İsviçreisviçreKültür-Sanat

Emine Bauer-Burkay ile resim ve sanat terapisi üzerine

1981 yılından bu yana İsviçre’de yaşayan Emine Bauer-Burkay kendine ait olan bir atölyede; çocuklara, gençlere ve yetişkinlere yönelik olarak resim ve sanat terapisi uyguluyor.

Günümüzde kimi insanlar için psikolojik destek almak adeta bir tabu. Ancak nasıl ki fiziki rahatsızlıklarımız için yardım almamız gerekiyorsa, stres faktörleriyle kuşatılmış halde olan bir insanın, ruh sağlığını koruması için psikolojik destek alması da oldukça doğal. Bu farkındalıkla birçok psikolojik sorun derinleşmeden ya da çözümü daha zor hale gelmeden engellenebilir.  Klinikte yatarak tedavi olmak zorunda kalan bir hastanın bireysel olarak düzenli terapiler alması da psikolojik sorunların engellenmesini mümkün kılabilir.

1981 yılından bu yana İsviçre’de yaşayan Emine Bauer-Burkay kendine ait olan bir atölyede; çocuklara, gençlere ve yetişkinlere yönelik olarak resim ve sanat terapisi uyguluyor. Terapi konularında uzmanlaşan Emine Bauer-Burkay aynı zamanda kendi yaptığı çalışmalarla bireysel ve karma sergilere de imza atmış bir isim. Resim ve sanat terapisi konularında eğitim alan Emine Bauer-Burkay çalışmalarına 1999 yılında açtığı Resim ve Tasarım Atölyesi Aurora ile devam ediyor.

Resim ve Sanat Terapisi

Emine Bauer-Burkay ile çalışmaları üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

İlk olarak İsviçre’ye ilk geldiğiniz zamanları soralım size? Buraya gelişiniz nasıl oldu ve geldiğinizde ne ile karşılaştınız?

İsviçre’ye ablam lisan öğrenmek ve yüksek tahsiline devam etmek için gelmişti, beni de   eğitim hayatımın burada daha iyi gelişeceğini düşünerek buraya çağırdı; bu cazip davet üzerine İsviçre’ye geldim. Ablamla birlikte İsviçre’de güzel bir öğrencilik hayatı yaşayacağımızın hayalini kuruyordum; fakat ablam çok kısa bir süre sonra fikrini değiştirerek Fransa/Paris’e gitme kararı aldı. Ablam kendisiyle beraber Paris’e gelmemi istedi; ancak ben İsviçre’de kalmayı ve burada hedeflerimi ve hayallerimi gerçekleştirmeyi tercih ettim. İstanbul gibi bir Metropolden sonra İsviçre’ye geldiğimde, burayı büyük ve modern bir köy gibi gördüm; doğal güzellikleri ise bana eşsiz bir sanat eseri tablosunu andırıyordu, tıpkı bir masal diyarı gibi.

Neden resim ve sanat? Bu ilgi nasıl ortaya çıktı? Ne etkiledi sizi?

Baba ve anne tarafımdan kuzenlerim resim ve sanatla çok ilgili, kişisel sergileri de olan aktif sanatçılardı. Rahmetli babam da çok güzel resimler yapardı; akrabalarımın sanatla ilgili olması, benim de sanata olan ilgimi arttırdı.

Resim ve Sanat Terapisi
Emine Bauer-Burkay

Resim ve sanat terapisi fikri nasıl oluştu?

Resim ve sanata olan ilgime paralel olarak, lise yıllarımda psikolojiye de ilgim çok artmıştı. 1995 senesinde İsviçre’de bir resim eğitimi sırasında resim hocasının eşinin resim ve sanat terapisti olduğunu öğrendim. Böyle bir meslek olduğunu ilk kez duymuştum. Tam bana hitap ediyordu. İlgi alanlarımın adeta harmanlanmış haliydi ve hemen bu eğitimi en nitelikli şekilde nerede alabileceğimi araştırmaya başladım. Resim ve sanat terapisini ilk kez duymamdan sadece bir ay sonra, Zürich’de beş senesi teorik eğitim, bir senesi ise staj olmak üzere toplam altı senelik uygulamalı eğitim almaya başlamıştım. Bu eğitimi almaya başladığımda iki evlat sahibi 40 yaşında bir anneydim; oğlum 10 yaşında, kızım ise 3 yaşındaydı. John Lennon’un söylediği gibi “Hayat Biz Planlar Yaparken Başımızdan Geçenlerden Oluşur” misali, buraya gelirken ki hedefim, hayallerim 15 senelik bir gecikme ile gerçekleşebildi. Daha sonra İsviçre’de bu eğitimi alan ilk Türk Klinik Dipl. Resim ve Sanat Terapisti olduğumu öğrendim ve bu duruma İsviçre basınının ilgisi oldukça yoğun oldu.

Şu an bir atölyeniz var ve burada resim terapileri uyguluyorsunuz. Bundan bahsedebilir misiniz? Neler yapıyorsunuz burada? Ne tür hastalar geliyor size?

Evet 1999 senesinden beri Kanton TG-Arbon’da Psikolojik Danışmanlık Resim ve Sanat Terapisi Merkezi’m Atelier Aurora’da Klinik Dipl. Resim ve Sanat Terapisti olarak çalışmalarıma devam etmekteyim. Merkezimde sadece resim terapileri değil, sanat terapileri de yapmaktayım. Bana gelen danışanlarım veya hastalarımın ilgisi hangi sanat dalına ise resim ağırlıklı olmak üzere; heykel, müzik, şiir gibi alanlarda da terapi olanağı sunuyorum. Merkezime tüm psikolojik sorunu olan hastalar, hayatta herhangi bir konuda veya herhangi döneminde zorlu bir süreçten geçenler (ergenlik problemleri, çocukların ruhsal sağlığının gelişim dönemleri gibi), ruhsal ve bedensel sağlığını korumak isteyenler, kendilerini kişisel olarak geliştirmek isteyenler gelmektedir.

Resim ve sanat terapisi nedir?

Kelimelerin yetersiz kaldığı durumlarda, o anlık duygu ve düşüncelerin renk, form, sembol ve desen olarak kağıda yansıması dışa vurumudur. Resim ve sanat terapisi kendi başına bir terapi yöntemidir. Sosyal, pedagoji, psiko-terapi, tıp alanlarında, sağlık koruma desteğinde, kişilik gelişiminde kullanılmaktadır. Resim ve sanat terapistlerinin (RST) çalışma alanları; kendi özel muayenehanelerinde, psikiyatri ve psiko-somatik kliniklerinde, engelli eğitim merkezlerinde, hastanelerde, rehabilitasyon kliniklerinde, her türlü sosyal destek ve gelişim projeleridir. En önemlisi de resim ve sanat terapisi alternatif tıp değildir; koruyucu ve tamamlayıcı tıptır, hekimliktir.

Korona süreci çalışmalarınızı nasıl etkiledi? Bu dönemde terapilerde artışlar oldu mu?

Korona sürecinde online terapiler yoğunluk kazandı. Bu dönemde terapilerde çok artış oldu. Çalışmalarıma hem online hem de yüz yüze olarak devam etmekteyim.

Tedavileriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Ne tür yöntemler uyguluyorsunuz?

Resim ve sanat terapisinde kişi inisiyatif ve sorumluluk sahibidir. Resim ve sanat terapisinde başlıca hedefimiz kişiye en uygun çözümleri ve davranış modellerini aramak, bulmak ve geliştirmektir. Bu yolla tedavimiz aslında bireyin kendisini keşfetmesine ve tanımasına yardımcı olmaktır. Yöntem olarak öncelikle resim olmak üzere; müzik, kille heykel yapımı ve şiir alanlarında atölye çalışmalarımız oluyor. Terapi seansına katılan kişinin yaptığı çalışmalar danışanın ruhunun röntgen filmleridir; biz bu dışa vurum çalışmaları üzerinden diyalog kuruyoruz. Bu yöntemle danışan, hayatının hangi bölümünü anlatacağı hususunda zorlanmıyor ve bazen en ağır, anlatılması zor olan konular da bile daha rahat konuşma alanı sağlanıyor.

Resim ve Sanat Terapisi

Bu tarz tedavi yöntemlerinin insan psikolojisi üzerinde etkileri neler peki?

Hiçbir tecrübe gerektirmeksizin başarılı olup olmama kaygısı taşımadan, resme özel bir yeteneğimiz olmadan anlık ortaya çıkan resimlerimiz kendi kendimize yazdığımız mektuplardır. Dolayısıyla resim yaparak kendimizi keşfedebilir ve tanıyabiliriz. Kendisini keşfeden ve tanıyan insan kendisiyle ve çevresiyle barışık olur, sorunlarını çok daha kolay çözer. Duygu ve düşüncelerin resimle ifade edilmesiyle kazanılan yeni bakış açıları ve tecrübelerle hayatın inişli çıkışlı yollarında zorlanmadan ilerleyebilirler. Günlük yaşamları kolaylaşır. Korku ve güvensizlik sorunları çözülür. İçsel yaraları iyileştirir. Yeteneklerimizin farkına vararak özümüze ulaşırız. İçimizdeki çelişkileri görmeye, gerginliklerimizi azalmaya ve kendimizi daha iyi hissedebilmek için engelleri çözmeye, özgüvenimizi arttırmaya, içsel yüklerimizden kurtulmaya fayda sağlar.

Sadece resim ve sanat konusunda ilgili olan hastalar mı gelir size? Yoksa siz mi resme yönlendirirsiniz hastalarınızı?

İlgili olanlar da geliyor, ilgisi olmayan ama bu metodu tanımak isteyenler de terapi almaya geliyorlar.  Okullarda resim öğretmenlerinin güzel resim beklentileri ve değerlendirmeleri insanlarda ilerleyen süreçte resim yapma konusunda kaygı oluşturabiliyor, engel yaratıyor. Bu sebeple biz danışanımıza yapacağı resimle ilgili şu açıklamayı yapıyoruz; kesinlikle güzel resim yapma kaygınız olmasın, resimlerinize güzel, çirkin değerlendirmesi yapılmayacak, sizin şu anki duygu ve düşüncelerinizi 10 dakikada dışa vurumunuz önemli. Bu şekilde ortaya çıkan anlık resimler, kişinin ruhunun röntgen resimleri oluyor.

Resim dışında farklı sanat türleri de sunuyor musunuz hastalarınıza?

Evet, RST merkezimde resim dışında heykel, müzik ve şiirle de dışa vurum çalışmaları yapmaktayım; ancak çalışmalarım genellikle resim ağırlıklı yürüyor.

Herhangi bir hastalığı olmayanlar da çalışmanıza dâhil olabiliyor mu?

Belirttiğim gibi hasta ve danışanlarımın dışında, ruhsal sağlığını korumak isteyenler de atölye çalışmalarına katılabiliyorlar.

Hastalarınız arasında Türkiye kökenli olanlarda var mı? Türkiye’den gelenlerin sorunlarını genel olarak nasıl tarif edersiniz?

Evet Türkiye’mizden de hastalarım, danışanlarım var. Terapi seansları anadilde gerçekleştirildiğinde, danışanlar kendilerini daha rahat ifade ettikleri için çok daha olumlu sonuç alıyoruz. Türkiye kökenli danışanlarımın psikolojik problemlerinin arka planında genellikle sosyo-ekonomik nedenler yatmaktadır; ayrıca memleket özlemi ve farklı kültüre adapte olmakta zorluk çeken danışanlarım da bulunmaktadır.

Resim ve Sanat Terapisi

Sizce günümüzde görülen ruhsal hastalıkların temel sebebi nedir? Bu etkilerden korunmak için ne yapmalı birey?

En önemli sebepler sevgi ve özgüven eksikliğidir; teknolojinin beraberinde getirdiği birçok fayda var ama teknoloji bireylerin yalnızlaşmasına, yabancılaşmasına, mutsuz olmasına, sabırsız olmasına, empati duygusunun aşınmasına sebep oluyor. Örneğin birçok evde aile bireylerinin elinde cep telefonu ile sürekli vakit geçirdiğini, aynı ev içinde birbirleri ile iletişim kurmayan insanları görmek mümkündür.  Başka bir sebep ise insanların günümüzde üreterek değil, tüketerek mutlu olmaları; bu tüketim kültüründe elde edilen her şey çok çabuk değerini kaybediyor, bu da birey de tatmin duygusunun ortadan kalkmasına sebep oluyor.  Bu olumsuz etkilerden korunmak için aile bağlarının ve aile içi iletişimin güçlü olması çok önemlidir. Şunu kesinlikle unutmamalı; mutluluk sadece bir insana veya herhangi bir şeye bağlı değildir, kişi öncelikle kendisini sevip sayarsa, yaptıklarına onay verirse, yaşamında iyilikleri, güzellikleri ve paylaşımı çoğaltırsa, bireysel gelişimine önem verirse ve geçmişte veya gelecekte yaşamayı bırakıp anı yaşamayı öğrenirse çok daha mutlu bir yaşam sürmesi mümkündür. Kişi kendi değerinin farkında olmazsa çevresi de o kişinin değerinin farkında olmayacaktır. Bunların dışında, elbette doğada vakit geçirmek, spor yapmak, sosyal aktivitelere katılmak, sevdiği insanlarla vakit geçirmek, kendisine ve çevresine sevgi dolu saygılı ve özenli davranmak korunmak için oldukça önemlidir.

Son olarak; ilerleyen süreçte yeni projeleriniz var mı ya da olacak mı?

Yeni projelerim olacak, ancak pandemi nedeniyle ertelemek zorunda kaldım. Türkiyeli ailelerin çocuklarına ve Türkiyeli gençlerimize yönelik “Yarar Çocuklar” isimli bir projem olacak. Ayrıca merkezimde haftanın bir gününü sadece evlatları ile sorun yaşayan ailelere ayırmayı planlıyorum. 2007 yılından itibaren Türkiye’mizde ve yavru vatan Kıbrıs’ta üniversitelerde, sanat ve kültür merkezlerinde, derneklerde seminer, konferans ve work shoplar verdim. Bu çalışmalarımda çok yoğun ilgi ile karşılaştım, resim ve sanat terapisine talebin çok fazla olduğu kanısına vardım. Bu tür etkinliklere pandemi nedeniyle ara vermeme rağmen; sempozyum gibi davetler aldığımda pandemi sonrası şartlar elverdiğince devam etmeyi düşünüyorum. Ayrıca Türkiye’den gelen yoğun sizden eğitim almak istiyoruz talebi üzerine; ileride kendi resim ve sanat terapisi okulumu kurup, Türkiye’den eğitim almak isteyen kişileri burada eğitmek istiyorum. Klinik deneyimlerimi yazdığım kitabımın da gelecekte yayınlanmasını planlıyorum.

 

Emine Bauer-Burkay’ın çalışmaları hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler; 071 446 93 02 – 077 424 83 09 numaralı telefonlardan ya da atelier-aurora@gmx.ch mail adresinden kendisine ulaşabilirler.

AYDIN YILDIRIM/ZÜRiCH

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı