İsviçreisviçreKültür-Sanat

Sema Geyran ve tarihi seramik evleri

Sema Geyran, ilk çağlardan bu yana insanların yaşamında önemli bir yer tutan seramik sanatı ile uğraşıyor ve eserlerinde toprakla ateşi buluşturuyor.

Bir konser akşamında, uzun yıllardır İsviçre’de yaşayan bir seramik sanatçısı ile karşılaşıyoruz. Mütevazi duruşu ve sanata olan ilgisi ile, yaptığı işten ne kadar zevk aldığını o an anlıyoruz. Sanatsal çalışmaları üzerine yapmak istediğimiz söyleşi talebimizi geri çevirmiyor ve bu vesile ile bizi evine konuk ediyor Sema Geyran.

Konuk olduğumuz ev, ilk görüşte bizi tarihi bir yolculuğa çıkarıyor sanki. Her köşe, her duvar, tarihi özellikler taşıyan antik eserlerle kaplı.

Sema Geyran, ilk çağlardan bu yana insanların yaşamında önemli bir yer tutan seramik sanatı ile uğraşıyor ve eserlerinde toprakla ateşi buluşturuyor.

Gözlem gücü oldukça yüksek olan Sema Geyran, eserlerine titizlik ve sabırla çalışmayı, el becerisini ve parmaklarının kıvraklığını yansıtıyor.

Tarihi evleri 3 boyutlu bir görsellikle yansıtan sanatçı, bugüne kadar tarihi Sarfanbolu evlerinden, Amasya’da bulunan Hazerfen Ahmet Çelebi Yalısı’na, Karadeniz evlerinden Ethem Pertev Paşa Yalısı’na, Edirne ve Bursa evlerinden İsviçre evlerine kadar, birbrinden farklı 35 eser ortaya koymuş.

1965’ten bu yana İsviçre’de yaşayan Sema Geyran,  Zürich ETH’ da okuyan ve kimyager olan eşi sayesinde gelmiş buraya.

Seramik sanatına olan ilgisinin yavaş yavaş şekillendiğini söyleyen Geyran, akşamları Migros’un verdiği seramik kurslarını ziyaret ediyor ilk olarak. Daha profesyonel çalışmak adına 3 yıl boyunca Zürich’te bulunan Sanat Okulu – Kunstgewerbe Schule’ye devam ediyor. 3 yıl sonra  ilk sanatsal sergisini açtığını belirtiyor ve ekliyor;

“28 yıldır bu işle uğraşıyorum ve bugüne kadar çeşitli ülkelerde, toplam 28 sergim oldu. Bunların bir kısmı kişisel, bir kısmı ise kollektifti. Avusturya’nın Bregenz kentinde açılan “Jedes Haus ist eine Kunst Haus“ isimli kollektif bir sergiye katılmıştım mesela. Buraya özellikle davet edildim ve eserlerim yoğun bir ilgi gördü.“

En son sergisini 2010 yılında açan Sema Geyran’a bu sanat olan tutkusunun ne zaman başladığını soruyoruz.

“Gazetede bir makale görmüştüm. O makalede, İsviçreli bir hanım, Cenevre’de okuyan bir Türk bey ile tanışıp evlenmiş. O bey, İstanbul’da bulunan Zarif Mustafa Paşa Yalısı’nın sahibinin oğluymuş meğerse. Düğünleri o yalıda olmuş, söz konusu gazetede yalının haberini ve fotoğraflarını görünce ilgimi çekti. Fotoğraftaki ev çok hoşuma gitmişti ve o sıra seramik yapmaya yeni başlamıştım. İlk olarak o yalıyı yaptım ve o yalı vesilesiyle seramik ev yapımına yöneldim.“

 

 

 

 

 

 

 

Tarihi ya da yalı türü evleri yapmaktan zevk aldığını söylüyor Geyran. Yaptığı her evin bir tarihçesinin olduğunu belirterek, eserlerin gerçekleri ile birebir aynı olmasına özen gösterdiğini ifade ediyor ve yöntemini şöyle açıklıyor;

İlk olarak yapmak istediğim eve bakıyorum. Uzun uzun nasıl yapacağımı düşünüyor, detaylı bir şekilde evin mimarisini gözlemliyorum.“

Seramik eserlerinin yanısıra farklı yetenekleri de var Sema Geyran’ın. Tek tek seramik parçalarından oluşan, “Kachel“ tarzı duvar tabloları da yapıyor, Türkçe, İngilizce ve Fransızca şiirler de yazıyor örneğin.

Sohbet arasında, küçüklüğünün yer aldığı bir yağlı boya tablosu gösteriyor bize. Tablo 1947 yılında, ünlü edebiyatçı Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun eşi Eren Eyüboğlu tarafından yapılmış.

Eyüboğlu ailesi ile aynı binada oturduklarını belirten Geyran;  “Eren Eyüboğlu yağlı boya tablomu yaptı ve evlendiğimde bunu bana hediye etti.“ diyor.

NOT: Sema Geyran’ın sanatını ve yaptıklarını merak eden okuyucularımız, www.art-of-geyran.eu isimli internet adresinden ya da 044 912 06 73 numaralı telefondan kendisine ulaşıp daha  detaylı bilgiler edinebilirler.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı