Mehmet Meral

Deliryum ve deliryum tedavisi

Mehmet Meral, deliryum

Mehmet Meral

lic. phil. Psychologe FSP

Systemischer Therapeut

mehmetmeral@gmx.ch 

 

 

 

Şu Korona günlerinde Covid19 virüsü kaparak bu virüsün belitilerini ağır yaşayanlarda, yoğun bakım sürecine de girmişlerse, morbidite dedigimiz ikinci tanı olarak deliryum karşımıza çıkabilir.

Peki nedir Deliryum? Hangi durumlarda karşımıza çıkar ve ne yapabiliriz?

Diğer adıyla akut beyin yetmezliği olan deliryum çok karmaşık bir şekilde seyir izleyebilir.

“Deliryum bilinç, algılama, düşünce, uyku-uyanıklık döngüsü değişimlerinin eşlik ettiği, ani başlangıçlı ve dalgalı gidiş gösteren bir klinik sendromdur (Lipowski 1990, Wise ve Trepacs 1996, Taylor ve Shahj 2001)”.

Belirtileri her bireyde aynı olmamakla beraber bazı kişilerde akut (aniden) bazı bireylerde aşamasına ve durumuna göre ağır bir seyir izleyebilir. Her durumda hastalık bireyde çok hızlı bir şekilde ilerleme gösterir.

Deliriyum düşüncede oluşan bir hastalıktır. Daha çok eski çağlarda bilenen bu hastalık nöbetler halinde gelen ataklarla ilk başlarda uyku problemleri ile kendini gösterir. Genellikle stres, iç huzursuzluk, kaygı duygularının çoğalmasıyla birlikte hastalığın dozajı artmaya başlar.

Deliryum nedir?

Epidemoloji sahasında yapılan araştırmalarda hastaneye yatan tüm hastalar için deliryumun yaygınlığı %10-30 olarak belirtilmektedir. Yapılan araştırmalarda, bu durum gençlere nazaran yaşlılarda daha yaygındır. Özellikle ileri yaştaki hastalar ve çocuklarda daha sık görülen deliryum, bilinçte bulanıklık, kendini bir şeye odaklamada sorun yaşama, tuhaf hayaller görme, etraftaki nesnelerin şekil ya da yer değiştirdiğini görme ya da manasız asabileşme biçiminde kendini gösteren ve çoğunlukla da geçici bir durum olarak tarif edilmektedir. Bu durumlar çoğunlukla büyük ameliyatlar sonrasında ya da uzun süre yoğun bakımda yatmayı gerektiren tıbbi durumlarda ortaya çıkmaktadır.

Deliryum yaşayan kişinin öncesinda hiçbir psikiyartik şikayetinin ya da hastalığının olması gerekmeyebiliyor. Yani çok sağlıklı insanlarda da aniden deliryum belirtileri ortaya çıkabilir. Tıbbi bir müdahale sonucunda beyinde meydana gelen geçici metabolik değişikliklerden kaynaklanan bir durumdur bu. Tıbbi durumun düzelmesiyle beraber ruhsal bu belirtiler de kaybolmaktadır.

Deliryum bireye bilinçaltı oyunlar oynatabilir. Bilinç altında bireyin kendi aleminde kurguladığı senaryoları hayatın içinde gerçekten yaşanıyormuş gibi sanmasına yol açar ve hayaller görmesine sebep olabilir. Tamamen nörolojik etkenlerin rol oynadığı bu dönemde, hastanın hayal görmesi, yaşadıklarını gerçek sanması ve halüsinasyonlar yaşaması ile bu durum daha da ilerler. Hasta hassas bir durumda ani tepkiler verebilir, asabileşebilir ve alınganlıklar geliştirebilir.

Deliryum belirtileri

Deliryumun bazı belirtilerinin şöyle sıralayabiliriz;

Uykuda zorluk çekme, normalin üzerinde daha fazla uyuma, gündüz uyuma, gece uyanık olma, bilişsel düzeyde bozukluklar yaşama. (Burada el becerilerinin bozulmasının yanında, mekânı karıştırma, nerede olduğunu bilememe, unutkanlık ve konuşmada bozulmalar da gelişebilir.) Bir şeye odaklanmada becerisini kaybetme hali, bilinç altında oyunların ve fantezilerin harekete geçmesi, paranoyak düşüneler, illüzyonlar (olmayan bir şeyi görme) ya da deillüzyonlar (gerçeği yanlış değerlendirme), kaygı, tasa, endişe, emniyet ve güven duygusunun azalması ve korku halleri, asabiyet, etrafa zarar verici davranışlar, gerginlik ya da donukluk manasında tepkisizlik belirtiler olarak ortaya çıkabilir.

Her bireyde onun ruhsal ve kişisel halinin durumuna göre bu belirtiler kendini farklı gösterebilir. Deliryum aniden başlayarak bir seyir izleyebilir ve gün boyunca da dalgalanmalar yaşatabilir.

Deliryum tedavisi

Deliryum nedir?

Tedavisinde genellikle altta yatan sebeplere yönelik tedavilerle çevresel, psiko-sosyal ve farmakolojik (ilaçlar) olarak ayrıştırılır ve bu faktörlere göre destek verilir. Genellikle çevresel ve psiko-sosyal yaklaşımda oryantasyonun sağlanması (takvim, saat, bulunduğu mekân) uyaranların denetlenmesi, ailenin ve yakınlarının eğitimi ve katılımın sağlanması ve diğer risk etmenlerinin elenmesi olarak sırlanabilir.

Çevresel faktörlerde hasta genellikle tek kişilik odalarda tutularak uykusunun bölünmesi engellenebilir. Hastanın tanıdığı bir refakatçinin sürekli yanında bulunması ve hastaya oryantasyonunu sağlayarak ona hatırlatacak müdahalelerin yapılması önemli bir destektir. Bu durumda hem sağlık personeli hem de hasta yakını; günü, tarihi, mekânı, ziyaretçilerin kimler olduğu, daha ne kadar tedavi altında kalacağı ve ne zaman taburcu olacağı gibi konularda vereceği bilgilerle deliryum döneminde hastayı desteklemelidirler.

Bazı durumlarda psikotik belirtilerin eşlik ettiği tespit edilmişse de antipsikotik ilaçlarla hasta desteklenmelidir. Bu durumları atlattıktan sonra antipsikotik ilaçlar da kesilir.

Tedavide bir taraftan hem altta yatan tıbbi durumların sebebini hem de genel tıbbi durumla bağlantılı karaciğer, böbrek fonksiyonlarında bozulma var mı yok mu bakılmalıdır.

Hastaya bütüncül yaklaşılmalı ve tedavisinde onunla yapıcı, güven verici bir iletişim kurarak onu anlama ve hissetme çabası içinde olduğunuzu kurduğunuz temas ile göstermelisiniz.

Deliryum özellikle şu Covid’li günlerde ağır tedavi sürecinde bulunanlarda kendini gösterebilir. Mümkünse bu durumları yaşayan yakınlarınıza karşı daha anlayışlı, daha hassas ve daha dikkatli davranarak ele ele bu süreci rahatlıkla atlatabilirsiniz.

Corona günleri öyle kolay bitecek gibi görünmüyor bu yüzden mümkün olduğunca

EVDE KALINIZ !!!

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı