Nasıl ve ne zaman uygulamaya geçeceği hala belirsiz olan Toplu Göç İnisiyatifi’nin büyük sorunlara yol açacağı neredeyse kesin.
Geçtiğimiz Aralık ayında Federal Parlamento’da AB şartlarına uygun bir çözüm arayışı konuşulurken, sıkça konuşulan çözümlerin İsviçre şirketlerinde, iç pazarda yüzde 14’lük bir personel kaybına yol açacağı tehdidi bulunuyor.
Diğer bir tartışma da Senato Meclisi’nde yürütülüyor. Burada konuşulan çözüm önerileri ile ilgili seçeneklerde ise yüzde 29’luk bir personal kaybı olabileceği ihtimalinden bahsediliyor. Senato Meclisi’nin seçeneğine göre, iş alanı açıldığında şirketlerin öncelikle bunu işçi bulma kurumu RAV’a bildirmeleri gerekiyor. Böylece işsizliğin yüksek olduğu bölgelerden bu şirketlere işçi bulunması önceliği getiriliyor. RAV ise kendi işsizlerini bu firmalara sunup, işverenin bu kişileri görüşmeye çağırmasını zorunlu kılabilecek.
Federal Parlamento ve Senato’nun bu seçenekleri şirket yöneticileri için fazladan iş ve zaman çabası içine girmeleri gerektiği anlamına geliyor. Bu durumda İsviçre kendileri için uygun bir işlev mekanı olmaktan çıkıyor. Birçok şirket, şu an hala İsviçre’de geçerli olan serbest dolaşım hakkı ile birlikte, serbest çalışma hakkının da önemli olduğu kanısında.
