Mustafa Aktaş

Kalecilikte algı

Mustafa Aktas

Mustafa Aktaş

Eski futbolcu

 

 

 

 

Futbolda kalecilik önemli bir pozisyon olarak her zaman farklı değerlendirilir. Bu vesile ile; kaleci yetiştirmek ve kalecinin performansını yükseltmek adına çalışmalar ve antreman metodları uygulanır.

Aslında bugüne kadar rağbet edilen, yapılan çalışmalar tek düze ve devamlı tekrardan ibaretti. Şekilleri farklı antremanlar olarak gözükse de, bu antremanlar kası çalıştırmaya, vücudu geliştirmeye, kuvveti arttırmaya ve tekniği geliştirmeye dayalı çalışmaların dışına çıkmıyor. Durum böyle olunca belli bir aşamadan sonra daha da ileri gitmek mümkün olamıyor. Çünkü vücudun kapasitesi bir yerde yetmiyor ve bu durum insanları farklı düşünmeye, farklı açıdan konuyu ele almaya itiyor.

2000″li yıllardan önce futbolda kaleci anlayışı sadece kalecinin savunma yönü ile sınırlıydı. Ortalama bir kaleciden istenen; kaleye tehdit olacak topları her ne şekilde olursa olsun bertaraf etmesi ve yenmeyecek golleri yememesi şeklindeydi. Fakat 2000‘li yıllardan sonra, özellikle de şu an Manchester City Teknik Direktörü Pep Guardiola‘nın öncülük ettiği bir grup teknik adamın, maçta hücum organizasyonlarında kaleciyi kullanmak adına; ayakla pas, ceza sahası hakimiyeti, pas açılarına doğru çıkma, takım hücum organizasyonlarını başlatma ve yönetme gibi durumlar için kalecilerden birçok yeni istekleri oldu. Bunlar tabi ki de günümüzde futbolun geldiği güç ve futbol dünyasındaki gelirler ile  bağlantılı isteklerdi.

kaleci

Daha çok başarı, daha çok gelir, daha çok zenginlik ve bunun da doğal sonucu olarak daha da büyük olmak.

Bunun daha önce denenmiş klasik antremanların yanında, kalecinin bugüne kadar var olan ve alışılagelmiş algısını değiştirmekten geçtiği geç de olsa anlaşıldı.

Algı, duyusal organlarımız aracılığıyla, bize ulaşan uyarılarla çevremizi anlamamızı sağlayan bilişsel süreçtir. Bu önemli bilişsel kabiliyet gündelik yaşantımız için çok mühimdir. Çünkü çevremizi anlamamız onun sayesinde mümkündür. Algı dahil her bilişsel beceri çalıştırılabilir ve geliştirilebilir.

İnsanoğlu fiziksel açıdan birbirine çok benzer olsa dahi ruhsal ve bilişsel olarak çok büyük farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkların sebebi algıdır.

Futbolda kaleci de bu algılar doğrultusunda performans gösterir, ona göre antreman yapar ve sonuç alır.  Fakat bunu genellikle güç, çabukluk, denge, koordinasyon vb. Gibi calışmalarla destekleyerek performans ortaya koyar. Çalıştığı antrenör de bu gözlem sonucu antreman programı hazırlayıp uygular.

Bu antremanlar çoğunlukla sahada olan fiziksel çalışmalardır. Fiziksel çalışmalarda kalecinin ihtiyacı olan ve önceden belirlenmiş antremanlar yapılır. Bu antremanlarda  özeelikle de dikkat edilen şey; zaman, tekrar adedi ve kaleciden alınan geri dönüşlerdir. Bu şekilde kaleciye belli yüklemeler yapılır. Ancak bunların bir sınırı vardır. Bu sınır aşılır ise fiziksel anlamda yorgunluk, zorlamaya bağlı çeşitli sakatlıklara sebep olabilir.

Üç boyut kavramı

Kalecide algıyı oluşturmak ve bu algıyı geliştirmek ileri seviyeye taşımak mümkündür. Burda devreye üç boyut kavramı girer;

İnsanlar yukarıda bahsettiğimiz algı çeşitlerinden görsel algıyı kullanarak yaşamı üç boyutlu görür. Bunlar genişlik, yükseklik ve derinliktir. Fakat her insanın üç boyut görme kabiliyeti farklıdır. Kimi daha çok detay görürken kimisi de daha az… Bunun temel sebebi görme duyusudur Gözün gördüğünü kısa süre içerisinde ne kadar çoğaltırsak kalecinin algısını da o derece çoğaltırız. Kaleci her pozisyonda daha çok detay görürken, zihninde o kadar çözüm üretir ve en kısa sürede uygular.

Bir başka deyişle; göz, baktığı an gördüklerini ne kadar çok detaylandırıp beyine yollar ise, beynin arka tarafındaki görme ve gördüğünü kullanma becerisini de o derece devreye sokar. Gözün gönderdiği bilgiler yeterli değilse beyin daha önceki tecrübelerinden eksik olanı tamamlar. Bu tamamlamalar %100 doğruyu vermez ve bu da kalecinin hata yapmasına olanak tanır.

Fakat kaleci normal fiziksel antremanların içinde bu detaylara dikkat eder de gözün daha çok detay görmesine imkan veren çalışmalar yaparsa kalecide algı büyür ve gelişir.Bu gelişim fiziksel gelişimden daha hızlı ve etkili olur hem de. Algıya yönelik çalışmalar beyine doğru bir şekilde oturtulursa, tekrar sayısı azalıp öğrenme süresi de kısalır. Bu sayede kaleci daha fazla farklı pozisyon ve detay öğrenebilir.

Yapılan antremanlar bu olguların kalecide otomatikleşimesine yardımcı olur. Zamanla otomatikleştiğinde, kaleci daha önce kendisine imkansız gelebilecek bir çok pozisyonun çok basit bir şekilde üstesinden geldiğini görecektir.

Başarılı kaleciler iyi bir düşünce disiplinine sahip olmalıdırlar. Fizyolojik olarak yediklerimizden, psikolojik olarak ise düşündüklerimizden ibaret olduğumuzu bilerek öncelikle doğru görmeyi ve düşünmeyi öğrenmelidir kaleciler.

Kontrollü davranışlar mentör kontrolünde önce düşünce bazında zihinsel süreçlerde oluşturulur ve davranışa dönüşümü için, öğrenme basamakları dikkate alınarak ”Bilinçsiz yeterlilik” (alışkanlık) halinde davranışa dönüşmesi sağlanır. Böylelikle kaleciler kontrollü davranışlar sergileyeceğinden ”Fair play” anlayışını da benimsemiş olacaklardır.

 İnsan algıladıklarından ibarettir

Algı antremanların asıl amacı beyni olumlu ve güçlü olması arzulanan yönde programlamaktır.

Yapılan araştırmalar bize, beynin gerçekle kurgusal olan arasındaki farkı algılamadığını göstermektedir. Beyin, kurguladığımız olayları gerçek kabul eder ve organizmayı harekete geçirir.

Genelde sporcularla yapılan zihinsel çalışmalarda, zihinde olumsuz şekilde prova edilmiş düşüncelerin kişinin gerçeğine dönüştüğü gözlenmiştir.

“Kendini gerçekleştiren kehanet” de diyebileceğimiz bu durumu yüzyıllar öncesinden Shakespeare, “İyi ya da kötü birşey yoktur, fakat biz düşüncemizde iyi ve kötüyü yaratıyoruz” diye tanımlamıştır.

Biz de bunu şu şekilde ifade ediyoruz; “Ne algılıyorsan o.” Eğer kendini işe yaramaz ve yeteneksiz biri olarak algılıyorsan evet öylesin. Çünkü beynin sana “hayır öyle değilsin“ demeyecektir. O halde insan algıladıklarından ibarettir.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı