Gattiker, basına yaptığı açıklamada, sığınmacıların genellikle Haziran ve Temmuz ayları arasında yaptıkları resmi başvurudan hemen önce vaya sonra gerekli incelemeden kaçmak için izlerini kaybettirdiklerini söyledi.
Akdeniz güzergahını geçen sığınmacıların, özellikle Avrupa’nın göç politikasını değiştirdikten sonra kuzeyden yollarına devam ettiğine dikkati çeken Gattiker, “Sığınmacılar için bazı ülkeler, orada yürütülen politikalara bağlı olarak daha ayrıcalıklı.” dedi.
İsviçre’nin kendi yasalarını istikrarlı bir şekilde uyguladığını, bundan dolayı da sığınmacıların geldikleri ülkelere iade edileceklerini bildiklerini iddia eden Gattiker, ülkedeki sığınmacıların kayıplara karışmasını buna bağladı. Başvuru sahiplerinin yüzde 40’a yakınının resmi olarak sığınma başvurusu yapmadan hemen önce, yüzde 20’lik kısmının da başvuruyu yaptıktan sonraki ilk günlerde kaybolduğunu anlatan Gattiker, “Biz gerçekten acil durumun çok ötesindeyiz.” ifadesini kullandı.
Gattiker, Almanya’ya kaçan sığınmacıların ise bu ülkedeki resmi makamların karar aşamasının uzun sürmesi ve iş bulma şansının daha yüksek olması gibi nedenlerden dolayı daha iyimser olduklarını sözlerine ekledi.
İsviçre’de, mültecilere yönelik yapılan son düzenlemelerde oturum almak ve İsviçre’de kalmak daha da zorlaştırıldı. Düzenlemeler dahilinde, mültecilere yönelik olarak İsviçre genelinde 5 ana kamp oluşuturulurken, burada sürdürülen yasal posedürler 140 gün ile sınırlı tutuluyor. Bu süre zarfında davaları sonuçlanan mültecilerin ülkeyi terk etmeleri gerekiyor.
