Fikret Zengin

Aşk ve haz

www.haberpodium.ch, www.haberpodium.ch. İsviçre gündemi, haberpodium, isvicre vatandasligi, isvicre haberleri

Dr. med. Fikret Zengin

Facharzt für Psychiatrie und Psychotherapi

info@praxiszengin.ch

 

 

Daha önceki yazımda genel olarak Nöroplastite hakkında yazmış, beyinin yapılan egzersizlerle kendi yapısını ve fonksiyonlarını değiştirebildiğine değinmiştim. Nöroplastite ile ilgili olarak bu kez de “Aşk ve Haz“ konusuna değinmek istiyorum.

19’uncu yüzyılın yazarı Stendhal aşk konusunda; “Radikal değişikliklere yol açabilen aşk, neyi çekici bulduğumuzu yeniden belirlememizi, hatta objektif güzelliği aşmamızı sağlayacak çok güçlü bir duyguyu tetikler.“ diye yazmıştır.

Aşık olma hali öyle hoş bir duyguyu tetikler ki, aşık olan aşık olduğu kişide hiçbir kusur bulamaz. Hatta başkalarına hoş görünmeyen kimi durumlar aşık olan tarafından çekici bulunur. Burada nöroplastisite devreye girer ve duygularda yeni yapılanmalara sebep olur. Çirkinlikler aşık olan kişiye hoş görünür.

Haz merkezleri

türkiye'den_avrupa'ya-gelen_siginmacilar_haberpodium

Aşk aynı zamanda kişide haz merkezlerinin uyarılmasını ve açık kalmasını sağlar.

Haz merkezleri açık olduğu zaman deneyimlediğimiz her şey bize mutluluk verir. Örneğin kokain gibi bir uyuşturucu madde, haz merkezlerinin uyarılma eşiğini düşürüp aktif hale gelmelerini kolaylaştırarak bizi etkiler. Bize haz veren salt kokain değildir aslında. Ne deneyimlersek deneyimleyelim kendimizi harika hissetmemizi sağlayan şey, haz merkezlerimizin kolayca uyarılabiliyor olmasıdır.

Haz merkezlerinin kolayca uyarılmasını sağlayan üç örnek olgu vardır. Bunlar; Kokain alımı, manik durum ve aşk halidir. Bu üç durumda kişi kendisini coşkulu halde hisseder. Kişi istediği bir şeyin beklentisine girer ve beklentinin gerçekleşeceğini düşünür. Burada fazla dopamin salgılanır. Her şeye karşı iyimser yaklaşır ve memnuniyet verecek olaylara karşı hassas olurken, olaylardan diğer insanlara göre daha fazla etkilenir. Örneğin çiçekler ve temiz hava ona ilham verir. Her yerde ve her şeyde aşık olduğu kişiyi görür.

türkiye'den_avrupa'ya-gelen_siginmacilar_haberpodium

Romantik aşkın şiddetli olması nöroplastisiteye sebep oluyor. Haz merkezleri öyle özgürce uyarılır ki, aşık kişi yalnızca sevdiğine değil, tüm dünyaya aşık olur. Bu durumda dopamin artışı fazla olur. Dopamin artışı ile, hoş deneyimler ve birlikteliklerle beyinde gerekli bağlantılar, yeni sinir ağları kurulur. İşte bu nöroplastisitedir.

Haz merkezlerimiz uyarıldığında, acı ve isteksizlik merkezlerinin uyarılması zorlaşır. Normalde bizi rahatsız eden olaylar artık rahatsız etmez olur. Aşk mutlu olmamızı kolaylaştırmakla kalmaz, mutsuz olmamızı da zorlaştırır yani.

Aşkın etkisiyle fazlaca salgılanan dopamin, kişide utangaçlığın ve depresifliğin azalmasına, kişinin mutlu olmasına, enerjisinin, öz güvenin ve coşkusunun artmasına sebep olur. Buna aşk sarhoşluğu da denilir.

Uyuşturan aşk

Sevgililerinin fotoğraflarına bakan aşıkların son fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemelerin sonuçlarına bakıldığında, ciddi dopamin yoğunluğu olan beyin bölümünün aktif olduğunu ve beyinlerinin kokain kullananların beyinlerine benzediğini tespit edilmiştir.

Nasıl unuturum?

Aşk her zaman mutlu etmez. Aynı zamanda acı da verebilir. Sevgililer birbirlerinden çok uzun süre ayrı kaldıklarında çöküntü yaşarlar ve içlerine kapanırlar.

Sevgilinin varlığına veya yokluğuna adapte olurken, beyin yapısında değişmeler olur ve yeni duruma adapte olmaya çalışır. Adapte olmazsa başka insanlarla ilişkiye geçemez ve başkasını sevemez. Burada yüklerinden arınmış şekilde yeni bir ilişkiye başlanması için, beyinlerindeki milyarca bağlantının yeniden yapılandırılması gerekir. Yani nöroplastisitenin oluşması gerekir. Burada kişi, tek bir anıyı hatırlayıp, o anıyla teselli bulup sonra da hatırladığı kederi üzerinden atarak yas tutar. Yasla olay unutulur. Bu nöral seviyede, o anıları hatırlatan nöronlar da olayın unutulması için kapatılır.

Oksitosin salgısı; sağlam bağlar

türkiye'den_avrupa'ya-gelen_siginmacilar_haberpodium

Walter J. Freeman, aşk ile büyük çaplı unutma arasında bağlantı kuran ilk kişidir. Freeman, beyin yapılanmalarının nöromodülatörler sayesinde oduğunu iddia etmiştir. Freeman, aşık olduğumuz zaman bir beyin nöromodülatörü olan oksitosinin salgılandığına, bu sayede büyük çaplı değişiklikler olabilsin diye mevcut nöral bağlantıların yok olduğuna inanıyordu. Oksitosin, memeliler arasındaki bağları sağlamlaştırdığı için bağlılık nöromodülatorü olarak adlandırılırken, aşıkların birbirleri ile seviştikleri durumlarda ve çocuklarını yetiştirip büyüttüklerinde salgılanır.

Oksitosin, kişide hassas duyguları ve bağlılığı artıran, üzüntülerin azalmasına neden olan sakin ve sıcak bir ruh hali yaratır.  Ayrıca güven duygusunu tetiklerken, eşe bağlanmaya ve kişinin kendisini çocuklarına adamasını sağlar.

Annelik ve Oksitosin

Oksitosinin unutma konusunda eşsiz bir rol oynar. Kadınlar çocuklarını doğururken ve emzirirken oksitosin salgılarlar. (Erkekler ise baba olduklarında da vasopressin denilen nöromodülatör salgılarlar. Bununla kişi babalık sorumluluğunu alır.) Ancak ilk doğumda oksitosin salgılanmaz, sadece daha sonraki doğumlarda salgılanır. Bu da oksitosin salınımının, annenin ikinci yavrusuyla bağ kurmasını sağlamak için, ilk yavrusuyla bağ kurmasına yardımcı olan nöral devreleri yok etme rolünü üstlendiğini gösterir.

Güven

Nörolplastisite, bireysel yaşam deneyimlerimize bağlı olarak öyle eşsiz beyinler geliştirmemizi sağlıyor ki, bu durumda dünyayı başkalarının gördüğü gibi görmemiz, başkalarıyla aynı şeyleri istememiz ya da iş birliği yapmamız genellikle zor oluyor. Ancak soyumuzu başarılı bir şekilde devam ettirmemiz için iş birliği gerekiyor. Oksitosin tam da burada güven oluşmasında bir büyük rol oynar. Güven oluşturmada önemli olan ön sevişme değildir, bilakis sevişme sonrasındaki etkileşimdir. Oksitosinin bize sağladığı şey, birbirine aşık iki beynin, plastisitenin artış gösterdiği bir dönemden geçerek birbirine uyum sağlama, birbirlerinin niyetlerini ve algılarını şekillendirme kabiliyetidir.

Aşk, sen her şeye kadirsin!

 

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı