Ayhan Demirden

Köpek filmi ve İsviçre bulvar medyası

Ayhan Demirden-www.haberpodium.ch,derya ozgul, www.haberpodium.ch,isvicre'de is kurma, isvicre'de evlenme, Isvicre'e oturum hakki, isvicre'de iltica, isvicre egitim sistemi, www.haberpodium.ch. İsviçre gündemi, haberpodium, isvicre vatandasligi, isvicre haberleri, isvicre gezi rehberi, isvicre'de nereler gezilir, isvicre'de corona virus

Ayhan Demirden

Sinema Eleştirmeni

a.demirden@gmx.de

 

İsviçre’de yaşayan Yönetmen Esen Işık’ın ilk uzun metrajlı filmi Köpek, Quartz Filmpreis Verleihung tarafından en iyi film, en iyi senaryo, en iyi kamera ve en iyi müzik ve dallarındaaday gösterildi. Buraya kadar herşey normal. Ancak bundan sonrası; bir refah ülkesi olan, saygınlığını ülkelerarası diplomatik ilişkileri düzenlemekle kazanan ve uluslararası ilişkilerin harmoni içinde yürütülmesinde öncü olan bir ülkenin, çoktan beri var olan ancak son dönemlerde iyice utanmazlaşan “İsviçre bulvar medyasının” tavrı üzerine yazmamızı kaçınılmaz kılıyor.

Bulvar gezetesi Blick, bu yıl gösterime sunulan ve İsviçre’nin ulusal efsanesi haline gelen Heidi ve Schellen Ursli’nin komite tarafından sadece yan dallarda ödüle aday gösterilmesini eleştirmek için çok garip ve düşündürücü bir yöntem seçti.

İstanbul’da geçen ve epizodik hikayeleri anlatan Köpek filmini 3.600 kişi seyretmişken, 1.600.000 kişinin seyrettiği Heidi filminin sadece yan dallarda ödüllere aday gösterilmesi, İsviçre vergi gelirleri ile finans edilen (bu çok önemli bir vurgu) Köpek Filmi ile kıyaslanıp ödüllere boğulması  Blick gazetesi tarafından çok haksız bulundu. Gazete, konuya dair rahatsızlığını gerçekleri tersyüz ederek sayfalarına yansıttı.

Gazete aday gösterilmeyle direk olarak, her adaylık için 25.000’er frank alınıyormuş algısı yaratarak, Köpek filmine 100.000 frank verilmiş gibi bir yayın yaptı. Burada ilginç olan ise, çok subtil bir biçimde ırkçı eğilimler ortaya konulurken, artık çocukların bile bildiği bayat ve basit numaralara başvurulmaktan dahi utanılmamasıydı.

Bu Blick’in ilk günahı değil aslında. Gazete, Satiriker (Hiciv sanatçısı) Serdar Somuncu üzerine yaptıkları yayınlarda da gerçeklerden tamamen uzak ve tahrif edilmiş bir çizgi izlemişlerdi. Serdar Somuncu’nun Arosa Humor Festivali’nde sözde İsviçreliler için  “Aufrichtige Nazis“(Harbi Naziler) ifadesi kullandığı iddia edilmiş, ancak böyle bir sözün festivalde hiç söylenmediği videoların Facebook’ta yayınlanmasından sonra ortaya çıkmıştı.

Konuya açıklık getiren Serdar Somuncu, kendisinin sadece Yaptırım İnisiyatifi’ni (Durchsetzungsinitiative) eleştirdiğini, bundan dolayı da bütün programı filme alan devlet kanalı SRF’in kendisini sansür ettiğini dile getirmişti.

Bu yazdıklarım sadece Blick gazetesi ile sınırlı olsaydı belki sözünü etmeye bile değmeyebilirdi. Ancak 20 Minuten gibi yayınlar da bu tür kampanyalara severek katılıyorlar. Serdar Somuncu ile yanlış bilgileri aynı şekilde yayınlayan 20 Minuten, çok bilinen kötü gazetecilik örnekleri sergilemekten çekinmiyor.

Gazete, Andreas Thiel ile Serdar Somuncu üzerine röportaj yapıyor ve Thiel’in hiçbir şekilde kastetmediği, ancak konuşmasında geçen bir cümleyi manşete çekerek okuyucuda sanki Thiel Serdar Somuncu’yu eleştirmiş algısı yaratmıştı.

Kısacası sorun göçmenler olunca, İsviçre bulvar medyasının tavrı, genellikle demokratik bir ülkenin medyası olmaktan uzak kalıyor.

Bu durum, medya dünyasında hem kendilerinin ne kadar pervasız ve vicdansız olduklarını hem de haberlerinde göçmenlere vurarak okur sayılarını ve ilgilerini nasıl arttıracaklarını hesap ederek, paranın kudretinin onları esir aldığını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı