Diziİsviçreisviçre

Yeşiller hükümete girmeyi hedefliyor. Bakanlık sayısı 9’a çıkabilir mi?

Geçtiğimiz 20 Ekim’de yapılan İsviçre federal seçimlerinde ekolojistler büyük bir başarı elde ettiler.

Geçtiğimiz 20 Ekim’de yapılan İsviçre federal seçimlerinde ekolojistler büyük bir başarı elde ettiler. Avrupa’da yükselen anti sosyal, göçmen karşıtı aşırı sağcı popülist yükselişe karşı, İsviçre’de Yeşiller’in geleneksel sağ partierden sandalye koparması ve Federal Parlemento’da kilit konumuna gelmeleri, 171 yıllık geleneksel dengelere dayalı iktidar yapılanmasını da tartışmaya açtı. Yeşiller (16 sandalye) ile Liberal Yeşiller (9 sandalye), daha fazla sandalye kazanarak Parlamento’da toplam 44 sandalyeyle 4. güç oldular.

Katılımın %45 oranında olduğu seçimlerde, Ulusal Meclis ( 200 sandalye) ve kantonlar meclisi (46 sandalyeli, senato) seçimleri İsviçre tarihinde beklenmedik sonuçları beraberinde getirdi. Kadın milletvekili sayısı 84’e (%32’den, %42’ye) çıkarken, %64 oranla Sosyalist Parti (SP) ‘kadın partisi’ birinciliğini korudu. Yeşiller 16 (%13) milletvekili daha kazanırlarken, göçmen karşıtı politikalarıyla bilinen İsviçre Halk Partisi (SVP veya UDC) ise 12 milletvekili kaybetti.

Yeşiller’in ortaya çıkışı ve yükselişi

Yeşiller, birçok Batı Avrupa ülkesinde olduğu gibi İsviçre’de de 1960’lı yılların sonunda ekolojik hareket olarak siyaset sahnesine çıktılar. 1971’de Ekolojik Parti olarak kurulan örgüt, 2000’li yıllarda kendini siyasette hissettirmeye başladı. 2011’de 15 milletvekili olan parti, bunu 2015’de 11’e düşürdü. Sağ kanadın 2007’de bu hareketten ayrılarak Liberal Yeşiller partisini kurmaları önemli bir güç bölünmesine yol açtı.

Yeşilleri ve Liberal yeşilleri ekolojik haraket olarak değerlendirirsek, son seçimlerdeki başarıları üç etkene dayandırılabilinir;

Öncelikle başta SVP’nin (UDC) yaptığı göçmen karşıtı, anti sosyal, politikalar seçmende bir bıkkınlığa ve siyasi yorgunluğa yol açtı. Geleneksel sağ ve sol partilerin bu konuda cesaretli bir çıkış yapmamaları, kitleleri yeni bir söylem kullanan ve günlük sorunlara ekoloji üzerinden yanıtlar arayan, farklı söylemli bir partiye yönlendirdi. Ülke genelinde dört sandalye kaybeden, sosyal demokrat çizgideki SP; çalışanların, sosyal yardım alan yoksul kesimlerin ve orta sınıfın ihtiyaçlarına yanıt bulmada sağ ve popülist sağın barikatlarına takıldı. Seçim kampanyası boyunca daha çok toplumsal cinsiyet eşitliği üzerinden kampanya yürüten ve kadın adayları öne çıkaran SP, seçilmiş kadın sayısında birinciliği korurken, çalışan kentli kesim, dar gelirliler SVP/UDC’nin hakim olduğu kırsal alanlar ve küçük kantonlardan yeterli oy alamadı.

isvicre gündemi, isvicre haberleri, isvicre secimleri, muammer kurtulmus, www.haberpodium.ch

Bir diğer etken ise, Yeşiller’in hükümette yer almayan, denenmemiş bir parti olması. Federal Hükümet’te temsilcisi bulunmayan parti, muhalefet olmanın avantajlı dilini kullanarak seçim kampanyası yürüttü. Sağlık, sosyal, konut, çevre gibi konularda SP’den farklı bir programı olmamasına rağmen Yeşiller, bu alanlarda siyaset yapan sosyalistlerin projelerini muhalif dilin rahatlığıyla savundular.

