Ekonomiİsviçreisviçre

UBS, Credit Suisse’i satın aldı

İsviçre’nin en büyük bankası UBS, küresel finans piyasalarını tehdit eden bankacılık krizinin odağındaki Credit Suisse’i tarihi bir anlaşmayla satın aldı.

Federal Hükümet tarafından yapılan bir duyuruya göre UBS, bankacılık devi Credit Suisse’i 3 milyar dolar gibi bir rakama satın almak konusunda anlaştı. İsviçre Ulusal Bankası (SNB), her iki bankaya da 100 milyar frak likidite yardımı ile destek sunacak.

UBS’in Credit Suisse için hisse başına 0,50 frank (yaklaşık 0,54 dolar) ödeyeceği, bunun da Cuma günkü kapanış fiyatı olan 1,86 frankın altında olduğu belirtildi.

UBS’in küçük rakibi Credit Suisse’i, küresel bankacılıkta piyasaları daha fazla sarsacak çalkantılardan kaçınmak amacıyla satın aldığını duyuran Federal Konsey başkanı Alain Berset, gelişmeyi “Uluslararası piyasaların istikrarı için büyük önem taşıyan bir anlaşma” olarak niteledi. Berset, “Credit Suisse’in kontrolsüz bir şekilde çökmesi, ülke ve uluslararası finans sistemi için hesaplanamaz sonuçlara yol açabilir.” dedi.

Her iki banka da İsviçre’de 16 bin’den fazla kişiyi istihdam ediyor. UBS Başkanı Colm Kelleher, Credit Suisse ve UBS’nin birleşmesinin nasıl ve ne ölçüde işten çıkarmalara yol açacağının henüz belli olmadığını söyledi.

UBS’li yetkililer, birleşmenin 2027 yılına kadar, yıllık 8 milyar doların üzerinde maliyet tasarrufu sağlaması gerektiğini söylüyorlar.

Hükümet’ten 9 milyarlık garanti

Devralmayı memnuniyetle karşılayan Federal Hükümet, herhangi bir kaybın belirli bir eşiği aşması durumuna karşı UBS’e 9 milyar franklık bir garanti de sunacak. Hükümet’e göre Credit Suisse, dünyadaki en önemli otuz bankadan biri. Bu satın alma durumu yalnızca İsviçre için değil, aynı zamanda finansal sistemin istikrarı için de önemli.

Credit Suisse’in gücü

İsviçreli rakibi UBS’den daha küçük olmasına rağmen Credit Suisse, yönetimindeki 1,4 trilyon dolarlık varlık ile önemli bir etkiye sahip.

Dünya çapında önemli ticari aktiflere sahip olan Credit Suisse, varlık yönetimi işiyle zenginlere hitap eden ve küresel şirketler için birleşme ile satın almalarda önemli bir danışman görevi görüyor.

Credit Suisse 2008’deki mali krizde devlet yardımına ihtiyaç duymamış, rakibi UBS ise devlet yardımına başvurmuştu.

 

SP eş başkanı Céderic Wermuth, Credit Suisse’in UBS tarafından devralınmasına tepki gösterdi.

Twitter’dan bir duyuru yapan Céderic Wermuth, 2008 mali krizinden bu yana hiçbir şeyin değişmediğini ifade etti.

Sorumluların hesap vermesi gerektigini belirten Wermuth, “Kimin neyi, ne zaman yapmadığı siyasi olarak konuşulmalı. Bunun için bir meclis soruşturma komisyonuna ihtiyaç var.“ ifadelerine yer verdi.

SP’nin Federal Meclis Üyesi Fabian Molina da Twitter’dan sert bir eleştiri yöneltti ve durumu”yüzyılın skandalı”olarak niteledi.

Molina’ya göre, İsviçre bankacılığı halkın omuzlarına milyar dolarlık riskler yüklüyor.

FDP: İsviçre için kara gün

FDP için, İsviçre’nin mali ve ekonomik konumuna büyük zarar gelmesini önlemek için, son birkaç gündeki dramatik gelişmeler ışığında Credit Suisse’in devralınması gerekliydi. Ancak Credit Suisse’in başına gelenler İsviçre için bir utanç.

FDP’ye göre Credit Suisse yönetimi 2008 mali krizinden bu yana ödevini iyi yapmadı ve şu anki durumdan sorumlu.

FDP, finans merkezi yönetmeliğinin gözden geçirilmesi ve gerekirse revize edilmesi gerektiğini de savunuyor.

Ne olmuştu?

Bu hafta, ABD’de başlayan bankacılık krizinin ardından Avrupa’da da Credit Suisse paniği yaşanmıştı.

İsviçre’nin en büyük ikinci bankası konumundaki 167 yıllık Credit Suisse’in en büyük ortağı Suudi Ulusal Bankası’nın sermaye artırımı yapmayacaklarını duyurmasıyla bankanın hissesenedi fiyatında hızla düşüş yaşanmış ve satış baskısı piyasa geneline yayılmıştı.

Credit Suisse’in SNB’den 50 milyar frank borçlanacağını açıklaması da piyasadaki paniği gidermemişti.

Credit Suisse iflas etseydi ne olacaktı?

Federal Hükümet’ten yapılan açıklamaya göre, önemli bir banka olan Credit Suisse’in iflası, İsviçre’deki likidite arzını ve ödeme sistemini tehlikeye atabilir ve istikrarsızlaştırabilirdi. İsviçre’deki tüketim ve yatırımlar büyük ölçüde düşerken, bu da ekonomiye önemli zararlar verecekti. Bankanın iflası, uluslararası müşterilerin ve yatırımcıların İsviçre finans merkezine olan güvenini de sarsabilirdi. Bu da İsviçre’yi uluslararası bir varlık yönetimi konumu olarak önemli ölçüde ve uzun vadede zayıflatırdı. Sonuç olarak bunun, İsviçre’deki istihdam, değer yaratma ve vergi geliri için de olumsuz sonuçları olacaktı.

Credit Suisse müşterileri nasıl etkilenecekler?

Federal Hükümet’in duyurusuna göre, Credit Suisse’in UBS tarafından devralınmasının ardından tüm banka hizmetleri “kesintisiz olarak kullanılabilir” olacak. Bankaların tüm ticari faaliyetleri kısıtlama olmaksızın sürdürülebilecek.

Mevduat sahipleri korunurken, hesaplar, gişeler, ATM’ler, e-bankacılık, banka ve kredi kartları gibi tüm hizmetler her zamanki şekilde erişilebilir durumda olacak.

Yapılan açıklamaya göre, Credit Suisse iflas etmiş olsaydı dahi, 100 bin franka kadar olan tüm mevduatlar güvende olacaktı.

Diğer İsviçre bankaları da krizde mi?

Federal Maliye Departmanı (FDF), diğer İsviçre bankalarının olası bir mali kriz sırasında, mali zorluklarla karşılaşacaklarına dair herhangi bir gösterge bulunmuyor. FDF’ye göre, İsviçre’de böylesi bir senaryoya dair hiçbir işaret bulunmuyor.

AD Consultancy

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı