Aile içi şiddet

Edibe Gölgeli

Basel Kanton Milletvekili

Ekonomist

edibe.goelgeli@gmail.com

Pek çok kişi şiddeti sadece dayak veya vurma olarak algılar. Oysa şiddetin pek çok türü vardır. Kişinin karısını/kocasını aşağılaması, karısına/kocasına ve çocuklarına küfretmesi, onu eve kilitlemesi, cinsel olarak zorlaması da şiddet olarak tanımlanır.

Bu bakışa göre, Aile içi şiddetin nasıl algılandığı ve tanımlandığı, toplumun ve bireylerin kültürel değerleri üzerinden şekillenmektedir

Kültürel nedenlere göre, şiddetinin toplumda kimi belli durumlarda, belli kişilere karşı kullanımının kabul gördüğü ve kuşaktan kuşağa aktarıldığı savunulmaktadır.

Örneğin, erkeğin sert, kaba ve kadına karşı baskıcı davranışlarını temsil eden “maçoluk” çoğu zaman ciddi olarak ele alınmaz ve espri konusu olur.

Toplumun şiddeti bir sorun olarak benimsememesinin de aile içi şiddetin artmasında önemli rol oynadığı düşünülmektedir.

Ayrıca toplumun ailede şiddete verdiği tepki, yakın ilişkilerde de şiddetin kabul edilip edilmeyeceğini belirler. Bazı toplumlar bu olguya aile içi özel mesele gözüyle bakar ve koruyucu toplumsal örgütlerin çabası da sınırlıdır.

Daha önce aile içi şiddeti azaltma ile ilgili olarak Federal Parlamento’ya önergeler sunuldu. Bu önergelerde özelikle kadın ve sığınma evleri gibi pojelerin daha çok desteklenmesi talep edilirken, konuyla ilgili bir takım çalışmalar sürdürülüyor.