Grevin merkezinde; kadınların emeklilik yaşının 65’e çıkarılması, daha iyi ücret ve yaşlılık maaşları, yeterli çocuk bakım yerleri ve cinsel şiddete karşı daha fazla koruma talebi gibi konular yer alıyor.
Ülke genelindeki çok sayıda şehirde gösteriler düzenleyecek olan kadınlar bu kapsamda, Cenevre, Zürich, Basel, Luzern, La Chaux de Fonds, Neuchâtel ve Vallée de Joux’da eylem ve gösteriler için seferber olacaklar.
Lozan’daki kadın işçiler, karşılaştıkları eşitsizliği göstermek için kirli çamaşırlarını sergileyecekler. Solothurn’da müzikli bir feminist piknik yapılırken, Bern’de ise talepler tebeşirlerle yerlere yazılacak.
Eylemlerin yerleri ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyenler www.14juni.ch sitesini ziyaret edebilirler.
Kadınlar ne istiyor?
İsviçre’de güncel olarak kadınlar erkeklerden %20 daha az kazanırken, erkeklere göre üçte bir oranında daha az emekli maaşı alıyorlar.
Kadınlar 2019 yılındaki kadın grevinde yine sokaklara çıkmış ve temel haklarını talep etmişlerdi. Ancak ne yazık ki, o zamandan bu yana çok az şey değişti. Daha da kötüsü; Federal Meclis, AHV 21 Yasası ile kadınların emeklilik yaşının yükseltilmesine karar verdi. AHV 21 ile emekililik sandığının daha da güçlendirilmesi hedefleniyor.
Erkeklerden yaklaşık üçte bir oranında daha az emeklilik maaşı alan kadınlar bu düzenmeyii “kabul edilemez“ şeklinde değerlendiriyorlar.
Kadınların talepleri şöyle;
- Ücret eşitsizliğini ortadan kaldırılması ve AHV’nın yeniden yapılandırılması
- Temel işlerin ve adil ücretlerin tanınması
- Ücretleri çok düşük olan kadınların emeklilik yaşının yükseltilmesinin yerine kadınlara daha yüksek ücretler verilmesi
Gelirlerinin ömür boyu düşük olduğunu savunan kadınlar, “Çoğumuz daha fazla çalışmak istememize rağmen yarı zamanlı çalışıyoruz. Buna ek olarak, çocuklara ve akrabalara da bakıyoruz, ancak bunlar iş olarak tanınmıyor. İşyerlerinde kadınların yaptığı işlere ödenen ücretler de oldukça düşük. Şimdi bir yıl daha çalışıp daha az emekli maaşı almamız gerekiyor.“ diyorlar.
Kadınlar bunlara ek olarak; işverenlerinin kendilerine daha iyi ücret ödemelerini, annelik durumu söz konusu olduğunda pozitif ayrımcılık yapmalarını ve işyerinde cinsel şiddete karşı daha fazla koruma önlemi almaları gerektiğini de savunuyorlar.