İsviçre gizli servisine daha çok yetki talebi
Bütün Dünya ABD'nin Orlando kentindeki katliamı konuşurken,İsviçre de güvenlikle ilgili bir referandum için düğmeye bastı. Federal İstihbarat Servisi (NDB)’nin elini güçlendirecek olan düzenlemelerle ile ilgili oylama 25 Eylül 2016 tarihinde yapılacak.
50 kişinin öldürüldüğü Orlando saldırısı İsviçre’deki güvenliğin durumunu tartışmaya açarken, güvenlik önlemleri kapsamında; bilgisayar, internet ve telefon gibi iletişim araçlarının istihbarat birimleri tarafından daha sıkı gözetimi ve kontrolü talep ediliyor.
Bu kapsamda bugün, Federal Savunma Bakanı Guy Parmelin önderliğinde “İstihbarat Hizmetleri Yasası“ (Nachrichtendienstgesetz) isimli referandum kampanyası başlatıldı. Kampanyaya önayak olan SVP’li Savunma Bakanı Guy Parmelin, İsviçre’nin şu anki haliyle tehditlere ve tehlikelere karşı yeterli derecede korunamadığını iddia ediyor.
Federal İstihbarat Servisi (NDB) şu anki yetkisi kapsamında şüphelileri sadece gözetleyebiliyor. Bunu ceza soruşturması çerçevesinde yapabilen NDB için, gelecekte önlem amaçlı izleme ve takibat da talep ediliyor. Düzenlemenin kabul edilmesi durumunda NDB; telefonları dinlemek, özel mekanları gözetlemek – dinlemek, bilgisayarlarda bilgi aramak ve gerektiğinde bilgisayarları imha etmek gibi yetkilere sahip olacak.
Referanduma karşı olanlar seslerini yükseltmeye başladılar.
İstihbarat Servisi’ne verilmesi öngörülen bu yetkilere ilk tepki “Devlet Gözetimine Karşı İttifak“ oluşumundan geldi.
JUSO, Yeşiller, SP partilerinin yanısıra, Dijital Toplum (Digitale Gesellschaft) ve Grundrechte.ch gibi kuruluşların da yer aldığı bu ittifak da, eş zamanlı olarak referandum karşıtı kampanyalarına başladı.
İttifak üyesi bir JUSO temsilcisi konuya ilişkin tepkisini şöyle dile getiriyor: “Gizli servislerin amaçlarına hizmet edecek uygulamaları çekinmeden elde etmek istiyorlar. Bu tür istemler demokrasi ve özgürlüklere saldırıdır.“
Parmelin: “Düzenlemeye “Hayır“ diyenler durumu abartıyorlar“
Savunma Bakanı Parmelin’e göre; konunun hassasiyeti ve kişilerin bireysel özgürlüklerinin kısıtlanması ile ilgili olması vesilesiyle, referandum kampanyası ne kadar erken başlarsa o kadar iyi. Yasa değişikliği ile, güven ve özgürlükler arasındaki dengelerin sağlanacağını savunan Parmelin, düzenlemeye “Hayır“ kampanyasını sürdürenlerin durumu abartıklarını düşünüyor şöyle devam ediyor: “İzleme tedbirlerine her defasında izin verilmeli. Savunma Bakanı’nın dışında Federal İdare Mahkemesi Yargıcı da buna izin vermeli. Düzenleme ile birlikte; icra yönetim heyeti ve bağımsız bir gözetim kurumu uygulama mekanizmasını kontrol edecek. Bu gözetimler sadece terörizm olasılığı, yasak karşıt istihabarat, kritik altyapıya yönelik siber saldırı gibi tehdit durumlarında uygulanabilir.“
Parmelin’in bu açıklaması akıllara, silah üretim firması RUAG’a ve Savunma Bakanlığı’na yapılan siber saldırıyı getirdi. Siber saldırı 2016 Ocak ayında Federal İstihbarat Dairesi tarafından farkedildi. Savunma ve silah sanayisi ile ilgili birçok gizli dosyanın heklendiği ortaya çıkan bu saldırıdan sonra, kamuoyunda devlet kurumlarındaki bigilerin güvenirliğine dair soru işaretleri oluşmuştu. Saldırının arkasında Rusya olduğu iddai edilmişti.
Yeni uygulamayı yılda yaklaşık 10 defa kullanacaklarını düşünen Parmelin, bunun toplu bir gözetim olmayacağını da ifade ediyor.
