İsviçre’de 1,2 milyon kişi, son beş yılda ırkçılığa maruz kaldığını ifade ediyor. Irk ayrımcılığına maruz kalanlar özellikle de 15 ile 39 yaş arasındaki göçmen kökenliler.
Anketlerden, federal istatistik raporlarından ve mahkeme belgelerinden yola çıkılarak oluşturulan rapora göre, ayrımcılığın en sık yaşandığı yerler çalışma ortamları.
Verilere göre, ırk ayrımcılığına maruz kaldığını bildirenlerin %69’u, bu durumu çalışma ortamında ya da iş ararken yaşadığını ifade ediyor. İşyerindeki ayrımcılık, hakarete ve zorbalığa ve ücret ayrımcılığına kadar uzanabiliyor.
Ayrımcılığın görüldüğü diğer yerler kamusal alanlar (%30) ve okullar (%27) şeklinde sıralanıyor.
Raporda, ırkçı amaçlı fiziksel saldırıların son yıllarda azaldığı da yer alıyor. Buna karşılık sözlü ırkçılık ve ayrımcılık daha da arttı.
Adalet Bakanı tepki gösterdi
Federal Adalet Bakanı Elisabeth Baume-Schneider raporu; “Belirtilen rakamlar bireysel vakaların derlemesi değil, daha derin bir sorun olan yapısal ırkçılığın ifadesi. Bu, belirli grupların sürekli olarak dezavantajlı durumda kalmaları ve dışlanmaları anlamına geliyor.” şeklinde değerlendirdi.
“Irksal profilleme“
Raporda tartışmalı bir konu olan “ırksal profilleme“ de ele alınıyor. Irksal profilleme, herhangi bir somut şüphe olmaksızın, insanları yalnızca etnik köken veya köken özelliklerine göre kontrol eden bir polis uygulaması olarak biliniyor.
Raporda yer alan ifadelere göre, özellikle de koyu tenli erkekler sırf görünüşleri nedeniyle polis tarafından sıklıkla durdurulduklarını iddia ediyor. Ancak bu iddialar polis teşkilatı tarafından sürekli olarak reddediliyor.
Ayrımcılığa karşı daha fazla yasa
Bulgulardan yola çıkan insan hakları savunucuları Federal Adalet Bakanı Baume-Schneider’a harekete geçme çağrısında bulunuyorlar ve “Irkçılığa tahammülü olmayan, ayrımcılığa karşı harekete geçen bir toplum için hep birlikte çalışalım.” çağrısında bulunuyorlar.
İnsan hakları savunucularına göre, ayrımcılıktan etkilenenlerin adalete erişimi her zaman garanti değil.
Uluslararası insan hakları kuruluşları uzun süredir İsviçre’ye, ayrımcılıkla mücadele mevzuatı oluşturması yönünde çağrılarda bulunuyorlar.
