DiziGülter Locherİsviçreisviçre

Rusya-İsviçre dostluğunun 200. yılında İsviçre’nin büyük ikilemi: Putin ve Avrupa Birliği

Tüm dünyanın nefeslerini keserek izlediği Ukrayna krizi ve sonrasında Rusya’nın Kırım’ı işgali ve Putin’in pervasız ve saldırgan tutumu, en çok da İsviçre’yi zora soktu denilebilir.

Gülter Locher

 

Tüm dünyanın nefeslerini keserek izlediği Ukrayna krizi ve sonrasında Rusya’nın Kırım’ı işgali ve Putin’in pervasız ve saldırgan tutumu, en çok da İsviçre’yi zora soktu denilebilir.

Putin ABD ve AB’nin çok sert tepkilerine rağmen saldırgan ve kayıtsız tutumunu kararlıca sürdürürken, İsviçre’deki Putin uzmanları da bu çok tehlikeli olayları anlamaya çalışıyorlardı. İsviçreli uzmanlar, Putin’in ekonomik ilgi, anti-Amerikancılık ve AB’nin Rusya’ya eleştirel yaklaşımı nedenlerinin karışımından oluşan garip bir tepkisellik hali içinde olduğu konusunda uzlaştılar.

Gelelim İsviçre’nin konuya ilişkin sıkıntılarına;

Rusya ve İsviçre’nin dostluk ilişkisi 200 yıllık. Napolyon’un yenildiği Napolyon Savaşları’nın bitmesinin ardından 1815 yılındaki Viyana Kongresi’ne katılan Rus elçisi, İsviçre’nin devlet olarak tanınmasına onay verdi. Böylece Rusya, Napolyon Savaşları süresince, İsviçre’nin topraklarındaki Rus askerlerine yaptığı insanca muameleye teşekkür etmiş oldu.

İsviçre-Rusya arasındaki bu sıcak ilişkiler Bolşeviklerin 1922’de SSCB’yi kurmalarına kadar sürdü. İsviçre komunizm karşıtı cephede yer alıyordu. FDP Milletvekili Ernst Cincera radikal sağcıları ülkedeki solculara karşı mobilize ediyordu ve solcuları « BoFei » (Boşer Feind-Kötü Düşman) olarak niteliyordu. Bu sıra İsviçre Rusya arasında 75 yıl devam eden bir buz zamanı yaşanıyor.

Soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte eski sıcak ilişkiler hemen yeniden başlıyor. Hatta 1992 yılında zamanın Dışişleri Bakanı Flavio Cotti (CVP) Avrupa Konseyi’ne Rusya’nın da alınması için ikna turlarına çıkıyor. 2009 yılındaki Dışişleri Bakanı Michelin Calmy Rey (SP) ise Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü’ne girmesini sağlıyor.

Çelişkili diplomasi

Günümüzde, soğuk savaş yıllarından 25 yıl sonra, Batı ve Rusya arasındaki Buz Devri geri döndü. Rusya Lideri Wladimir Putin, askeri güç kullanarak ve Kırım halkının haklarına saldırıda bulununca tüm dünyanın tepkilerini çekti. Yaptırımlar başladı, yaptırım ikazları yapıldı.

SP Milletvekili Dış Politika Uzmanı Carlo Sommaruga açık bir dille Putin’i halk haklarına saldırarak kırmızı çizgiyi aşmakla suçlayıp, İsviçre’nin tepki ve yaptırım uygulamasını  isterken, sağ kanattan ise Putin’e  şaşırtıcı şekilde büyük bir anlayışla bakılıyordu. Sağ kanatın bu tutumunun bir tarafında ekonomik nedenler rol oynuyor. Nitekim SVP’ye yakınlığıyla bilinen Ticaret Sendikası, İsviçre ile Rusya arasındaki serbest ticaret anlaşmasınının feshedilmesini “şanssızlık ve akılsızlık“ olarak eleştirdi. Sağ kanat bir yandan da Putin’in otoriter kişiliğine hayranlık duyuyor. Kırım’ı ilhak etmesini hafifçe eleştirmelerine rağmen bu otoriter kişiliğe saygı duymaktan da kendilerini alamıyorlar. Mesela SVP milletvekili Sebastian Frehner’e göre Putin’in politik performansı saygıya değer: „…Rusya’yı yine güçlendirdi, bu ülkeye tekrar birşeyler yaptı“ diyen  Frehner, Putin’nin düşünce özgürlüklerini kısıtlamasını ise şu şekilde mazur gösteriyor: „Rusya gibi büyük bir ülkeye sert bir el gerekir.“

Sağ kanatın bu duruşu Anti-Amerikancılar tarafından da destek buluyor. Frehner Putin’e Obama’dan daha fazla değer verdiğini söylüyor. „Evet… Rusya’nın tutumu halkların haklarına karşı legal değil fakat Amerika da sürekli uluslararası alanda insan ve halk haklarını ihlal ediyor. İnsan Irak savaşını düşünüyor… Amerika küçük ülkelere karşı emperyalistler gibi davranıyor.“

Ayrıca İsviçreli politikacıların bir başka iddiası da şu andaki Ukrayna-Kırım ve Rusya krizinden Batı da sorumlu. Soğuk savaştan sonra Nato’nun doğuya doğru genişlemesi Rusya’yı sıkıntıya soktu. Üstelik Rusya, Avrupa Birliği’nin Doğu Avrupa’dan sürekli birliğe yeni ülkeler katmasını bir tehdit olarak algıladı. Son olarak Ukrayna’nın da Avrupa Birliği’ne katılmasının aktüel olması bardağı taşıran son damla oldu. Hatta Yeşiller’den milletvekili Geri Müller bile solcu olarak bu görüşe şu sözlerle destek veriyor: „Avrupa Birliği ve Amerika’nın Ukrayna’yı kendi saflarına çekme çabaları Putin’in agresifleşmesinin nedeni olabilir.“

„Batı yıllardan beri Rusya’nın ipini giderek daha da kısaltıyor“ diyen milletvekili Andreas Aebi (SVP), „Kendimi Putin’in yerine koyduğumda, O‘nun hissettiklerini anlayabiliyorum; korkularında haklı ve ayrıca Rus ruhu incinmiş olmalı.“ şeklinde sözlerini sürdürüyor.

Putin’in Bern Meclisi’ndeki arkadaşları 

 

 

 

 

 

Putin’in Federal Meclis’teki en iyi arkadaşı CVP’li Senatör Filippo Lombardi. Filippo Lombardi ve Yeşiller’den Gery Müller 25 üyeli İsviçre-Rusya Parlamento Grupları’nın eş başkanları olmaları nedeniyle doğal olarak Rusya ve Putin‘e ilişkin görüşleri birbirine çok yakın.

Çok sık Rusya’ya seyahat eden Lombardi seyahatlerinden birinde kendisine ait olan bir derneğin atkısını Putin’in boynuna takarak onu sıkıca ve samimiyetle kucaklamıştı. Lombardi „Bizim Rusya ile iyi arkadaşlık ilişkilerimiz çok önemli. İsviçre olarak Avrupa Birliği ve Amerika ile çok büyük problemlerimiz var.“ diyor.

Avrupa Birliği ile Rusya arasında giderek tırmanan anlaşmazlıklar İsviçre-Rusya’nın daha da yakınlaşmalarına neden oluyor; Sotschi Olimpiyatları’nda Putin’le karşılaşan Ueli Maurer Putin’i adeta esir almıştı. Ayrıca Putin’e büyük anlayış gösterenlerden biri de Maurer.

İsviçre’nin AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) Elçisi Tim Guildmann AB’ye yakınlığına rağmen Putin’e anlayış gösteriyor ve diyor ki: „Ruslar duvarların yıkılmasından sonra öylesine acımasızca dışlandılar ki; bana Putin’i anlamak zor gelmiyor.“

Sonuç olarak Putin, şu anda AGİT Başkanlığı yapan İsviçre’yi çok büyük bir ikilem içine soktu. 2014 yılı Rusya-İsviçre dostluğunun da 200. yılı. İki ülke diplomatik dostluklarını bu yılın bahar aylarında kutlamayı planlamışlardı. İki ülke arasında ziyaretler de olacak. Diğer yandan da Bakanlar Kurulu yaptırımlar üzerinde çalışmalar ve incelemeler yapıyor.

Soğuk savaşın bitmesinden 25 yıl sonra dünya İsviçre için çok daha zor oldu.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı