Einsiedeln

Tarihi çok eski yıllara dayanan Einsiedeln Bölgesi’nin geçmişi Taş Devri’ne kadar uzanıyor. Buranın 12.000 yıl önce göçebe avcılar tarafından ziyaret edildiğine dair bulgular var.

Einsiedeln hem dinsel hem de turistik açıdan önemli bir bölge.

Dinsel açıdan Einsiedeln

Günümüzde Hac kasabası olarak bilinen Einsiedeln, Hristiyanlık için önemli bir ziyaret merkezi olma özelliği taşıyor. Burası Avrupa’nın en büyük rahibe okulu olmasıyla da ünlü.

Kentin geçmişi, 10.yüzyılda Meinrad isimli bir keşişin, inzivaya çekildiği ormanda iki hırsız tarafından öldürülmesine kadar gidiyor. Hikayeye göre, hırsızlar kilise hazinesini ele geçirmek için Meinrad’ı öldürürler. Ancak iki karga bu iki kişiyi takip eder ve katiller mahkeme önüne çıkarılır. Einsiedeln Kasabası’nın sembolü olan iki karga bu olayı temsil eder.

Daha sonraki yıllarda, bu keşiş için dinsel törenler düzenlenirken, onun öldürüldüğü yere, barok tarzından bir Katedral inşa edilir.

Buranın içinde ünlü “Siyah Madonna“ heykeli bulunuyor.

Yapının içi Münihli Asam kardeşler tarafından dekore edilmiş. Katedralin tavanı altın yaldızlı, oldukça renkli ve şaşalı resimlerle süslü olduğundan dolayı, bu kiliseye halk arasında “Altın Kilise“ de deniyor.

Katedral’in önündeki meydanda 12 gözlü bir çeşme bulunuyor. Rivayete göre bu 12 gözden şu içenlerin dilekleri kabul olurmuş.

Turizm ve kayak bölgesi olarak Einsiedeln

Einsiedeln aynı zamanda kış sporları mekanı olarak da bilinir. Teleferikler, sizi bölgenin çok yakınında bulunan Hoch-Ybrig ve Brunni kayak bölgelerine götürecektir.

Yakında bulunan Sihl Gölü, sizi yazın yüzmeye, sörf yapmaya ya da yelken açmaya davet ediyor. Bu göl kışın buz pateni yapmak için de çok ideal.

Einsiedeln, nem oranının düşüklüğü ve muhteşem Alp dağları manzarası sayesinde, turistik bir merkez olma özelliğini hak ediyor diyebiliriz.