Sonuç odaklı eğitim sistemi; aldığın not kadar değerlisin!
Fuat Köçer
Eğitimci
Okulların ve eğitimcilerin, çocuklarımızın kendilerine özgü yeteneklerini keşfetmelerini sağlayacak eğitim vermelerinin yanı sıra, çocukların psiko-sosyal gelişimine katkıda bulunmak ve topluma özgüveni yerinde, sağlıklı kararlar verebilen bireyler yetiştirmek gibi görevleri de vardır. Bunun için de eğitim kurumlarının ve eğitimcilerin çocuklara, utanmadan – çekinmeden, hata yapmalarına izin verebilen öğrenme ve gelişme ortamları sağlamaları gerekmektedir.
Peki bu görevi sadece okula ve eğitimcilere yıkmak doğru mudur? Biz anne-babaların da bu bağlamda önemli sorumlulukları yok mudur?
Okul düzenimiz ve öğretmenlerimiz, çoğu zaman çocuğu utanca boğan kaynaklar olmaktadırlar maalesef. Çünkü okullar, genel itibari ile çocuk psikolojisi ile ilgili olmayan ölçütlere göre, çocukların performansını değerlendiren bir düzendedir. Çocuklar bu ölçütler çerçevesinde birbiriyle kıyaslanır ve her birine rakam verilerek başarı dereceleri ölçülür. Anne-babası okuma yazma bilmeyen, alfabeyi anaokulda öğrenen çocuk ile, daha okula gelmeden okuma yazmayı anne-babasından öğrenmiş olan çocuk aynı sınıfta aynı davranış ölçütleri ile not alırlar. Halbuki anne-babası okuma yazma bilmeyen çocuk belki de daha çok gayret ederek, daha şevk ile o duruma gelmiştir. Ancak okul, onun gösterdiği gayreti genellikle dikkate almaz ve yalnızca sonuca odaklanır.
Bu tür karşılaştırmalı değerlendirmeler çocukta derin utanç duygusuna yol açar. Eğer çocuğunuzu diğer çocuklarla karşılaştırıp;“Gördün mü bak, bizim yan komşunun kızı sınıf birincisi olmuş.“ derseniz bu söylem çocukta “Sen başarısızsın“ hissini uyandırır ve onun utanmasına yol açar.
Bireyin yetenekleri araştırılmadan her alanda mutlak başarı beklemek ve kıyaslama yaparak küçük düşürmek, ona bir şey katmak yerine özgüvenini ve öğrenme sevgisini de elinden alır.
Çocuklarımızın bu yanlış değerlerle yetişmesini istemiyorsak, onları diğer çocuklarla kıyaslanmaktan ve aldığı nota orantılı değerlendirmelerden vazgeçmeliyiz. İki saat emek vererek sınavdan 4 almış bir çocuğun notu, onbeş dakika çalışarak 6 almış bir çocuğun notundan daha değerlidir.
Sadece sonuca değil, sürece ve verilen emeğe de saygı duymak gerekir. Bu şekilde çocukta “Bana değer veriliyor“ hissi yaratılırken, bu durum ona özgüven de verir.