Meral Acar

Anne-babaların çocuk yetiştirmedeki yaklaşımları; anneler babalardan rol mü çalıyor?

derya ozgul, www.haberpodium.ch,isvicre'de is kurma, isvicre'de evlenme, Isvicre'e oturum hakki, isvicre'de iltica, isvicre egitim sistemi, www.haberpodium.ch. İsviçre gündemi, haberpodium, isvicre vatandasligi, isvicre haberleri, isvicre gezi rehberi, isvicre'de nereler gezilir, isvicre'de corona virus

Dr. Meral Acar

Çocuk, Ergen, Aile Psikoloğu ve Danışmanı

acarmeral@googlemail.com

 

 

Günümüzde anne ve babaların çocuklarına yaklaşımlarında farklılıklar olduğunu gözlemliyoruz. Artık otoriter, evde kurallar koyan ve çocuğuna mesafeli davranan babalar gitti, onun yerine, çocuğu ile şakalaşan ve arkadaş gibi davranan, belki de hiç kızmayan babalar gelmeye başladı. “Benim babam çok otoriterdi, ben böyle olmak istemiyorum. Çocuğumla arkadaş olmak istiyorum“ gibi açıklamalarla, daha modern bir yaklaşım arzusu ile, çocuk yetiştirme anlayışının ortaya çıktığını görebiliyoruz. Bu durumda kimi zaman anneler babaların rollerini de üstlenmek zorunda kalabiliyorlar. Anne çalışıyorsa, hem çalışması, hem evin idaresi hem de çocukların yetiştirilmesi ve eğitimleri konusunda da kararlar alması gereken bir hal ortaya çıkıyor. Eskiden çocukların disiplini konusunda sorumlu olan babaların bu görevini annelerin üstlenmesi durumu, evde çocuklarının gözünde iyi ya da kötü olanın anne olması anlamına geliyor. Burada babaların hiçbir sorumluluk almamaları, ailede dengeyi olumsuz etkileyen durumlarla daha sık karşılaşılmasıne sebep olabiliyor. Çocuklar böylesi bir durumda ortamı çok iyi kullanacak kadar uyanık olabiliyorlar ve anne ve babalarıyla ilişkilerini duruma göre kullanabiliyorlar.

Yine idealist ve modern anne ve baba arayışındaki ebeveynlerden sıklıkla duyulan, “Bizim ailede hiç ses yükseltilmez, biz çocuğumuza hiç öfkelenip, bağırmayız“ gibi çocuk yetiştirme anlayışlarını ifade eden söylemlerle karşılaşıyoruz. Anne ve babalar bunu çok iyi yaptıklarını düşünerek ifade ediyorlar bunu. Ancak modern eğitim anlayışı derken, anne ve babaların kendilerinin de herkes gibi insan olduklarını ve her insan gibi sinirlenebilmelerinin, öfkelenmelerinin hatta bağırmalarının normal birer davranış olabileceğini kabul etmeleri, çocukları ile olması gereken sağlıklı bir iletişim için kimi zaman gereklidir.

Aile içi iletişim önemli

Normalde birey kendi arkadaş çevresinde zaman zaman sinirlenebilir ve bunu uygun dille tartışırak kendini ifade eder. Sağlıklı bir iletişimde, duygu ve düşüncelerin tam olarak ifade edilmesi, doğabilecek iletişim sorunlarını ortadan kaldırır. Dolayısıyla ailedeki iletişimde de, anne ve baba çocuğunun kişiliğini hedef almadan, çocuğun davranışlarına yönelik bir olumsuzluk gördüğünde, duygu ve düşüncelerini paylaşması önemlidir. Örnek verecek olursak; Diyelim ki çocuğunuz zayıf not aldı. Çocuğunuzu komşunun kızı/oğluyla veya sınıf arkadaşları ile kıyaslayarak, “Bak arkadaşın Ayşe sınavdan 6 almış, sen 3 almışsın, sen tembelsin, arkadaşın Ayşe çalışkan. Sen çalışmıyorsun, başarısız, beceriksiz bir çocuksun. Senden adam olmaz“ dediniz. Böylesi bir yaklaşımla, çocuğunuzu durumdan kurtarmak yerine onun kişiliğine yönelik yıkıcı bir eleştiri yapmış oluyorsunuz.

Yapıcı eleştiriyi şu şeklide yapabiliriz belki; “Kızım/oğlum bu notu alman beni hayal kırıklığına uğrattı, çok üzüldüm. Böyle bir not beklemiyordum senden.“ Eğer anne ve baba çok sinirli ise; „…şu an seninle konuşmak istemiyorum. Lütfen odana git, sonra konuşalım. Çok sinirli ve üzgünüm“ de denebilir. Böylece anne- baba kendi duygu ve düşüncelerini çocuğuna aktarmış olur.

Anne- babalara düşen sorumluluklar

Burada değinilmesi gereken diğer bir nokta ise, çocuğun başarısız olmasından sadece çocuğun sorumlu tutulmasının doğru bir yaklaşım olmadığıdır. Anne – baba çocuğun başarısı için çocuğuna gerekli çalışma koşullarını sunmuş mudur? Çocuğun sosyal çevresi ve arkadaş seçimi durumu takibinin iyi yönlendirilmesi gibi, okul için gerekli araç-gereçleri alıp, evde sesiz çalışabileceği kendine ait odası var mıdır? Bu soruların cevaplarının giderilmesi çocuğun başarısında önemli bir rol oynayacaktır. Ayrıca kimi çocuklar matematik ve fen alanında başarılı olabilirlerken, kimi çocuklar ise edebiyat ve sanat alanlarındaki yeteneklerini ortaya koyabilirler. Biz buna bireysel farklılıklar diyoruz.

Günümüzde, anne ve babaların çocuklarını ayrı bir birey olarak gördüklerini, çocuğa kendi sorumluluklarını verme ve onu yönlendirme konularında sıkıntılar yaşadıklarını görüyoruz. Ebeveynlerin çocuklarının hayatlarını merkezlerine koyarak kendi hayatlarını çocuklarının üzerine inşaa etmeleri, çocukların yetiştirilmesindeki diğer sorunları beraberine getiriyor. Bir yandan çocuk yetiştirmede özgür, kendine güvenen, kendini iyi ifade edebilen bireyler yetiştirmek istiyoruz, diger yandan da onlarla çok sıkı bağlar kurarak “kendi“leri olmalarına imkan vermemiş oluyoruz. Çocuğun ateşi çıkmışsa “Ateşimiz var“ ya da çocuğun yarın sınavı varsa “Yarın sınavımız var.“ ifadelerinin kullanılması buna örnek gösterilebilir.

Bir başka örnek daha verelim. Kimi babalar çocuklarına “Efendim babacım“, anneler “annecim“ hatta teyze ve amcaların yeğenlerine teyzecim, amacacım gibi ifadeler kullanırlar. Aslında bu durumda, çocuklara küçük yaşta kendisi ile anne-babası arasında bir fark olmadığı gibi istenmeyen mesajlar veriliyor. Bu tür ifade şekilleri çocukların kişilik ve karekter gelişiminde yalnış anlamalara sebebiyet verebilir. Bu nedenle de bunları tavsiye etmiyoruz. Ailede rollerin anne ve baba tarafında konuşulup, tartışılıp anlaşıldıktan sonra uygulamaya konulması, aile içi iletişimin sağlıklı olması açısından gereklidir.

Anne – babaların kendi aralarındaki ilişkileri ve tutarlı olmaları, çocukları arasındaki iletişimde yalnış anlamaları ortadan kaldırır. Sağlıklı bir iletişimle çocuklarınızla düzenli zaman geçirebilir, onlara kendilerini, dünyayı nasıl gördükleriyle ilgili ucu açık sorular sorarak iç dünyalarını keşfedebilirsiniz. Çocuklarınızın vereceği cevapları aktif bir şekilde dinlemeye özen göstermeniz önemli. Böylece çocukların dünyasına girmek, onların gözünden bakmak, onları anlamak ve iyi yönlendirmek için fırsatlar yakalamış olursunuz.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı