Frontex’in faaliyetlerinin, AB sınır koruma politikası çerçevesinde insan hakları ihlallerine neden olduğunu belirten eylemciler buradaki çalışanlara, insan hakları ihallerine ortak olmamak için işlerini bırakmaya çağrısı yaptı.
Federal Hükümet, İsviçre’nin Frontex’e olan yıllık katkısını 14 milyon frnaktan 61 milyon franka çıkarma kararı almıştı. Uzun bir süredir İsviçre genelinde bir kampanya yürüten Frontex karşıtları sene başında topladıkları imzalar ile 15 Mayıs’ta gerçekleşecek olan referandumun yolunu açmışlardı.
Frontex karşıtları, 15 Mayıs’taki referandumda ‘hayır’ oyu verilmesi çağrısıda bulunuyorlar.
Binanın girişine “Frontex öldürür. İsviçre sınır güvenliği de bu ölümlerden sorumludur.“ yazılı bir pankart asan eylemciler herkes için sınırsız bir dünya talebinde bulundular.
Kendilerini binanın girişine kelepçeleyen dört eylemci, itfaiye ve polisin eyleme müdahele etmesinin ardından gözaltına alındılar.
Bern’de de eylem
Frontex’e karşıtı bir eylem geçtiğimiz Cumartesi günü Bern’de de yapılmıştı. Eylemciler, Avrupa sınır ve sahil güvenlik görevini yerine getiren Frontex‘in Akdeniz’de ve sınır bölgelerinde on binlerce insanın ölümünden sorumlu olduğunu ifade etmişler, 15 Mayıs’taki referandumda Frontax için “hayır“ oyu kullanılması talebinde bulunmuşlardı.
Mültecilerin ve göçmenlerin haklarından mahrum bırakıldıklarını, dövülüp işkence gördüklerini vurgulayan eylemciler, tüm bu ihlallerden şeffaf olmayan Frontex’in sorumlu olduğunu belirttiler.
Frontex’in silahlı bir kurum olduğuna dikkat çeken eylemciler, Frontex’in göçmenleri potansiyel suçlu, göçü ise bir tehlike olarak tanımladığını dile getiriyorlar.
İsviçre de 80’den fazla örgüt ile sol partiler, 15 Mayıs’ta Frontex’e karşı yapılacak olan referandum için “hayır“ oyu kullanılması çağrısı yapıyor.