Türkiye

HRW: Türkiye’de Covid sırasında hukuk devletine saldırılar sürdü

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 2021 raporunda Türkiye'de Covid-19 salgını sırasında da insan hakları ve hukuk devletine yönelik saldırıların sürdüğü belirtildi.

Çarşamba günü açıklanan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 2021 raporunun Türkiye ile ilgili bölümünde, Türkiye’de insan haklarına ve hukuk devletine yönelik saldırıların Covid-19 salgını sırasında da devam ettiği belirtilerek, “MHP ile yapılan ittifak, uluslararası insan hakları hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerle çelişen yasaların meclisten alelacele geçirilmesine olanak tanıyor” ifadesine yer verildi.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde muhalefet partilerinin etkisizleştirildiğine vurgu yapılan raporda, hükümetin kamu ve devlet kurum, kuruluşlarını, iktidar üzerindeki denge ve kontrol mekanizmalarını ortadan kaldıracak ve kendi destekçilerine fayda sağlayacak şekilde yeniden biçimlendirdiğine işaret edildi. Ancak bu duruma rağmen İstanbul ve Ankara belediye başkanlıklarının muhalefetin elinde olduğuna da vurgu yapıldı.

Terörle mücadele yasası kılıfı

Raporda, Erdoğan hükümetinin siyasi rakip veya muhalif olarak gördüğü kişileri “geniş tanımlı terörle mücadele yasası kapsamına giren temelsiz suçlamalarla tutukladığı, yargıladığı ve mahkum ettiği” belirtilerek, bu şekilde başta Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyeleri olmak üzere, gazeteciler, muhalefet partilerinden siyasetçiler ve aktivistlerin hedef alındığı ifade edildi. Hedef alınanlar arasında en büyük grubu ise Gülen yapılanmasıyla bağlantılı olduğu iddia edilenlerin oluşturduğuna işaret edilen raporda, “Adalet Bakanlığı verilerine göre 2020 Temmuz’u itibariyle Gülen Hareketi ile bağlantılı olarak terör suçlarından yargılanmakta olan 58 bin 409, soruşturulmakta olan 132 bin 954 kişi vardı ve bunlardan 25 bin 912’si tutuklu olarak cezaevinde bulunuyordu” ifadelerine yer verildi.

Tutuklama ve gözaltılar sürdü

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW)

Raporun, “İfade, Örgütlenme ve Toplanma Özgürlüğü” başlklı bölümünde ise Türkiye’de yazılı ve görsel medyanın çoğunluğunu hükümete yakın grupların oluşturduğuna vurgu yapılarak, “Bu satırlar yazıldığı sırada tahminen 87 gazeteci ve medya çalışanı, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle, terörle mücadele yasası kapsamına giren suçlardan tutuklu veya hükümlü olarak cezaevinde bulunuyordu” denildi.
Raporda, binlerce insanın sosyal medya paylaşımları nedeniyle, hakaret, Cumhurbaşkanına hakaret ve terör propagandası yapmak suçlarından gözaltına alınma ve yargılanma riskiyle karşı karşıya kaldıklarına işaret edildi.

Kavala’nın durumuna işaret edildi

2017 Kasım’ından bu yana tutuklu olan insan hakları savunucusu Osman Kavala hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, tutukluluğun siyasi nedenlerle sürdürüldüğü gerekçesiyle verdiği tahliye kararının görmezden gelerek uygulanmadığı bilgisine yer verildi.

Onur yürüyüşü gibi etkinlikler engellendi

Hükümetin lezbiyen, gey, biseksüel ve transların kamuoyuna yönelik faaliyetlerini kısıtlayıcı yaklaşımının, onur yürüyüşü gibi etkinliklerin üst üste altıncı yılda da yasaklanması ve üst düzey devlet görevlileri tarafından yapılan homofobik konuşmalarla devam ettiği kaydedildi.

Raporda ayrıca polis ve asker gözetiminde ve hapishanelerde işkence yapıldığı ve kötü, insanlık dışı, zalimane veya aşağılayıcı muamelede bulunulduğu iddialarında son dört yılda artış görüldüğü belirtildi.

Kaynak:DW

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı