Berna Çoban

Tatlandırıcılar dost mu düşman mı?

www.haberpodium.ch

BERNA DANACI

Diyetisyen

dytbernadanaci@gmail.com

 

 

 

 

Yapay tatlandırıcılar; şeker yerine kullanılabilen, daha yoğun tatlı tadını veren, enerji içermeyen ya da düşük enerji değeri olan kimyasal maddelerdir.  İlk olarak 1850’li yıllarda ortaya çıkmıştır. Asesülfam- K, Aspartam, Neotam, Advantama, Sükraloz, Sakkarin, Stevia (doğal tatlandırıcıdır) gibi tatlandırıcılar FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından kabul edilmiştir.

Yapay tatlandırıcılar:

  • Aspartame:1965 yılında sentezlendi. 1981 yılında FDA soğuk içeceklerde kullanımına izin verdi. Şofra şekeri sükroza göre 200 kat daha tatlıdır. Günlük kg başına kullanımı 50 mg olarak kabul edilir.Aspartam fenilalanin içerdiğinden fenilketonürili hastalarda kullanımı uygun değildir.
  • Sakkarin: 1879’da şans eseri bulundu. Sükroza göre 200-700 kat daha tatlıdır. Günlük kg başına kullanımı 15 mg olarak kabul edilir.Vitaminler, ilaçlar, reçeller, sakızlar, konserveler ve şekerlemelerde kullanılır.
  • Asesülfam- potasyum (as-K):1967’de keşfedildi. 1981 yılında WHO tarafından onaylandı.Şofra şekeri sükroza göre 200 kat daha tatlıdır. Günlük kg başına kullanımı 15 mg olarak kabul edilir. Sakızlarda, içeceklerde, toz içecek karışımlarında puding ve kremalarda aspartam ile birlikte kullanılır.
  • Sükraloz: 1999’da kullanılmak üzere onaylandı. Şofra şekeri sükroza göre 600 kat daha tatlıdır. Günlük kg başına kullanımı 5 mg olarak kabul edilir.
  • Neotame: Şofra şekeri sükroza göre 7000-13000 kat daha tatlıdır. Günlük kg başına kullanımı 0,3 mg olarak kabul edilir.
  • Advantame: Şofra şekeri sükroza göre 20000 kat daha tatlıdır. Günlük kg başına kullanımı 32,8 mg olarak kabul edilir.

    Doğal tatlandırıcılar:

www.haberpodium.ch

  • STEVİA: Stevia Rebaudiana adlı bitkiden elde edilen doğal bir tatlandırıcıdır.Japonya’da yaygın olarak kullanılmaktadır. Türkiye’de de üretimine başlanmıştır.Şofra şekeri sükroza göre 200-400 kat daha tatlıdır. Günlük kg başına kullanımı 4 mg olarak kabul edilir. Pişirmeye uygun olması, metalik tadının olmaması ve doğal olması Stevia’yı diğer tatlandırıcılardan ayırmaktadır. Stevya yapraklarının antioksidan olduğu bazı araştırmalarla belirlenmiştir. Yani kanserojen etkisinin olmadığı söylenebilir.Gıda ve İlaç Organizasyonu (FDA) tarafından gıda katkı maddesi olarak kabul edilmez. Ancak daha fazla çalışmaya da ihtiyaç vardır.Genel kanı stevianın herhangi bir sağlık sorununa yol açmadığı yönündedir.
  • Şeker Alkolleri (maltitol, ksilitol, sorbitol ve eritritol): Şekerden üretilen organik bileş Yapay tatlandırıcıların aksine büyük oranda mikrobiyotayı olumlu yönde etkilemekte ve bir prebiyotik gibi davranmaktadır. Kan şekerini, insülin seviyelerini ve kolesterol seviyelerini etkilememektedir. Fazlası diyare gibi sorunlar yaratabilmektedir.
  • Agave şurubu, Akçaağaç şurubu, Bal: Besin değerleri daha yüksek, vitamin mineral içerikli doğal şeker kaynaklarıdır. Vücuda enerji verirler, yani kalori değerleri yapay tatlandırıcılara göre yüksektir.

Eklenti şekerin zararları göz önünde bulundurulunca tatlandırıcılar bir çözüm ortağı olarak karşımıza çıktı. Fakat zamanla yapılan çalışmalar doğal tatlandırıcıları bir nebze haklı çıkarsa da yapay tatlandırıcılar için gözümüzü korkutan gerçekler de söz konusu.

Yapay tatlandırıcılar ve kanserojenik etki: Stanford Üniversitesi’den Ellwein ve Cohen tarafından sıçanlarda yapılan bir çalışmada sakkarinin mesane kanseri yapabildiği ortaya konmuştur. Farklı çalışmalarda sıçanlarda kemik iliği hücrelerinde DNA kırılmalarını indüklediği görülmüştür. Erkek ve dişi sıçanlarda yapılan bir çalışmada fetal hayatın 12’inci gününden doğal ölüme kadar aspartam ile beslenen hayvanlarda; malign (kötü huylu) tümörlerin oluştuğu, erkek ve dişilerde lösemive lenfoma meydana geldiği saptanmıştır.Bu nedenle yapay tatlandırıcıların hem kanserojenik hem de mutajenik etkisinin bulunduğusöylenebilir.

2005 yılında İtalya’da bir enstitü tarafından yayınlanan araştırma raporunda ise aspartamın kansere neden olduğuaçıklanmıştır. Fakat Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu (EFSA), sonradan aspartamın rahatlıkla tüketilebileceğini belirtmiştir. Diğer bir taraftan FDA’nın aspartamın güvenliği ile ilgili verdiği raporun kuşku barındırdığı da belirtilmektedir.

Bazı çalışmaların tamamen karsinojenik etkiyi arttırdığını ifade etmesi, sonrasında farklı çalışmalarla reddedilmesi firmaların müdahelesi olduğu şüphesini doğurmaktadır.

Ancak insanlarla ilgili yapılmış çalışmalar henüz yetersizdir. Bu nedenle net bir kanıya varılamamıştır.

Yapay tatlandırıcıların kilo verme üzerinde etkisi: Bazı çalışmalara göre, tatlandırıcı içeren besinlerin kalori içeriği düşük olsa da tokluk hissinin düşük olması, diğer öğünlerde alınan kalorinin fazla olması nedeniyle kilo kaybı sağlamayacağı yönündedir.

Liverpool Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan araştırmada; insan vücudunun kalorisiz yapay tatlandırıcılarla gerçek şekeri ayırt edemediği için bu tatlandırıcıların da aynı şeker gibi, glikozun emildiği bağırsaklardaki sensörleri harekete geçirerek şekerle aynı etkiyi gösterdiği belirtilmiştir.

www.haberpodium.ch

Yapay tatlandırıcılar ve diyabet: Diyabetik bireyler için uygun bir alternatif olarak kabul edilse de uzun vadeli kullanımları tip 2 Diyabet riskini arttırabilir. Tatlandırıcılar, vücut tarafından şeker gibi kabul edildiği için insülin salgılanmasına yol açar.İnsülin çevrede şeker bulamadığı için bireyde hipoglisemi ortaya çıkar. Hipoglisemi acıkma hissi yaratır ve daha fazla yeme ihtiyacı doğar. Bunun sonucu olarak da insülin direnci meydana gelir.

Yapay tatlandırıcıların bağırsak florası üzerindeki etkisi: Bağırsak mikrobiyotasındaki bozulma obezite ve insülin direncinin gelişmesine sebebiyet verebilmektedir. Mikrobiyatanın hasara uğrayıp insülin direncine yol açabileceğini gözlemlemiştir. Çalışmanın sonucunda, bakteri sayılarının ve tiplerinin değiştiğini, probiyotik bakterilerden azalmaların olduğunu gözlemlemişlerdir.

Dünya Sağlık Örgütü yapay tatlandırıcıların hamilelerde kullanım dozunu 2,5 mg/kg/gün olarak belirtmesine rağmen daha sonra sakkarinin epitel dokuda yapısal değişikliğe sebep olacağı ve anneden bebeğe geçip birikim yapacağı tespit edilerek hamilelerde kullanımı yasaklanmıştır.

Genel sonuç ise şöyle ifade edilebilir; Yapay tatlandırıcılar her ne kadar onay alsa da kuşku duyulan noktalar vardır. Bu nedenle sağlıklı beslenme sürecinde kullanılmaları uygun değildir. Doğal tatlandırıcılar bu konuda iyi bir alternatif olabilir. Dengeli bir beslenme programı ve egzersiz planı ile sağlıklı yaşam mümkündür.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı