi zorunlu yapılan oylamalara verilen genel bir isimlendirmedir.
İsviçre’de, Mart (bazen Şubat), Haziran, Eylül ve Kasım aylarında olmak üzere senede dört kez halk oylaması yapılır. Bu oylamalarda Federal, Kanton ve Belediye alanlarındaki referandum ve halk inisiyatifleri oylamaya sunulur. Halkın düşüncesini belirtiği bu halk oylamalarından dolayı sisteme “Doğrudan Demokrasi” denilmektedir.
Kantonlar ve Belediyeler

Referandumlar ve Halk inisiyatifleri, ulusal alanın yanında kanton ve belediyeler alanında da aynı kriterlere bağlı olarak yapılabilmektedir.
Kanton ve belediyelerin nüfusuna göre toplanması gereken imza sayısında ve imzanın toplanacağı sürelerde değişiklikler görülür.
Örneğin Bern Kantonu’da, Referandum için üç ay içersinde 10 bin, Halk inisiyatifi için 6 ay içersinde 15 bin geçerli imzanın toplanması gerekmektedir.
Kanton Anayasası’nın tümden revize edilebilmesi için istisnai olarak 30 bin imza gerekmektedir.
Bern şehrinde ise; Referandum için 60 gün içersinde 1500, Halk inisiyatifi için 6 ay içersinde 5 bin geçerli imzanın toplanması gerekmektedir.
Düzenleme vatandaşlara fayda sağlamazken, vatandaşlar daha yüksek vergiler ödemek veya devlet yardımlarında bir indirimi kabul etmek zorunda kalacaklar.
30 Kasım oylamaları. Kadınlar için zorunlu askerlik oylanacak
İsviçreli seçmenler 30 Kasım’a kadar, “Vatandaş Hizmeti Girişimi“ ile “Gelecek İçin Girişim“ isimli 2 konu ile ilgili oylamalar yapacaklar. Oylamalarla ilgili detaylar şöyle;

Katılımcı Bir İsviçre İçin (Vatandaş Hizmeti Girişimi)

Güncel olarak İsviçreli erkeklerin orduda ya da sivil savunma alanında hizmet vermeleri mecbur. Askerlik yapmak istemeyen vicdanı retçiler, uzun süreli sivil hizmet görevi yürütebiliyorlar. Bu hizmeti de kabul etmeyenlerin belli bir ücret ödemeleri gerekiyor.
İsviçreli kadınlar söz konusu olduğunda ise, kadınların orduda veya sivil savunmada görev almaları gönüllülük esasına dayanıyor.
Girişime göre kadınlar da erkekler gibi; orduda, sivil savunmada, çevre ve afet korumada, siber savunmada, eğitim, tarım veya sosyal hizmetlerde zorunlu olarak görev almalılar. Kısacası, kamu yararını güçlendirmeyi amaçlayan bu girişim kadınların da zorunlu askerlik hizmeti sunmaları gerektiğini savunuyor.
Girişim metnine göre bu düzenleme, sorumluluğun adil bir şekilde dağıtılmasını sağlarken, yardım etme isteğini güçlendirip İsviçre’yi krizlere karşı daha dirençli hale getirecek. Metinde, girişimin önerisinin milis sistemini güçlendireceği, sosyal uyumu teşvik edeceği ve iklim değişikliğiyle mücadeleye katkıda bulunacağı da savunuluyor.
Zorunlu hizmet yapmak istemeyenlerin ise, şu anda olduğu gibi devlete belli bir miktarda para ödemeleri gerekecek.
Oylama sorusu: “Katılımcı Bir İsviçre İçin (Hizmet Vatandaşı Girişimi)” adlı halk girişimini kabul ediyor musunuz?
Federal Hükümet ile Parlamento’nun önerisi
Federal Hükümet ile Parlamento bu oylama için “Hayır“ yönünde görüş bildiriyorlar.
Federal Hükümet ile Federal Parlamento’ya göre, güncel olarak sivil hizmetle desteklenen ordu ve sivil savunma, İsviçre’nin güvenliğinin merkezinde yer alıyor. Federal Hükümet ile Federal Parlamento’ya göre bu girişim, Federal hükümet ile kantonlar için yüksek maliyetler doğuracak ve ekonomiye önemli yükler getirecek.
Karşıtlar ne diyor?
Girişim karşıtları argümanlarını şu şekilde sıralıyorlar;
Kadınlar için daha fazla ücretsiz çalışma
Girişim sözcüleri, sivil hizmetin uyumu ve eşitliği teşvik ettiğini öne sürerken gerçekte bu, kadınlar için daha fazla ücretsiz çalışma anlamına geliyor.
Ücret indirimi ve iş kaybı
Karşıtlara göre bu girişim, sosyal ve sağlık gibi sektörlerde ücret indirimini teşvik edebilir. Çünkü vasıflı personelin yerini ucuz işgücü alacak. Bu durum, mevcut personel açığını ve ücret baskısını daha da kötüleştirip yapılan işin kalitesini düşürebilir.
Temel hakların ihlali
Girişimin tüm gençler için zorunlu hizmet uygulaması talep etmesi bireylerin kişisel özgürlüklerine ve temel haklarına yönelik önemli bir ihlal olarak değerlendiriliyor. Zorunlu hizmet talebi, BM Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Zorunlu çalıştırma yasağının“ ihlali anlamına da geliyor. Zorla sağlanamayacak olan dayanışmanın gönüllülük esasına dayanması gerekiyor.
Gelecek İçin Girişim