Son olarak da, Yeşiller 2019 iklim yılının avantajınlarını kendi seçim kampanyalarına taşıdılar. Bu yılın bahar ayından beri, gerek sokaklarda, gerekse de medyada küresel ısınma ve fosil yakıtların yarattığı tehlikeleri protesto eden genç kusakların oylarının da Yeşiller’e gittiği belirtiliyor. Bu kitlesel dalgayı seçimlere kanalize eden ekolojistler, bütün iletişim politikalarını da küresel ısınmanın yarattığı kaygı ve korkuyla hareket eden kitlelere göre belirlediler. Bir anlamda medyatik ajandayı belirleyerek kitlelerin nabzına göre kampanya yürüterek oylarını arttırdılar.

Peki bu seçim başarısı Yeşiller’i hükümete taşır mı?

İsviçre’nin mevcut 7 bakanlı sistemi, 1848’den beri Federal Anayasa’nın 175. maddesinin 1. fikrasında belirtilmiş ve bugüne dek hiçbir değişiklik yapılmamış. Aradan geçen 171 yılda dünyada büyük alt üst oluşlar, değişimler olurken, içeride kanton sayısı 22’den 24’e çıkmış.

1850’de yapılan ilk sayımda, İsviçre nüfusu 2 milyon 900 bin idi. Ülke nüfusunun yarısını teşkil eden kadınlar o dönem seçme ve seçilme hakkından yoksundular. Dolayısıyla, nüfusun 8.5 milyona ulaştığı günümüzde, yürütmenin de 7 sandalyeden 9’a çıkarılması, dengeli ve adil bir temsiliyet zorunluluğuna yol açar diye düşünüyorum.

Bu değişimlerle beraber, dört resmi dilin konuşulduğu ülkede bakanların seçimi, genelde Almanca konuşulan kantonlar (5 sandalye) ile Fransızca konuşulan (Romandie, 2 sandalye)

iletisim teknoljileri, internet demokrasisi, www.haberpodium.ch

kantonlar dahilinde yapılıyor. Italyanca konşulan Tessin Kantonu’ndan, 1998’den beri hükümette temsilcisi bulunmuyordu. Geçtiğimiz yıl Didier Burkhalter’ın istifasıyla boşalan koltuğa İnnazio Cassis’in geçmesiyle bu sorun kısa vadede çözüldü.

Değişen dünya dengeleri, toplumsal bilinç, kadınların ve toplumsal cinsiyet bilincinin giderek siyasete yerleşmesi, yeni azınlıklar olarak tanımlayabileceğimiz göçmen topluluklarının siyasette temsili demokratik değişimi zorunlu hale getirdi.

İsviçre siyaseti önemli değişimlere gebe. Bakan sayısı 7’den 9’a çıkabilir

İsviçre, 1959’dan bu yana siyasi literatüre “sihirli formül“ olarak giren, 7 kişilik (2 FDP, 2 SVP, 2 SP, ve 1 CVP) bir “koalisyon” Hükümeti ile yönetiliyor.

20 Ekim seçimleriyle beraber Hristiyan demokratlar (CVP) 5. Parti durumuna düşerken, Yeşiller (Liberal Yeşillerle birlikte) %13 oyla 4. parti konumuna geldiler. Bu oy oranına sahip bir partiyi Hükümet dışı bırakmak; 171 yıllık, kurumsallaşmış, uzlaşı geleneğine ve iç dengelere dayanan bir ülkenin siyasetine ters düşer. Bu anlamda, önümüzedeki 4 yıllık yasama dönemi İsviçre siyasetinde önemli değişimlere gebe.

www.haberpodium.ch. İsviçre gündemi, haberpodium

Yeşiller’in demokratik bir hak olarak olarak talep ettikleri bir bakanlık için önce Senato Meclisi’nde, ardından Hükümet’te bir uzlaşma gerekiyor. Bunun da daha sonra Parlemento’da oylanması zorunlu. Henüz taze olan tartışmalarda, sol özellikle Liberal Parti’nin (FDP) “2 bakanlık koltuğundan birini bırakması“ fikri üzerinde nabız yoklanıyor.

Gücü giderek katolik kantonlarla sınırlanan Hıristiyan Demokratlar’ın (CVP) bir koltuktan vaz geçmeleri gerektiği ise başka bir seçenek. Ancak her iki köklü sağ parti de birer sandalyeden vaz geçmeyecekler. Bunun için, Helvetia devlet aklının, 8,5 milyonluk İsviçre’ye 9 bakanlıklı bir kabineyi daha uygun göreceği tercihi ağır basıyor.

 

www.haberpodium.ch, ihsan kurt, isvicre

İhsan Kurt

Göç ve Kültürlerarası İletişim Uzmanı

 

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı