Haşim Sancar

İsviçre’nin 150 yıl önceki insancıl iltica politikası

Haşim Sancar

Haşim Sancar

Yeşiller Partisi Bern Kanton Parlamenteri

 

 

 

Geçmişten beri hep İsviçre’nin insancıl bir iltica politikasının olduğu vurgulanır ve bunun ülke geçmişine dayandığı ifade edilir.

80’li yıllarda baskıcı ve faşist darbelerin yaşandığı Şili, Sri Lanka ve Türkiye gibi ülkelerden insanların sığınma amacı ile İsviçre’ye gelmelerinden sonra; İsviçre’nin ilticacılar politikası üzerine günümüze varan yoğun tartışmalar yürütüldü.

Bu tartışmaların ve İsviçre’nin ilticacılar politikasına dair yapılan eleştirilerin temelinde; İsviçre’nin geçmişine uygun olarak yeterince insancıl olmayıp, ilticacılara sıcak bakmadığı ve onları ilticacı statüsünde kabul etmediğine dair eleştiriler yer alıyor.

Bu yazıda İsviçre’nin güncel ilticacılar politikası yerine, bundan 150 yıl önce yaşanan ve İsviçre’nin insancıl iltica politikasına ve dayanışmaya, günümüz için iyi bir örnek olarak gösterilen bir sığınma hikâyesini aktarmak istiyorum.

Bourbaki Ordusu’nun İsviçre’ye ilticası

Bourbaki Ordusu

Paris’i Alman işgalinden kurtarmak amacı ile kısa sürede kurulan ve General Bourbaki’nin komutasındaki Fransız subay ve askerleri, bazı başarılı saldırılara karşın geri çekilmek zorunda kalarak İsviçre sınırına yakın olan Jura bölgelerine doğru çekilmek zorunda kalırlar.

Savaşın tüm gaddarlığı yetmezmiş gibi, kış da bütün gücüyle şartları zorlamıştır. “Bourbaki Ordusu” sıkıştırılmış, yardım ve yiyecek yolları kapatılmış, bitkin ve çaresiz bir şekilde İsviçre’ye sığınırlar.

İsviçre bir sınavdan geçmekte, ülke yetkililerinin ise hızlı bir karar alması gerekmektedir. Burada bir dizi soruya cevap arayan yetkililerin tehlikeyi de görmeleri zorunluluğu da vardır;

Fransız askerlerine sığınma hakkı verilmesi, savaşın İsviçre topraklarında devam etmesine yol açabilir mi? Sığınma hakkı verdikten sonra, Almanlar savaşı İsviçre’de sürdürmek isterlerse, İsviçre ordusu ülke sınırlarını savunmak zorunda kalabilir mi?

87 bin Fransız askeri, bazı Alman esirlerle birlikte 1-3 Şubat 1871 tarihleri arasında Jura’nın Vallée de Joux, Vallorbe, Sainte Croix ve Les Verrières bölgeleri üzerinden İsviçre’ye geçerler.

Fransız askerleri ile İsviçre arasında yapılan “Les Verrières antlaşması” gereği, İsviçre’ye geçişte tüm Fransız askerleri silahsızlandırılır.

İsviçre, bu gelişme sonrasında tarihinin en büyük ilticacı gurubunu alırken, ülke nüfusu bir gecede %3 arttı.

Bu iltica grubu yaralılardan, yaygın bir seklide tifüs ve verem gibi hastalıkları olanlarda, beslenme eksikliğinden ve soğuktan zayıf düşmüş erkekler topluluğundan oluşuyordu

İsviçre Kızılhaçı’nın ve halkın desteği

Bourbaki Ordusu

Bahsi gecen iltica olayından dört yıl önce kurulan İsviçre Kızılhaç kurumu ilk ciddi sınavını verecektir.

Acil bir şekilde yiyecek, elbise, battaniye, ayakkabı ve odun toplanır. Kurum bu sınavını büyük bir gayret ve başarı ile verir.

Bourbaki Ordusu daha sonra hızlı bir şekilde 24 kantonda bulunan 190 belediyeye dağıtılır. Tüm çabalara karşın 1’700 civarında kişi yaşamını yitirmiştir.

Halk da büyük bir dayanışma gösterip yardıma koşar. Halk, sivil toplum kuruluşları ve yardım kuruluşlarını arasında müthiş bir yardımlaşma ağı kurulur ve birlikte çalışma örneği sergilenir.

Fransız askerleri yer sıkıntısından dolayı kiliselere, galerilere, okullara, postane ve benzeri binalara yerleştirilir ve askerlerin bakımları yapılır.

6 hafta sonra, 13-22 Mart 1871 tarihleri arasında Fransa’ya geri dönüşler başlar. Fransa daha sonra minnettarlığının yanı sıra, bazı masraflar için İsviçre’ye ödemelerde bulunur.

Bu örnekle, İsviçre hem savaşta tarafsızlığını korumuş hem de yaptığı dayanışma ile tarihe iyi bir örnek olmuştur.

Ülke geçmişine layık bir ilticacılar politikası

Bourbaki Ordusu

80’li yılların başlarında İsviçre’nin iltica politikalarını eleştirirken, ülke tarihindeki bu güzel örneği gösterir, istendiğinde daha fazla ilticacının alınabileceğini ve barındırılabileceğini savunurduk.

Bourbaki Ordusu ve Les Verrières ilticacıları süreç içerisinde unutuldu.

Aktardığım bu olayın yaşanmasının 150’nci yıl dönümünde, iltica politikaları konusu tekrar gündeme geldi. Ancak Bourbaki Ordusu örneği İsviçre’nin bugünkü ilticacılar politikasına pek bir etki yapmayacağa benziyor.

Oysa, dünyanın en zengin ülkeleri arasında olan İsviçre hem tecrübeleri ile hem de kapasitesi ile geçmişine layık bir ilticacılar politikası yürütebilir.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı