İsviçre ekonomisi durağanlık yaşıyor
Şener Arslan
Ekonomi ve Yatırım Uzmanı
Wirtschafts- und Anlagespezialist
İsviçre ekonomisi beş yıldır deflasyon durumu yaşıyor. Bu süre zarfında televizyon fiyatları yarıya düşerken, otomobiller yüzde 20 oranında ucuzladı. Bu fiyat düşüşleri yüzde 16 civarında kitaplar ve ilaçlarda da görülüyor.
İsviçre’de tüketici fiyatları bu beş yıl içerisinde yüzde 1.6 oranında düşüş yaşadı.
Yılın başından bu yana İsviçre frangının pahalılaşmasıyla birlikte, ithal edilen gıdaların fiyatları da düştü. Bu fiyat düşüşü beraberine deflasyonu da canlandırdı. Ülkenin büyük bankalarının, İsviçre Merkez Bankası’nın, KOF ve Seco’nun beklentilerine bakarsak, İsviçre bu sene deflasyondan çıkmayacağı ve 2017’den itibaren enflasyon durumunun geri geleceği konuşuluyor.
İsviçre’de, 1930 – 1935 yılları arasından bu yana böyle bir fiyat düşüşü görülmemişti.
O zamanlar işsizlik oranı çok yüksek iken, yoksulluk ülkeyi kötü vurmuştu. Bu korku hala ekonomistlerin kafasında. Bugün nasıl ki Almanya’da hiper enflasyondan korkuluyorsa, Avrupa’nın diğer ülkelerinde ve ABD’de de deflasyondan ve işsizlik oranlarının yüksek olmasından korkuluyor.
Öyle bir gidişatın neden korkulu olduğunu bilmek için bu dönemi daha detaylı incelememiz gerekecek.
Genellikle tüketiciler tüketimlerini azalttıktan sonra şirketlerin gelirleri düşmeye başlar ve şirketler yatırımlarını geri çekerler. Bu durumda ilk olarak işçilerin çalışma saatleri azaltılır, bu da yetmezse tamamen işten çıkartılır. Daha sonrasında ise kazanç getirmeyen yerler satılmaya başlanır. Bununla birlikte, tüketiciler daha çok endişelenir ve daha az tüketmeye başlarlar. Bu gidişatla gıda fiyatları düşmeye baslar.
Negatif kısırdöngüye yol açan bu duruma karşı önlemler almak da güçleşir.
30’lu yıllarda yaşanan ekonomik krizden sonra edinilen deneyimler, ekonomik canlanmanın ancak uzun zaman sonra olabileceğini ortaya koyuyor.
Bugünkü deflasyon durumu tüketicilerin asıl tüketmediğinden ve şirketlerin yatırımları yapmadığından değil de, grafikten görebildiğimiz gibi, petrol fiyatlarının hızla düşmesi ve İsviçre frangının değer kazanmasından kaynaklanmaktadır.
Günümüzdeki ucuzlukla birlikte, reel olarak maaşlar da, az da olsa yükseliyor.
Bununla birlikte ortaya çıkan düşük faiz oranları hem ev sahiplerinin hem de kiracıların işine yarıyor.
İstihdam sayılarına bakarsak; İsviçre’nin belirli sektörleri büyüme gösteriyor. Bu gidişat hem işçi maaşları için, hem de tüketicinin güveni ve tüketimi için önemli.
Risk nerede ve nereden gelecek diye sorarsak, burada perakende satış sektörüne bakabiliriz. Son aylarda gördüğümüz ucuzlama her gün giderek devam ediyor. Normalinde Kasım ve Aralık ayları içerisinde gördüğümüz bu ucuzlamalar, son aylarda daha da çoğaldı. Tüketiciler için bu gidişat kısa vadeli sevindirici olabilir, lakin uzun vadede genel sektörün aleyhine olacaktır. Normalinde böyle düşüşler tüketicinin daha fazla tüketmesine yol açar. Ancak son altı ay içinde gördüğümüz gelişmelerde bunun tam tersini görmekteyiz. Örneğin IKEA son altı ay içinde yüzde 6 oranında daha az satış yaptığını açıkladı.
Yukarıda yazdığım gibi, tüketiciler bu gidişat içinde daha düşük fiyatları bekleyip de, alımlarını geciktirirlerse, İsviçre ekonomisinde bir soğuma görebiliriz. Son SECO araştırmalarına göre, İsviçre’de tüketicinin fiyat endeksinin ve perakende satışların düştüğünü gördük. Bunlar ülke ekonomisi için elbette olumsuz gelişmeler.
Normalde Kasım ve Aralık aylarında tüm yıl satışlarından yüzde 20 kar elde edilmektedir. Bakalım önümüzdeki aylar içinde bu veri tekrar tutacak mı ve perakende satışlarını canlandıracak mı.
Şu sıra SVME Satın Alma Müdürleri Endeksi, kısacası PMI’in 50’nin altına düştüğünü gördük. PMI 50’nin üzerinde genişleme gösterimi ile, satın alma yöneticilerinin aktivite seviyesini belirlemektedir. Oran 50’nin altındaysa, bu durum küçülme sergilendiği anlamına gelir. Merkez Bankası’nın son yaptığı araştırmalara göre, şirketlerin yüzde 70’i güçlü CHF ile zorlanmakta iken, yüzde 90’ının brüt karı düşmüş.
İsviçre krize girip 30’lu yıllarda yaşanan yavaşlamayı muhtemelen tekrar görmeyecektir ancak güçlü CHF ile fiyatların sürekli olarak düşmesi, belirli sektörleri yorup uzun vadeli riske sokabilir. Bu dönem ve gelişmeler, bu sektörlerde çalışan tüketici psikolojisini olumsuz etkileyebilirken ekonomide de yavaşlama başlatabilir.
Umarım önümüzdeki aylarda güçlü iç talep devam eder ve PMI endeksi tekrar 50’nin üzerine tırmanır.