İsviçreli seçmenler 30 Kasım’a kadar, “Sosyal İklim Politikası İçin – Vergilendirme Yoluyla Adil Finanse Edilen (Gelecek İçin Girişim)” adlı girişim ile ilgili de karar verecekler.
Daha önce yapılan ve kabul edilen bir halk oylamasına göre İsviçre’nin, sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar sıfıra indirmesi gerekiyor.
Şu anda Federal Hükümet’in bu hedefe ulaşmak için, yıllık yaklaşık 2 milyar franklık bir bütçesi mevcut. Bu gelirler, genellikle yakıt ve elektrikten alınan tüketime dayalı vergilerden elde ediliyor.
Bütçe zenginlerden elde edilmeli
Bu bütçeyi yeterli bulmayan girişim, iklim politikası için daha fazla fon bulunmasını talep ediyor. Girişime göre ihtiyaç duyulan para, miras ve hibe vergisinden karşılanabilir. Bu kapsamda, 50 milyon frankı aşan miras ve hediyelere %50 oranında vergi konulması gerekiyor.
Böylesi bir düzenlemenin toplumsal açıdan adil olduğu dillendirilirken, miras ve hibe vergisinden elde edilecek olan gelirlerin, iklim krizi, sosyal adaletsizlik ve ekonomik dönüşüm gibi alanlarda yapılacak olan iyileştirmelerde kullanılabileceği vurgulanıyor.
Oylama sorusu: “Sosyal bir iklim politikası için – vergilendirme yoluyla adil bir şekilde finanse edilen (Gelecek İçin Girişim)” adlı halk girişimini kabul ediyor musunuz?
Federal Hükümet ile Parlamento’nun tavsiyesi
Federal Hükümet ile Parlamento’nun bu oylama için tavsiyeleri “Hayır“ denilmesi yönünde.
Federal Hükümet ile Federal Parlamento bu girişimin, İsviçre’nin iklim hedeflerine ulaşmak için yanlış bir yol olduğuna inanıyor. Buna göre girişimin uygulanması, varlıklı bireylerin ve şirketlerin İsviçre’yi terk etmelerine yol açabilirken, bu durum istihdamı ve vergi gelirlerlerini tehlikeye atabilir.