Editörün notu- İsviçre’de göçmen olmak zor
Aydın Yıldırım
Genel Yayın Yönetmeni
İsviçre’ye gelen ilk kuşak göçmenlerin çocukları artık çok kültürlü yetişiyor. Burada doğan, iyi bir egitim alan, saygın ve yaratıcı mesleklerde çalışanların sayısı gün geçtikçe daha da artıyor.
Dergimizin ilk sayısından itibaren İsviçre’de Müzik, Sinema, Mimari, Eğitim vs. gibi alanlarda başarılı çalışmalar sergilemiş insanlarımızın portrelerini işledik. Tüm zorluklarina karşın başarılamayacak bir şeyin olmadığını kanıtlıyor bize bu portreler.
Levin, Emel, Cihan İnan, Metin Hepgüler, Güzin Kar, Kemal Akçağ vb. gibi insanlar içimizden çıkan ve uluslararası boyutu ile de başarıyı yakalamış olanlardan sadece birkaçı.
Buna rağmen İsviçrelilerin gözünde hala çalışkan fabrika işçisi, sevecen restorant-imbis sahibi veya eğitimsiz temizlik elemanı klişeleri mevcut. Henüz katedecek uzun bir yol var yani…
……….
Eldeki somut verilerden ve söylemlerden yola çıktığımızda, İsviçre’de bir “hoşgeldin kültürü“ olduğunu söylemek zor. Dönem dönem halkın önüne getirilen, özellikle göçmenlerle ilgili referandumlar, İsviçrelilerin bu toplumsal histerisini su yüzüne çıkarıyor.
Bu tür referandumlarla insanların mevcut korkuları da pekiştiriliyor denebilir. İsviçrelilerde “göçmen korkusu“ gelişirken, göçmenlerde ise “dışlanmışlık“ ve “hedef haline gelme“ korkusu gelişiyor. Bunun önüne göçmenler için çalışmalar yürüten sol partiler ve kurumlar da geçemiyor maalesef. 40 ya da 50 yıldır burada yaşayan, buraya emek harcamış göçmenlerin kendilerini buraya ait hissetmemelerinin kısmı sebebi bu aslında. Korku ve dışlanmışlık, ait olma duygusunu da ortadan kaldırıyor.
……….
9 Şubat’ta göçmenlerle ilgili bir Referandum halkın oyuna sunulacak. Burada söz konusu olan, çalışmak amacıyla ve mülteci olarak İsviçre’ye gelecek olanlara yönelik, daha sıkı sınırlamalar getirmek.
2004 yılında Hükümet tarafından yürürlüğe konulan şartlı kota düzenlemesi, şimdi bu referandum ile ortadan kaldırılmak isteniyor.
Göçmen karşıtı partiler için bu tür referandumların bulunmaz fırsat olduğunu belirtmeye gerek yok. Kullanılan plakat ve afişlerdeki vurgular, bilinçaltını çok iyi bir şekilde ifade ediyor.
Sevgiyle…
