Bu oylama konularına dair detaylar şöyle;
Sosyal Refah Yasası’nda Değişiklik (Sosyal dedektifler için yasal dayanak)
(Sozialhilfegesetz (SHG)(Änderung vom 15. Juni 2020; Klare rechtliche Grundlage für Sozialdetektive)
Sosyal Refah Yasası’nda yapılacak değişiklik ile, “sosyal dedektiflerin“ kullanımı için yasal bir temel oluşturulmak amaçlanıyor.
Güncel düzenlemeye göre; sosyal yardım alan kişilerin şüpheli davranışları veya herhangi bir sahtekarlık şüphesi durumunda, Zürich Kantonu’ndaki bazı belediyeler sosyal dedektifleri devreye koyabiliyorlar.
Ancak, gözetlemeler için Zürich Kantonu’nda net bir yasal dayanak mevcut değildi. Bu nedenle, elde edilen verilerin mahkemede kullanılıp kullanılamayacağı da belirsizdi.
Bu durumdan yola çıkan Zürich Kanton Hükümeti 2017’de, sosyal dedektiflerin kullanımının bir Kanton yasası ile düzenlenmesi gerektiğine karar verdi. FDP ve SVP daha sonra Kanton Hükümeti’ne bir Parlamento girişimi sundu. Kanton Hükümeti Haziran 2020’de ilgili bir yasayı onayladı. Ancak Parlamento o sıra yasada bulunan iki düzenlemeyi çıkardı; GPS izleyicilerin kullanılması ve habersiz ev ziyaretleri.
Sosyal Refah Yasası’nda yapılacak olan değişiklik ile; sosyal yardım alanların sosyal dedektifler tarafından gözlemlenmesinin açık bir yasal temele oturtulması amaçlanıyor.
Yeni yasal düzenleme; her gözlemin-takibin belediye meclisi tarafından onaylanmasını da şart koşuyor.
Kim, ne diyor?
Kanton Hükümeti, Kanton Parlamentosu, SP, GLP, CVP, EVP ve EDU oylamada “Evet“ oyu kullanılmasını tavsiye ediyorlar.
SVP, FDP, Yeşiller ve AL ise yeni Sosyal Refah Yasası’na “Hayır“ diyorlar.
Karşıtların argümanları
Düzenlemeye karşı olanlar; sosyal dedektiflerin kullanılmasının, temel anayasal hakların ihlali anlamına geleceğini ifade ediyorlar. Buna göre; sosyal yardımların yasadışı olarak elde edilmesiyle mücadele için kullanılan mevcut yöntemler gereksiz ve pahalı. Sosyal dedektifliğin gerektirdiği maliyetler, tespit edilen birkaç dolandırıcılık vakasıyla orantısız. Bu paralar yoksulluktan etkilenen insanlar için kullanılmalı.
Özel dedektifler tarafından yapılan gizli gözetimin, temel anayasal haklara orantısız bir müdahale olduğunu ifade eden karşıtlar, aynı zamanda, yasal eşitliğin ihlal edildiğini de dillendiriyorlar.
“Keyfi paralel polis yapılanmasına hayır“
Düzenleme karşıtları; yapılan sosyal yardımların hukuka aykırı olarak alınmasının mevcut durum göre zaten cezai bir suç oluşturduğunu, bu vesile ile gerekli yasal tahkikatların polis tarafından yürütülebileceğini vurguluyorlar.
Şüpheli vakaları takip etmek için yeterli fırsatların olduğu söylenirken, yoksulluktan etkilenen insanların genel şüphe altında bırakılmamaları, gereksiz yere taciz edilmemeleri, böylesi durumlarda, etkilenenler açısından çok büyük psikolojik sorunların ortaya çıkabileceği savunuluyor.
Gözetlemelerin, yoksul olan kesimlerin sosyal yardım almalarına engel olacağı da ifade edilen bir başka vurgu.
Polis Yasası’nda Değişiklik- “Etnik kökenler polis raporlarında belirtilmelidir”
(Bei Polizeimeldungen sind die Nationalitäten anzugeben)
Kantonal girişim; polis bildirimlerinde insanların uyruklarının da zorunlu bilgi olarak verilmesini talep ediyor. Buna göre polisler medya bilgilendirmelerinde; yaşlara ve cinsiyetlere ek olarak faillerin, şüphelilerin ve mağdurların etnik kökenlerini de zorunlu olarak açıklamalılar.
Kim ne diyor?
Kanton Hükümeti ve Kanton Parlamentosu, SVP tarafından gündeme getirilen bu girişimi reddederlerken, polis yasasını değiştirmeye yönelik karşıt bir öneri sunuyorlar.
Girişimin temel talebinin haklı olduğunu düşünen Kanton Hükümeti, herhangi bir bir kamu yararı varsa eğer, belirli ceza davalarında talep edilen verilerin ek bilgiler olarak verilebileceğini savunuyor. Ancak polis raporlarında yer alacak olan bu etnik köken ile ilgili bilgilerden, şeffaflık dahilinde dikkatlice bahsedilmelidir.
“Etnik kökenlerin bildirilmesine Hayır“
Girişime karşı çıkanlar, polis raporlarında etnik kökenlerin belirtilmesinin suçları engellemeyeceğini ve şeffaflık sağlamayacağını ifade ediyorlar.
Bu durumun toplumu böleceğini ve farklı kökenlerden insanların birlikte yaşamalarını zorlaştıracağını savunan karşıtlar, her iki öneri için “Hayır“ oyu kullanılması çağrısı yapıyorlar.
Zürich Kantonu’ndaki suç istatistiklerine göre; İsviçre vatandaşları, kantonda ikamet eden göçmenlere oranla çok daha fazla suç işliyorlar.
