İsviçre’ye giriş yasakları sınırlandırılıyor
Derya Özgül, LL.M.
Hukukçu
www.adconsultancy.ch
Suç işleyen göçmenlere “süresiz olarak İsviçre’ye giriş yasağı“ uygulanamayacak. Federal Mahkeme aldığı yeni bir kararla şu an ki uygulamayı değiştirdi. Bu karara göre Federal Göçmen Dairesi (SEM) artık süresiz olarak giriş yasakları uygulayamayacak. İlgili kişi kamu güvenliği için bir tehlike olsa bile…
Böylelikle kişinin özel durumuna göre, mahkemenin giriş yasağı için belirli bir süre vermesi şart oldu. Verilen giriş yasağı süresi tüm Schengen bölgesi için gerçerli olacak.
Mahkeme, bu karara gerekçe olarak, İsviçre için de bağlayıcılığı olan AB’nin İade Yönetmenliği (2008/115/EG) ve Avupa Adalet Mahkemesi’nin “giriş yasağı her şekiliyle sınırlandırılmalı“ hükmünü gösterdi. Mahkeme bunlara ek olarak kriminal göçmenleri sınır dışı etmede Anayasal değişikleri de göz önünde bulundurdu.
Ancak Sınır dışı inisiyatifi ile öngörülen kurallar, Anayasal olarak henüz doğrudan bir sonuç vermedi. Çünkü böyle bir yasal düzenleme halen uygulamaya konulmuş değil.
Sınır dışı inisiyatifi çerçevesi altında alınan ancak henüz yürürlüğe girmeyen yeni kurallarda, göçmen suçlulara daha sert uygulamalar öngörülmekte. Buna göre; işlenen ağır suçlar oturum hakkı kaybına yol açarken, suçlular 5 ile 15 yıl arasında İsviçre’ye giriş yapamayacaklar. Suçun tekrarında ise bu giriş yasağı 20 yıla çıkacak.
Sınırdışı inisiyatifinin yürürlüğe girmesinden önce giriş yasaklarının gevşemesine dair alınan bu mahkeme kararı oldukça dikkat çekici. Söz konusu inisiyatif ile sınırdışıların ve giriş yasaklarının daha da sıkılaştırılması hedeflenmişti.
Federal Mahkeme, kararında yetkililerin bu konuda kapsamlı bir taktir yetkisi olduğunu da vurguluyor. Kişinin özel durumu, suçun ağırlığı ve tekrarının olup olmadığı gibi etkenlere göre uygun bir sınırlama süresi hakimlerin takdirine bırakılıyor.
HaberPodidum olarak bir önce ki sayımızda da bu konudan bahsetmiştik. Haberimize göre; yerel mahkeme yargılanıp suçlu bulunan Türkiye kökenli bir göçmenin C oturum hakkının elinden alınmasını ve İsviçre’yi terk etmesini talep etmişti. Ancak bir üst mahkemeye yapılan itiraz sonrasında, bu kişinin özel durumlardan dolayı İsviçre’de kalabileceğine hükmedilmişti.
Avrupa Birliği uygulamasına göre giriş yasakları 1 ile 20 yıl arasında değişirken bu giriş yasakları sadece AB vatandaşı olmayan göçmenler için uygulanabiliyor.
Hafif ve ağır giriş yasakları şeklinde ayrıştırılan uygulamalar hafif cezalarda en fazla 5 yıl giriş yasağı uygulanabiliyor. Bu yasak türü genellikle yasadışı ikamet (illegal) edenler için uygulanmakta. Ağır giriş yasakları ise en fazla 20 yıl olarak uygulanıyor.
Bu yasak türü herhangi bir ağır suç işleyen, kamu düzenini bozma ya da milli güvenlik tehlikesi riski taşıyan göçmenler için uygulanmakta.
İnsani ve diğer nedenlerden dolayı olan yasaklarda ise yetkililer giriş yasağını uygulamama özgürlüğüne sahipler. Ancak burada özelikle AİHS’ in “Özel Hayat ve Aile Hayatının Korunması“ başlıklı 8. Maddesi göz önünde bulunduruluyor. Bu madde ile ilgili olarak birçok ülkede uygulama gereksinimleri yasal olarak belirlenmiş değil. Yargılamalarda genellikle hakimlerin büyük yetkilere sahip oldukları görülüyor.
Not: İsviçre’de, hukuki konularda danışmanlık hizmetinden faydalanmak isteyenler yukardaki mail adresimden bana ulaşabilirler. Ayrıca Türkiye ile, tanıma/tenfiz davaları, tapu dava işlemleri, tebligat, vekâlet işlemi vs. türünden herhangi bir hukuki süreç içerisine giren ya da Türkiye’de hukuki takip yaptırmak isteyen okuyucularımız da iletişime geçebilirler.
