Uzun süredir kamuoyunu meşgul eden “Toplu Göçe Karşı Önlem“ isimli inisiyatif oylandı. Avrupa Birliği vatandaşlarının İsviçre’deki sayılarını sınırlamaya yönelik olarak halkoyuna sunulan inisiyatif, Federal Hükümet’in yoğun çabalarına rağmen, çok küçük bir farkla kabul edildi.
Fransızca konuşan kantonlarının ‘Hayır’ dediği inisiyatife, nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan Almanca konuşan kantonlar destek verdi.
Kabul edilen bu inisiyatif ile, İsviçre’nin AB ile imzalamış olduğu “Bireylerin serbest dolaşımını kabul eden“ anlaşmalara aykırı bir durum oluşturduğu ifade ediliyor.
AB yetkilileri daha önce yaptıkları birçok açıklama ile İsviçre’yi bu konuda uyarmış, inisiyatifin kabul edilmesi halinde, anlaşmaların rafa kalkabileceğini bildirmişlerdi.
İsviçre ile Avrupa Birliği arasında bağlayıcı bir antlaşma bulunuyor. Serbest dolaşım anlaşması, imzalanan 7 anlaşmadan oluşan paketin içinde yer alıyor. Taraflardan birinin bunlardan birini geri çekmesi halinde diğerleri de geçerliliğini yitiriyor. Buna göre İsviçre’nin 500 milyonluk Avrupa iç pazarına serbest giriş hakkını da kaybetmesi gündeme gelecek.
İsviçre’de çalışan yabancıların başında Almanlar gelirken, İsviçre’ye ortalama her yıl 80 bin göçmen İsviçre’ye geliyor.
Kabul edilen bu iniyatife dair düzenlemeler 2015 yılında yürürlüğe girecek.
Toplu Göçe Karşı Önlem İnisiyatifi’ne dair
Bu inisiyatif ile İsviçre’ ye göç edenlere kontrollü bir kontejanın uygulanması istenirken, Hükümet, Ulusal Meclis ve Senato bu inisiyatifi reddetmişlerdi,
Öncülüğünü SVP’nin yaptığı bu inisiyatif, göç politikasında sistem değişikliği istiyor. Buna göre, göçmenlere ve ilticacılara verilebilecek maksimum oturum hakkının sınırlanarak İsviçre’ye olan göçü kısıtlanması talep ediliyor.
SVP’nin tezine göre, şu an İsviçre’de var olan göçmenlerin sayısı çok yüksek ve kota konarak bu göç azaltılmalı.
Ayrıca İsviçre’nin uluslararası anlaşmalar yapmaması ve şu an var olan serbest dolaşım hakkı kararının geri alınması da talepler arasında yer alıyor.
İnisiyatif karşıtları ise, SVP’nin bu talepleriyle sorunların ortadan kalkmayacağını, tersine bunun daha çok soruna yol açacağını savunuyorlar. Özellikle sağlık sektöründeki açığı göçmenler kapatırken, bir çok farklı branşta göçmenlere ihtiyaç duyuluyor.
