“Eşit şans, eşit hak: Herkes için Demokratik Türkiye”başlığı altında düzenlenen ve yaklaşık 2 saat süren konferansa konuşmacı olarak, HDP Onursal Eş Genel Başkanı ve eski Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, CHP Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkanı Yurdusev Özsökmenler, KESK eski genel başkanı Lamı Özgen, SP Göçmenler Komisyonu Başkanı ve Ulusal Parlamento Milletvekili Adayı Mustafa Atıcı ile SP Federal Parlamento Milletvekili Fabian Molina katıldı.
SP Federal Parlamento Milletvekili Carlo Sommaruga moderetörlüğünde yapılan konferansa çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile SP’li milletvekiller de katıldı.
Ertuğrul Kürkçü: “Türkiye dünyanın en büyük ‘terörist’ nüfusuna sahip ülkesi haline döndü.”
Konuşmacı olarak ilk sözü alan Ertuğrul Kürkçü; “Dünya ölçeğinde büyük güç kaymalarına yol açan küresel kriz, bütün kıtalarda, demokrasiyi ve hakları inkara dayanan rejimlere avantaj sağlıyor” şeklinde başladığı konuşmasına, Diyarbakır, Van ve Mardin Belediyeleri’ne kayyum atanmasına tepki göstererek devam etti ve şunları belirtti: “ Türkiye’de seçimler, yargı, siyaset, idare, iktidarı gasp etmiş bir ittifakın halka karşı açtığı savaşta kullanılan birer silahtir. Hakim ittifakın hedefi, hiçbir yasa ile sınırlanmış olmayan bir diktatörlük inşasıdır. Seçimlerin yapılması, mahkemelerin mevcudiyeti, kimi zaman seçim sandıklarından ve mahkemelerden iktidarın istemediği sonuçların çıkması kimseyi yanıltmamalı. Bunlar diktatörlük öncesinden kalan ve yerlerine henüz başka bir şey konulamamış olan eski güç dağıtım mekanizmalarıdır. 15 Haziran 2015’ten bu yana Türkiye’de peş peşe darbelerle, halk temsilcilerinin saf dışı edildiği bir olağanüstü rejim inşa edilmektedir. Bugün Türkiye’de terörist olarak yaftalanan şeylerin İsviçre’de gündelik yaşamın olmazsa olmazı olan öz-yönetim, ana dilinde eğitim, kültürel ve etnik kimliğin korunması ve geliştirilmesi, eğitim, sağlık, kültürel yerel yönetimler, din ve inanç konularının topluma ve topluluklara bırakılması talebidir. Türkiye böylece dünyanın en büyük ‘terörist’ nüfusuna sahip ülkesi haline döndü”.
İsviçre’ye ve AK’ye çağrı
İsviçre’nin Türkiye ile olan ilişkilerinde topluma kulak vermesi gerektiğini de belirten Kürkçü, İsviçre’nin güç ve çıkarların ötesinde evrensel normları esas alması gerektiğini söyledi. Türkiye ile varılan ticari anlaşmaların gözden geçirilmesi gerektiği çağrısı yapan Kürkçü; “Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin İsviçreli üyelerini, Erdoğan rejimine yaptırım uygulanması için harekete geçmeye çağırıyorum” dedi.
Yıldırım Kaya: “Seçimle gelenler ancak seçimle gidebilir“
Ertuğrul Kürkçü’den sonra mikrofonu CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya aldı. Kaya, Türkiye’de AKP iktidarının kendisiyle olmayan herkesi terörist ilan ettiğini söyledi. Yerel yönetimlerde iş başına seçimle gelenlerin ancak seçimle gidebileceğini belirten Kaya, mevcut iktidarın anayasanın bir hükmü olan bu maddeyi de çiğnediğini dile getirdi. Suriye savaşının Türkiye üzerinde doğrudan etkisi olduğunu da kaydeden Kaya, bu konuda partilerinin uluslararası bir barış konferansı organize ettiğini hatırlattı.
Lami Özgen: “Ticari anlaşmalar askıya alınmalı.“
KESK Eski Genel Başkanı Lami Özgen de, OHAL’in Türkiye’de özellikle Kürtlere karşı devam ettiğini belirterek, Kürtlere yönelik bu baskı ve tehditlerin bugün artık CHP’yi de içine aldığını söyledi. SP milletvekillerinin sivil toplum kuruluşu ve sendikalarla birlikte kayyumların atandığı illere giderek destek vermesi gerektiğini kaydeden Özgen, ticari anlaşmaların bazı maddelerinin askıya alınması gerektiğini de söyledi.
Yurdusev Özsökmenler:“Türkiye her açıdan öngörülemez bir ülke durumuna düştü.“
HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkanı Yurdusev Özsökmenler, Türkiye’nin her açıdan öngörülemez bir ülke duruma düştüğünü belirterek, Türkiye’de şiddete karşı bir hareket olacaksa HDP’nin bunun bir parçası ve omurgası olduğunu ifade etti ve şunları söyledi; “Ülkemde bütün din, dil ve kültürlerin eşit yaşamını istedim ama ne yazık ki bu durum Türkiye’de suç”. İsviçre’de, Türkiye demokratik güçleriyle dayanışma amaçlı çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Özsökmenler, bunun için gerekli alt yapının olduğunu ifade etti.
Mustafa Atıcı: “Sorunların çözümüne katkı sunmak için, 20 Ekim’de sandığa gidilmeli.“
SP Göçmenler Komisyonu Başkanı ve Ulusal Parlamento Milletvekili Adayı Mustafa Atıcı ise, İsviçre ve Türkiye’deki demokrasi güçlerinin birlikte hareket etmesinin son derece önemli olduğunu belirtti.
Türkiye’ye karşı İsviçre’den daha güçlü bir itirazın yükselmesi için burada bulunan göçmenlerin 20 Ekim Federal Parlamento seçimlerinde sandığa gitmesi gerektiğini söyleyen Atıcı, İsviçre’de yaşayan göçmelerin hemen hemen her alanda sorunlarının olduğunun altını çizdi.
Fabian Molina: “Uluslararası dayanışma şart.“
Konferasta son sözü SP Milletvekili Fabian Molina aldı.Molina konuşmasında, daha önce Mardin’e yaptığı bir ziyaretini anlatırken, uluslararası bir dayanışmanın gerekliliğine vurgu yaptı.
HaberPodium/MA
