Karpal tünel sendromu – Median sinir tuzak nöropatisi
Karpal tünel aslında her insanda olan ve el bileğindeki karpal kemikler ve bağlarla sınırları çizilmiş, Median sinirin ilerlediği doğal ama dar bir kanaldır.
Op. Dr. Serkan ERKUŞ
s.erkus@ymail.com
Karpal kanalın zamanla daralması, Median sinir üzerine bir bası oluşturmaktadır ve bu durum karpal tünel sendromu (CTS – carpal tunnel syndrome) olarak adlandırılmaktadır.
Farklı dağılımlar olmakla birlikte genel popülasyonun %0.1-10’u bu hastalıktan muzdariptir. Genellikle ilerleyen yaşlarda daha sık karşımıza çıksa da genç nüfusta da hatırı sayılır bir hasta yoğunluğu söz konusudur. Özellikle gebelik dönemi, tekrarlayan hareketlerin sık yapılması (yoğun klavye ve mouse kullanımı, mesleksel olarak sürekli titreşimli alet kullanımı ve montaj işçiliği, örgü-nakış gibi hobiler, bisiklet, tenis, atıcılık gibi sporlar), alkol, sigara, romatoid artrit, Hipotroidizm, obezite, diyabet pek çok hastada sebep olarak karşımıza çıkmaktadır.
Semptomlar genellikle yavaş başlamaktadır. İlk olarak gözlemlenen elin ilk 3 parmağında olan uyuşma ve karıncalanma hisleridir. Rahatsız edici bu his, ilerleyen dönemlerde, özellikle geceleri ama kimi zaman da gazete – kitap okurken, direksiyon çevirirken, yani el bileğini bükmesi ve hareket ettirmesi gereken durumlarda daha belirginleşmektedir. Hastalar, bu anlarda, ellerini sallayarak rahatlamaya çalışırlar. Basının sürekli devam etmesi durumunda ise kalıcı his değişiklikleri gözlenir. Tedavide gecikme sonrası avuç içi kaslarında zayıflaması ile elle bir nesne tutamama haline gelebilir.
Günlük yaşamlarında ciddi rahatsızlık yaşayan hastaların kalıcı problemler yaşamadan önce tedavilerine başlaması önemlidir. Teşhis genellikle klinik bulguların saptanması ve elektromiyografi (EMG) incelemesi ile konulmaktadır. Sinir iletim çalışması yapılarak Median sinir tarafından uyarıların karpal tünelde yavaşlayıp yavaşlamadığına, EMG ile de kaslara giden sinyallerin gücüne bakılmaktadır.
Tedavisinde erken dönemde, elleri dinlendirmek, semptomların artmasına neden olan faaliyetlerden kaçınmak, soğuk kompres uygulamak, yumuşak dokuları gevşetecek egzersizleri yapmak yeterli olmaktadır. Kimi hastalarda ise gece şikâyetlerinin çok olması durumunda el bileği splinti ya da bileklik kullanmak uygun olabilir. Ağrı kesici (kortikosteroid olmayan ağrı kesiciler – NSAİİ) kullanımı semptomları azaltsa da tedavi edici özellikleri kanıtlanamamıştır. Karpal tünel içerisine, ağrıyı azaltmak için kortikosteroid enjeksiyonları hekiminizin uygun görmesi halinde uygulanabilecek bir alternatiftir.
Cerrahi dışı olan yöntemlerle şikâyetleri geçmeyen şiddetli olgularda açık cerrahi veya endoskopik girişimler ile tünelin gevşetilmesi ve sinirin rahatlatılması gerekir. Genellikle sınırlı anestezi ile uygulanan açık cerrahi sonrası yara takibi yapılarak erken dönemde aşırı olmayan egzersizler ile günlük hayata en kısa sürede dönülür. Endoskopik işlemlerin ise daha az ağrıya sebep olduğu bilinmektedir.
Karpal tünel sendromu gelişmemesi için, el bileği hareketleri gerektiren işlerde sık sık ara vermek, el bileği germe ve bükme egzersizlerini uygulamak, ergoterapi için çalışma koşullarını desteklemek ve düzenlemek önemlidir.
Serkan ERKUŞ kimdir?
Üniversite eğitimini 2013 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlayan Serkan Erkuş, 2014 yılında İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Ortopedi ve Travmatoloji uzmanlık eğitimine başlamıştır. 2019 yılında eğitimini tamamlayarak Hakkari – Van bölgelerinde zorunlu hizmetini gerçekleştirmiştir. Ardından İzmir’e tekrar dönerek buraya yerleşen Serkan Erkuş, özel muayenehanesinde hizmet sunmaktadır. Çocuk ortopedisi, travma, artroplasti ve spor yaralanmaları genel çalışma alanlarıdır.