Bülent Kaya

Aynı anda bir ayağımız orada, bir ayağımız burada…

Bulent Kaya, www.haberpodium.ch,derya ozgul, www.haberpodium.ch,isvicre'de is kurma, isvicre'de evlenme, Isvicre'e oturum hakki, isvicre'de iltica, isvicre egitim sistemi, www.haberpodium.ch. İsviçre gündemi, haberpodium, isvicre vatandasligi, isvicre haberleri, isvicre gezi rehberi, isvicre'de nereler gezilir, isvicre'de corona virus

Bülent Kaya

Siyaset bilimci ve Araştırmacı

 

 

Düğününüzü İsviçre’de bir düğün salonunda geleneklerinize göre yapmayı planlıyorsunuz. Bu mutlu gününüzü sizlerle paylaşmasını isteyeceğiniz bir çok akraba, eş, dost ve tanıdıklarınız Türkiye’de yaşamaktadır. Hepsini İsviçre’de ağırlamanın imkânsız olduğunu bilmenize rağmen, bu çok özel anı sevdiklerinizin bir çoğuyla paylaşamamanın burukluğunu yaşıyorsunuz. Bu sorununuzu düğünü televizyon veya bilgisayar üzerinden naklen izletebilme olanağı sunan ticari bir hizmete başvurarak kısmen de olsa çözüyorsunuz. Türkiye’deki yakınlarınız düğünü sanal ortamda sizlerle aynı anda paylaşıyor. Teknolojinin mesleki ve günlük hayatta son derece önemli bir rol oynadığı bir çağda haklı olarak “bunda garip olan ne var” diye sorabilirsiniz. Bu örnek göçmenlerin yaşadıkları göç ülkesi ile köken ülkeleri arasında kurdukları bağların ne derece karmaşıklaştığına göstermektedir.

Geçenlerde emekli bir göçmenin kurban kesme işini İsviçre’den nasıl hallettiğini anlatmasından, göçmenlerin bu karmaşık faaliyetlerini göç ülkesi ile köken ülkesi arasında sınırlı tutmadığı, zaman zaman başka ülkeleri de bu faaliyetlerinin içerisine soktukları anlaşılıyor. Almanya’da kayıtlı dini bir vakıfa kendi adına kurban kesmek için vekalet ve kurbanlık için de belli bir miktar para vermiş. Vakıf Avrupa’nın diğer göç ülkelerinden de topladığı bu paralarla binlerce kişi adına Bosna-Hersek’te koyun alıp, bayram günüde bu koyunları vekaletlerini aldığı insanlar adına kesiyormuş. Eti balkanların fakir-fukarasına dağıtıp, kurban derilerini İtalyan bir deri firmasına satıyormuş. Buradan elde ettiği parayı da Afganistan ve Pakistan’ın Müslüman fakirlerine yardım olarak dağıtıyormuş.

Bir ayağı göç ülkesinde, diğer ayağı köken ülkesinde ve/veya başka bir ülkede olan göçmen faaliyetlerinin çeşitliliğini ve yoğunluğunu hayatin sosyal, ekonomik, kültürel ve politik alanlarından verilebilecek bir çok örnekle göstermek mümkün.

Göç toplumlarında entegrasyon kavramının yaygın sosyolojik anlamı bu faaliyetleri kavramakta zorlanıyor. Zira entegrasyonun hem sosyal bilimciler hem de toplumda ki yaygın anlamına göre, bir göçmenin faaliyetleri ne kadar göç ülkesinin coğrafi alanları ile sınırlı olursa o kadar göç toplumuna entegrasyonunu sağlamış demektir. Köken ülkesi ile kurulan her türlü bağ ve bu bağların güçlülüğü onun göç ülkesinden uzaklaşması anlamına geleceği için, pek arzu edilmez.

isvicre'de göc ve göcmenlik - www.haberpodium.chMetodolojik milliyetçilik ve entegrasyon

Dünyaca ünlü göç araştırmacıları Andreas Wimmer ve Glick Schiller bu yaklaşım tarzını sosyal bilimcilerin göçmenlerin entegrasyonunu “metodolojik milliyetçilik” bir anlayışla araştırmalarına bağlamaktalar. Başka bir deyimle göçmenlerin faaliyetlerini ve onları anlama yöntemlerini milli sınırlar içerisine hapis etmenin bir sonucu olduğunu düşünürler. Bu anlayış gereği göç ülkesine endekslenmiş faaliyetler entegrasyona hizmet eden, köken ülkesine endeksli faaliyetler ise entegrasyona engel teşkil eden girişimler olarak algılanır. “Bir ayağı orda, bir ayağı burada” durumu “iki arada bir derede kalma” misali gibi uyum sağlayamamayı ifade eder, bu perspektif acısından. 60-80’li yıllardaki göçmen faaliyetlerini açıklamak için  yaklaşım tarzı belli bir anlam teşkil ediyordu. Ne var ki, küresel dünyada göçmen faaliyetleri de küreselleşti ve yukarıdaki iki örnekte gördüğümüz gibi ulusal sınırları aşıyorlar. Örneğin, 70’li yıllarda bir göçmen aile eğer çocuğunu Türkiye’ye okutmak için gönderdiyse bu, ailenin kendisini Türkiye’ye dönüşe hazırladığı anlamına gelirdi ve bir müddet sonrada aile dönerdi. Ama bugün tam tersi bir durum yaşıyoruz: Göçmen aileler çocuklarını belli bir dönem Türkiye’de okutuyorlarsa bu, dönme hazırlığı için değil, o çocuğun göç ülkesinde bulamadığı fırsat eşitliğini yakalaması için yapılmaktadır. Aile çocuğun göç ülkesinde arzuladığı bir eğitimi ilerde yapabilmesinin koşullarını yaratmak istemektedir.

Göçmen faaliyetlerinin ulus-ötesi karakteri

Bu örnekler, göçmenlerin gerçek veya sanal olsun sosyal alanlardaki faaliyetlerinin göç ülkesinin sınırlarını aşan ve Glick Schiller’in “aynı anda entegrasyon” (simultaneous embeddedness) diye adlandırdığı bir sürece hizmet eden bir çaba olarak algılanmasının çok yerinde olacağını göstermektedir. Glick Schiller bu durumu Türkçeye ulus-ötesicilik diye çevireceğimiz “transnationalisme” kavramıyla  açıklamaktadır.

Göçmenlerin ulus-ötesi faaliyetleri pek yeni bir olgu elbette değil. Göçler var olduğundan beri göçmenler yeni yurt edindikleri ülkelerle geldikleri ülkeleri birbirine bağlayan faaliyetleri hep olmuştur. Ne var ki bu ulus-ötesi perspektifi bizlere göçmenlerin faaliyetlerini daha iyi anlama fırsatı verebilir. Göçmen kitlesine sahip derneklerin “göçmen isçilerin sorunları” ifadesinde saklı, entegrasyonunu onların açıklarından ve sorunlarından hareketle algılamaya kalkan perspektifi terk etmelerine de belki yardımcı olabilir.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı