İnsani F kimlikli“geçici oturum“ hakkı olanlara seyahat kısıtlaması
Derya Özgül, LL.M.
Hukukçu
www.adconsultancy.ch
Federal Hükümet geçici oturum sahibi olan insanların seyahat özgürlüklerini ağır bir şekilde kısıtlamak, hatta iptal etmek istiyor. Geçici oturuma sahip olanların sadece kendi ülkelerine değil, üçüncü ülkelere seyahat etmeleri de yasaklanacak.
Daha önceki bir yazımda konuyu ele alıp değerlendirmiştim. Ancak geçtiğimiz günlerde konu Federal Hükümet kanadında yeniden tartışılınca ve de kesinleşeceği anlaşılınca konuyu bir kez daha yazma gereği duydum.
İnsanların temel hakları ile bağdaşmayan bu kısıtlamalara birçok kurum ve kuruluştan tepki gelmemesine rağmen, Göçmenler ve Uyum Yasası ile ilgili düzenlemeler dahilinde birçok hakkın kısıtlandığını veya engellendiğini görüyoruz.
Şu an itibariyle, insani F oturumuna sahip olan bireyler için çok sıkı şartlar mevcut zaten. Olağan durumlarda bu bireylerin yurtdışına çıkışlarına ve tekrar İsviçre’ye girişlerine izin veriliyor.
Mülteci veya geçici siyasi oturum sahiplerinin seyahat özgürlükleri ve bununla bağlantılı seyahat belgeleri varken, insani F’lilerde bu haklar mevcut değil.
Geçici oturum hakkına sahip olan insani F’liler; acil bir durum, olağan bir durum (okul gezintisi gibi) veya aile bireylerinin ölümü nedenleriyle, sadece SEM’den özel izin alarak yurtdışına çıkabiliyorlar.
Yeni düzenleme ile birlikte bu insanlara, İsviçre’ye dönmemek adına, sadece kendi ülkelerine kesin dönüş yaptıklarında çıkış izni verilebilecek.Yani kendi ülkeleri dışında herhangi bir başka ülkeye gitmeleri yasak olacak.
Seyahat özgürlüğü temel bir haktır
Üçüncü ülkeye seyahat kısıtlaması Parlamento’nun istemi değildi aslında. Parlamento’daki tartışmalardan sonra, Federal Hükümet öneriyi daha da ağırlaştırıp yeniden sundu Parlamento’ya.
İsviçre yasaları da dahil olmak üzere, birçok evrensel yasaya göre seyahat özgürlüğü bireysel temel bir haktır. İnsanlara getirilen bu seyahat kısıtlaması, temel hak olan aile yaşantısını da etkileyecektir. Getirilen kısıtlamalar hiçbir şekilde savunulamaz ve kabul edilemez. Var olan yasal düzenlemenin daha da ağırlaştırılıp uygulamaya konulmak istenmesi tamamen siyasi bir ranttır. Bu rant, göçmen nüfusun en mağdur insanları üzerinden devam ediyor.
İzinsiz seyahat edenlere ceza
İzin almadan seyahat eden, bunun tespiti sonucunda ya para cezası ya da oturum kaybı ile karşı karşıya kalabilecek.
Oturum kaybı sonrasında yurtdışı edilemeyen kişilere tekrar geçici oturum hakkı verilirken (şu an 5 yıllık bir süreç sonrasında B oturumuna başvurulabiliniyor), kişiler B oturumuna, yeni oturum tarihinden itibaren 10 yıl sonra başvurabilecekler.
Seyahat engelleri politik mülteciler için de düşünülüyor
Mülteci statüsüne sahip olan kişiler için de seyahat engelleri düşünülüyor. Federal Hükümet’in istemi üzerine, kendi ülkelerine gidemeyen bireylerin, ülkelerine komşu olan ülkelere gitmemeleri için de bir çalışma yapılıyor. Hangi ülkelerin bu kapsama dahil edilecekleri, ayrı bir düzenleme ile önümüzdeki günlerde gündeme gelecek.
Türkiye’nin de bu düzenlemeye dahil edilmesi durumunda, Türkiye’ye sınır komşusu olan Yunanistan için herhangi yasal engel getirilebileceğini tahmin etmiyorum. Çünkü Yunanistan Avrupa Birliği ve Schengen ülkesi olduğu için, uluslararası anlaşmalar ve yasal düzenlemeler böylesi bir seyahat kısıtlamasının önüne geçecektir.
Şu anki düzenlemeye göre politik oturum hakkı olan kişiler geldikleri ülkenin komşularına giderek oraya gelen akrabalarını kolayca görebiliyorlar.
Federal Hükümet’in bu düzenlemesi Parlamento’ya iletildi.Konu ile ilgili tartışmaların nasıl olacağını ve nasıl bir düzenleme yapılacağını önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz.
Not: İsviçre’de, hukuki konularda danışmanlık hizmetinden faydalanmak isteyenler yukardaki mail adresimden bana ulaşabilirler. Ayrıca Türkiye ile ilgili, tanıma/tenfiz davaları, tapu dava işlemleri, tebligat, vekâlet işlemi vs. türünden herhangi bir hukuki süreç içerisine giren ya da Türkiye’de hukuki takip yaptırmak isteyen okuyucularımız da iletişime geçebilirler.