Koenzim Q10 ve sağlık ilişkisi

Berna Çoban
Diyetisyen
diyetisyenbernacoban@gmail.com
Koenzim Q yani bilimsel adıyla unikinon insan, bitki ve hayvan hücre ve membranlarında bulunan, mitokondride gerçekleşen enerji sentezinde önemli rol oynayan bir bileşiktir.
Koenzim olmadan metabolik enerji üretilemez. Yağda çözünen bir yapısı vardır. Antioksidan özelliğe sahip olan Koenzim q, serbest radikalleri etkisiz hale getirerek hücrelerin korunmasını sağlar. Son yıllarda özellikle sağlık örüntüsü üzerindeki etkisi ile dikkat çekmektedir. Özellikle kalp damar hastalıkları, dejeneratif kas hastalıkları, diyabet, kanser ve nörodejeneratif hastalıklar ile yakından ilişkilidir.
Koenzim Q 10 ile sağlıkla ilişkisi şöyle sıralanabilir:
- Bağışıklık: Antioksidan özelliğe sahip olan Koenzim q, serbest radikalleri etkisiz hale getirerek hücrelerin korunmasını sağlar. Antiviral etkisi ile bağışıklık sistemini güçlendirdiği için virüslerle mücadelede etkindir. AIDS gibi hastalıklarda bağışıklık güçlendiricidir.
- Nörodejenatif / nörogelişimsel bozukluklar: Otizm, Alzheimer, Parkinson, HD, kas zayıflığı, ALS gibi hastalıklarda oksidatif stresi azaltması ile olumlu katkılar sağlar.
- Kardiyovasküler hastalıklar: Kalp,yapı olarak yüksek miktarda koenzim içeren bir organdır. Ancak kalp hastalıkları ile birlikte koenzim seviyeleri düşük seyretmektedir. Kolesterol düşürücü ilaçlarla birlikte koenzim seviyesinin azaldığı da söylenebilir.Tedavi protokolüne ek olarak koenzim Q 10 içeren besinlerin diyete eklenmesi veya gerekirse doktor önerisiyle takviyesinin eklenmesi hastalık seyrinde olumlu sonuçlar sağlamaktadır. Statin grubu ilaç kullananlarda bazen görülen kas ağrılarını gidermeye de yardımcı olabilir.
- Hipertansiyon: Enerji üretimini arttıran koenzim dolaşımı da beraberinde arttırır,böylece kan basıncını düşürür.
- Kanser: Koenzim Q10 antioksidan etkisi nedeniyle DNA hasarının onarımında etkindir. Karaciğer, meme, akciğer, pankreas gibi kanserlerde koenzim eksikliği dikkat çekmektedir. Çalışmalarda takviyesinin terapötik etkisi olduğu tespit edilmiştir.
- Diyabet: Diyabette oksidatif stres arttığı için hücredeki koenzim azalır, kandaki plazmada koenzim seviyesi artar. Gestasyonel diyabette 3. Trimesterda hücre koenzim seviyesi düşebilir.
- Tiroid: Tiroid bezi hızlı da çalışsa veya yavaş da çalışsa vücutta ki stres artar ve koenzim seviyeleri etkilenir.
- Karaciğer hastalıkları: Karaciğer fonksiyonları üzerinde de koruyucu ve tedavi edici etkisi vardır.
- Sporcular: Ağır egzersiz sonrası kaslarda serbest radikallerin artması sonucu hasar oluşabilir. Koenzim Q10 oksidadif stresi, inflamatuar etkiyi ve kas hasarını azaltır.
- Anti-ageing: Yaş aldıkça, hücresel yaşlılık da meydana gelir.Koenzim seviyesi azalır. Takviyesi ile metabolik fonksiyonlar artar ve yaşlanma karşıtı etki gösterir. Kırışıklık giderici etkisi mevcuttur.
- Fertilite: Erkeklerde özellikle sperm kalitesini ve hareketini arttırır, oksidatif stresi azaltır.
- Göz hastalıkları: Retinal hastalıklar, koenzim q seviyesi değişiminden etkilenir. Özellikle yaşla birlikte artan göz problemleri koenzim seviyesinin düşmesiyle ilişkilendirebilir.
- Migren: Migren ağrılarını gidermede yardımcıdır. Bir alternatif olarak düşünülebilir.
Koenzim q10 hayvansal ve bitkisel pek çok yiyecekte bulunur. Özellikle sakatatlar, kırmızı et, yağlı balıklar, ıspanak, brokoli, mantar, karnabahar, ceviz, fındık, yer fıstığı, badem gibi yağlı tohumlarda bulunur.
Dışardan takviye edilmesi durumunda, güvenli tüketim sınırı 30mg ile 600 ml/gün arasında değişir. Uzman önerisiyle, kronik hastalıklarınız ve yaşınıza göre dozuna karar vermek daha doğru olacaktır. Yağ bazlı preperat kullanımı emilimi açısından avantajlıdır.
Sağlıklı yaş almak için ve özellikle korona-virüs salgını dolayısıyla immun sistemi güçlendirmek için yeterli dengeli beslenin! Besinlerin her birinin koenzim gibi özel bileşenlerle donanmış olup, vücudun ihtiyacını karşılamak için var olduklarını unutmayın ve besin çeşitliliğini arttırın.