Bu düzenleme ile, 2. dünya savaşından bu yana ilk kez İsviçre vatandaşlığından çıkarılma prosedürü başlatılmış olacak.
Süreç nasıl başladı?
Vatandaşlık hakları iptaline dair bu tartışma, Zürich Kantonu’nda ikamet eden 19 yaşındaki bir gencin, geçen yıl savaşmak için Suriye’ye gitmesiyle başladı. Gencin çifte vatandaş olması, İsviçre vatandaşlığının elinden alınması için uygun görülüyor.
Yeni bir çalışma ile vatandaşlıktan çıkarılma kriterlerini daha da belirgin yapan Federal Hükümet, vatandaşlık hakları ile ilgili düzenlemeye “Kişinin hal ve davranışları, İsviçre’nin güvenliği, çıkarları ve itibarı açısından sakıncalı olduğunda…“ ifadesini ekledi.
Yasal bir mahkûmiyet şart
Vatandaşlıktan çıkarılma prosedürü; kişinin radikal İslamcı terör örgütleriyle ilişkisi saptandığında ya da aşırı şiddet içeren eylemlere ve organize suçlara katılmış olmasının tespiti halinde uygulanabilecek.
Bu prosedür sadece radikal islamcıları kapsamıyor. Hükümet’in düzenlemesine göre, vatandaşlıktan çıkarılmayı gerektiren diğer nedenler şöyle sıralanıyor; Soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları, Cenevre Sözleşmesi’nin ihlali.
Vatandaşlığın iptal için, kişinin bu suçlardan birinden geçerli olarak mahkûm edilmesi ve bütün yasal yolların tükenmiş olması gerekiyor.
Bahsi geçen 19 yaşındaki gencin yasal itiraz yolları henüz tükenmiş değil. Ancak uygulanmak istenen prosedürün başarılı olma ihtimali oldukça yüksek. Bunun temel nedeni ise; İsviçre’deki sivil haklar düzenlemesinde bazı kısıtlamaların bulunuyor olması; “Suçun işlendiği devlet, suç işleyene karşı ceza davası açıp yürütemiyorsa, vatandaşlığı yasal bir mahkumiyet gerektirmeden de iptal edilebilir“.