DiziEkonomiİsviçreisviçre

Davos üzerine

1970'lerde Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) ilk topladığı dönemlerde, buluşmalar küçük çaplı beyin fırtınalarından ibaretti. 

Bugün ise Davos Zirvesi 2 bin 500’ün üzerinde katılımcıya ev sahipliği yapıyor ve bu katılımcıların da 1000’den fazlası küresel şirketlerin üst düzey yöneticileri. 40’ı aşkın ülke lideri de bu zirvede biraraya geliyor .

Zirve boyunca gizliliği farklı boyutlarda olan çok sayıda toplantı düzenleniyor. Kamuoyuna açık olan ve herkesin katılabileceği toplantılardan, elinde sadece özel beyaz davetiyelerden bulunanların (ya konferansa katılım bedeli ödeyen ya da davet edilen konuklar) girebildiği toplantılara ve hatta ne zaman ve nerede toplandığı bile bilinmeyen gizli oturumlara kadar pek çok görüşme yapılıyor.

Bunca toplantının yanında bol bol da parti düzenleniyor. Zirveye katılan şirketler akşam yemekleri ve kokteyller organize ederek, müşteri ağlarını genişletmenin peşine düşüyor. Arada sırada ünlü müzik grupları da sahne alıp ortamı biraz ısıtmaya çalışır. Ancak genel tablo bir müzik festivali gibi değil; tahmin edebileceğiniz üzere kokteyllerde genel tablo atıştırmalıklar yiyen takım elbiseli adamlar yine baskın unsur.

Davos’un ardındaki ana fikir bir araya gelip bir tartışma başlatabilmek. Zirve dünyanın tüm sorunlarını çözme iddiasında bulunmuyor. Şu ana kadar Davos Zirvelerinden çıkan en somut siyasi sonuç 1980’lerde siyasi anlamda büyük bir gerilim yaşayan (Hora krizi) Türkiye ve Yunanistan’ın savaşın eşiğinden döndürülmüş olmasıdır. O yıllarda Türkiye Başbakanı Turgut Özal Yunan mevkidaşıyla görüşüp Andreas Papandreu’nun güvenebileceği bir kişi olduğu kanaatine varmıştı.

Daha yakın geçmişte ise Brics olarak adlandırılan gelişen ülkeler (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Dünya Bankası’na rakip olabilecek bir Kalkınma Bankası’nın temellerini geçen yıl atmıştı. Ancak bu fikrin ilk oluştuğu yer 2011’de Davos Zirvesi’ydi. Fikir babaları ise ekonomistler Lord Stern ve Joseph Stiglitz.

Davos’a gitmek için ya davetli olmanız – ki bir ülke lideri ya da üst düzey şirket yöneticisi olmadığınızı var sayarsak, sosyal sorumluluk projelerine önem veren bir şirketten ya da sivil toplum kuruluşundan geliyor olmanız gerek – veya şirketinizi sizi Davos’a göndermesi için 27 bin dolar ödemeye ikna etmeniz gerek.

Bu arada davetiye ücretine pahalı otel konaklaması ve WEF üyelik ücreti dahil değil.

Bir risk sermayesi şirketi müşterilerini hoş tutabilmek için Davos’ta 700 bin dolardan fazla parayı gözden çıkarmış.

O kadar paranız yoksa, yine de karavanınızla Davos kasabasına gidebilir ve zirve alanı çevresindeki etkinliklere katılabilirsiniz.

Davos’a giden şirketler açısından bakıldığında zirveye katılmak tüm dünyayı dolaşıp tek tek müşterilerle yüz yüze görüşmekten daha az maliyetli. Sonuçta herkes tek bir kasabada toplanıyor.

Meraklılar içinse en kötü ihtimalle diğer merkalı kişilerle tanışma fırsatı oluyor.

Son olarak Dünya Ekonomik Forumu (WEF) öncesinde alınan yoğun güvenlik önlemlerinden de bahsedelim. Burada alınan yoğun güvenlik önlemleri en az ekonomik görüşmeler kadar dikkat çekiyor. Bölge genelinde 4 bin 500 askeri personel görevlendirilirken, 46 kilometrelik hava sahası uçuşu yasak bölge ilan ediliyor.

Sayılarla Davos Zirvesi

Davos kasabasının nüfusu: 11.000

Zirve sırasında nüfus: 30.000

Üst düzey şirket yöneticisi: 1.074

Ülke lideri: 40+

Kadın:  %18

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı