İsviçre ekonomisine bakış
Edibe Gölgeli
Basel Kanton Milletvekili
Ekonomist
edibe.goelgeli@gmail.com
İsviçre ekonomisi şu an her zamankinden daha iyi durumda diyebiliriz. Avrupa’daki mali ve euro krizi İsviçre’yi hiçbir şekilde etkilemezken, İsviçre ekonomisi son yılda yüzde 2’lik bir büyüme kaydetti. Bununla birlikte İsviçre’de işsizlik oranları da rekor sayılabilecek derecede düşük bir seviyeye geriledi.
Benim için mükemmel olan bu görünüm toplumsal yapı için pek de hoşnut bir durum yaratmıyor, tersine toplumda büyük bir güvensizlik oluşturuyor. Bunun nedeni ise, bütün bu ekonomik başarılara rağmen, toplumsal gelirden eşit ölçüde yararlanmaların görülememesi.
Özel sektörde var olan ücretlendirme farkları gün geçtikçe daha çok artarken, buna paralel olarak sıradan insanlarda işini kaybetme korkusu da artıyor.
Çok sayıda şirket ve bankanın şüpheli iş uygulamaları ve sınırsız ikramiye ödemeleri İsviçre ekonomisine ciddi zararlar veriyor. Özelikle üst tabakadan olan menejerlerin sınırsız kazanmalarına ön açan uygulamalar toplumda hoşnutsuzluğa sebep oluyor.
Bu durum ekonomi çevrelerince her ne kadar problem olarak ciddiyete alınmasa da özünde çok derin sorunlara gebe.
Ekonominin iki yüzü
Bir taraftan refah dolu bir yaşam seçeneği sunulurken, diğer taraftan da üretmeyen, doğal kaynakları tüketen bir toplum yapısı mevcut. Uzun vadede baktığımızda, refah içinde görünen bu yaşam biçiminin aslında ciddi anlamda tehdit altında olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü ekonominin güvenilir hale gelmesi insanlara güvenli iş ortamlarının sağlanabilmesi ile mümkündür. Bu şeklide ortaya çıkan refah, ülkelerin ekonomisini de geliştirip ayakta tutar.
Refah
Birçok insan için zaman ve sağlık, paraya ve prestije göre daha önemlidir. Burada kendimize“ Nasıl yaşamak istiyoruz“ sorusunu sormamız gerekiyor. Günümüzde yüksek sosyal ve çevresel standartlara dayanan çalışma modelleri ortaya koymak, aile ve arkadaşlık ilişkileri için daha fazla zaman ayırabilmek varlıklı toplumların ifadesi sayılıyor.
Bununla bağlantılı asgari ücretleri de göz ününde bulundurmak, annelik hakklarını daha da arttırmak ,aileli olan işçi kesimine daha çok sosyal haklar tanımak sosyal yapı için daha sağlıklı olacaktır. Bunun için özel sektöre çok ciddi görevler düşüyor.