B. Nazan Walpoth

Kırık kalp hastalığı

Doç. Dr. B. Nazan Walpoth

Bern Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

Kardiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi

nazan.walpoth@insel.ch

 

Adını Japon balıkçılarının ahtapot avlanmada kullandıkları ağzı dar bir çömlek olan “Takotsubo“’dan alan bu kalp kas hastalığı literatürde “Kırık Kalp Hastalığı“ olarak tanımlanıyor.

Sevdiğimiz bir insanın ani kaybı kalbimizi kırabilir. Sembolik olarak düşündüğümüz bu durumun tıpta tanımlanmış bir hastalığı vardır. Geçmişte de sıkça rastladığımız ve bir türlü açıklayamadığımız bu durum, 1990 yılında Japonlar tarafından tanımlandı.

kalt hastaligi

Kırık kalp hastalığına sebep olan durumlar bir yayında şöyle sıralanmıştır;

% 7 partnerin kaybı, % 29 başka bir yakının kaybı, % 24  emosyonel stress (konflikt yaşama, boşanma, ayrılma), % 22 ani hastalanma, kaza, % 5 şiddet ya da taciz görme,  % 15 sosyal statü kaybına bağlı nedenler (mesleki, maddi).

2015 yılındaki bir araştırma ağır stresi kırılan kalpten daha çok önplana çıkardıysa da, kırık kalp hastalığı halen ani duygusal çalkantının baş tetikçisi olarak görülmektedir.

Japonlar, bu durumda olan hastaların kalplerini görüntüleme tekniklerinde ortaya çıkan şeklin Ahtapot avı için kullanılan ve ağzı büzülmüş olan bir çömleğe benzerliğinden yola çıkarak, bu hastalığa çömleğin adı olan Takotsubo kalp hastalığı adını vermişlerdir.

Sonuçta kalbin sol karıncığının alt kısımları normal fonksiyon görürken, uç kısımları balon gibi genişler (bazıları apikal balloning- uç balonlaşması da der).

Bu hastalığı, kalpleri kırılan menapoz sonrası (yaş aralığı 61-79) kadınlarda daha sık görmekteyiz. (% 80-90).  Bu durumu ilk anlarda kalp krizinden ayırmak pek de mümkün değildir. Burada da aynı tip göğüs ağrısı vardır ve aynı tür EKG değişkliği yapabilir. Ancak koroner (taç damar) anjiyografisi ile damarların tıkanmamış olduğunu görüp, kalbin tipik pompalama şeklinden teşhis koyabilmekteyiz.

Tüm kalp krizi hastalarının sadece % 2’sinde kırık kalp hastalığı görülebilmektedir.

Oluşum mekanizmasında, stressle aşırı salgılanan noradrenalin ve adrenalin gibi stress hormonlarının, neticede kontrol dışı çalışan vejetatif sinir sistemi aktivasyonu ile daralan kas içi küçük damarlarına ve buna bağlı kanıtlanamayan kalp kasına bağlı olduğu düşünülmektedir. Genelde bu rahatsızlık kalbin geri dönen iyi huylu bir fonksiyon bozukluğu olarak bilinse de, ilk saatlerde kalp fonksiyon bozukluğuna bağlı şok gelişimi % 15 vakada , tehlikeli ritm bozukluğu % 9 vakada, hastane içi mortalite  % 4 vakada görülebilmektedir.  Daha sonraki günlerde felç ve mortalite oranları % 2-6 kadardır.

İyi haber ise, genelde tedaviye çok iyi yanıt veriliyorken, hastalarımız birkaç gün içinde evine gidebiliyorlar. Kalp yetmezliği ilaç tedavisi alanların % 92’sin de, 24-29 gün gibi kısa bir süreden sonra kalp fonksiyonlarında tamamen iyileşme görülüyor.

Bu yazıyı ülkemizde evladını kaybeden kalpleri kırık analara ithaf ediyorum. Umarım ki  artık o coğrafyada anaların kalbi kırılmaz.

2016 yılınız sağlıcakla geçsin…

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı