isviçreİsviçreKültür-Sanat

Zürich tren istasyonunda bir melek

Yolu Zürich tren istasyonundan geçenler, iç tarafta asılı duran 11 metrelik bir heykel figürünü mutlaka görmüşlerdir. “Altın Kanatlı Mavi Melek“ ya da “Şişman Melek“ olarak adlandırılan bu figür, 1997 yılından bu yana orada asılı duruyor.

HaberPodium okuyucuları için bu figürün arkasında yatan sanat akımını ve yaratıcısını araştırdık.

Niki de Saint Phalle isimli bir sanatçıya ait olan eser, Amerika`dan getirilmiş ve bir güvenlik firması tarafından Zürich istasyonu`na hediye edilmiş.

“Nana“ isimli bir sanat akımına ait olan bu eserin ana maddesi polyesterden oluşuyor. “Nana” kelimesi Fransızca da kendine güvenen, seksi kadın anlamına geliyor ve bu akımın eserleri, çarpıcı renklerle boyanmış kadın figürlerinden oluşuyor.

Nana akımının öncülerinden olan Niki de Saint Phalle, 1930 yılında Paris’ te dünyaya gelir. Söylenenlere göre, 11 yasında iken babasının cinsel istismarına maruz kalır ve bu olayın etkisinden kurtulmak için, bir süre sonra resim sanatına yönelir.

Daha sonra yapacağı açıklamada sanata yönelimini kısaca şöyle özetleyecektir Niki de Saint Phalle; “Benim için sanatçı olmaktan başka altrenatif yoktu, bu benim kaderimdi.“

Yapıtlarında alışılmışın dışında teknikler kullanan sanatçı, farklı biçimler ortaya koyuyor.İlk çalışmalarını vuruş tekniğiyle (Shooting Paintings) gerçekleştirmiş. Boş tuvalin karşısına geçerek, politenlerin içine doldurulmuş boyaları bir silah yardımıyla ateşleyip, karmaşık renklerle dolu tablolar yapmış. 2. Dünya Savaşı sonrasında soyut resimlerdeki şiddet vurgusu, Niki de Saint Phalle’in yapıtlarında doruğa çıkıyor.

1963 yılında bu tekniğe son veren sanatçı, sonraki yıllarda, Nana akımı gereği, gerçek boyutlarda renkli kadın figürleri yapmaya başlar. Polyester ve kağıt hamuru ile yapılan bu figürler, kadınlığın bereketini ve gücünü temsil ederler.

Yarattığı figürler ise daha çok alışılmışın dışında, yuvarlak ve şişman kadın formlarıdır.

Sanatçı, bu eserlere dair ilk sergisini 1968 yılında New York Modern Sanatlar Müzesi’ nde açar. Sergileri 1969 yılında Münih ve Hannover’ de, 1970 yılında Paris’ te, 1971 yılında, Amsterdam, Stocholm ve Roma da gösterilmeye devam eder.

 

 

 

 

 

 

 

 

Sanatçının en son ve en büyük projesi ise Trot Bahçesi’ dir. Gaudi hayranı olan Niki de Saint Phalle, Gaudi’nin Barcelona’ daki Parc Guell’ine benzer anıtsal bir bahçe yapmak ister. Toskana yakınlarında bir alan bulur ve 20 yıllık çalışmasının ardından 1998 yılında bahçe açılır.

Eserlerinde kullandığı kimyevi içerikli polyester maddesi yüzünden uzun süre tedavi gören sanatçı, solunum yolları ile ilgili ağır sağlık sorunları yaşar ve 71 yaşında iken, 2002 yılında Kaliforniya’ da yaşamını yitirir.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı