Sağlık

Tuz oranı ne kadar olmalı?

“Ne kadar oranda tuzun sağlıklı olduğu“sorusu sürekli olarak tartışılan bir konu. Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Dairesi (BLV), uzun vadeli tuz alımının, günde maksimum 5 gram olması gerektiğini belirtiyor.

Bu oran Dünya Sağlık Örgütü tarafından da tavsiye ediliyor. Ancak gündelik yaşamda kullanılan tuz oranı 5 gramdan daha fazla. Ortalama tuz oranı kullanımına dair yapılan bir araştırmada, günlük tüketilen tuz oranının kadınlarda 7,8 gram, erkeklerde ise 10.6 gram olduğu ortaya çıktı.

16 Sağlık kurumunun ortaklaşa yaptığı bu araştırma insan sağlığı ile ilgili kaygıları arttırırken, bu sonuçlardan yola çıkan sağlık kurumları, tuz tüketiminin azaltılması için Hükümet tarafından tedbirler alınmasını talep ediyorlar.

Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Dairesi (BLV), farkındalık yaratmak adına, “masa baharat setlerini kaldırılmak“, kantin gibi mekanlarda “küçük baharat-tuz istasyonları yerleştirmek“ gibi uygulamalar hayata geçirmek istiyor. BLV’ye göre böylelikle ancak baharat-tuz ihtiyacı olanlar masalarından kalkıp bunları alabilecekler.  Bu uygulamalar gastronomi alanın yeni ilkelerinde de yer alıyor. BLV’nin amacı bu tür standartları okullarda, işyerlerinde, huzur ve bakımevlerinde de uygulattırmak.

Ancak gündelik yaşamda tüketilen gıdaların büyük bir çoğunluğu tuz ile işlenmiş olduğundan dolayı, burada en büyük görevin gıda üreticilerine düştüğü ifade ediliyor. Bundan yola çıkan BLV, fırıncı, kasap, peynirci gibi gıda üreticileri ile görüşüp, en çok tüketilen gıdalarda ki tuz oranının nasıl düşürülebileceğine dair bazı fikirler aldı. İsviçre’deki gıda sanayisi bu girişime olumlu yaklaşırken, birçok üretici, üretilen ürünlerde tuz oranını daha önceden düşürdüklerini belirtiyor.

Federal Hükümet’in tutumu ve karşıt fikirler

Federal Hükümet tuz ortanı ile ilgili tartışmalara küçük adımlarla yaklaşmak istiyor. Hükümet’in amacı tüketicilerin ürün tadından memnun kalmaları ve tuzsuz bulduklarında ürüne ek tuz dökmemeleri.

İsviçre Fırıncılar ve Pastacılar Birliği (SBC) yetkilisi Urs Wellauer kurum olarak tuz kullanım oranına sınır koymak istediklerini belirtiyor ve şöyle diyor: “Her ne kadar tuz oranını azaltmış olsak da, yeni girişimlere gerek yok. Hükümet tuz tüketimine fazla önem veriyor, alınan ekmeklerin çoğu yenilmiyor ve çöpe gidiyor. Tat farkı çok olunca, müşteri bunu benimsemeyecek ve yemeyecektir”

Aynı şekilde İsviçre Ticaret Birliği (SGV) de hükümetin çabalarını reddediyor. “Hükümet araştırmalar yaparak kendine görevler çıkarmaya çalışıyor. Tuz ve yüksek tansiyon ilişkisi tıbbi olarak halen kanıtlanmadı” diyor SGV’den Bernard Salzmann.

SGV’nin belirttiği gibi, gerçektende tuz ile yüksek tansiyon ilişkisinin etkileri tam olarak net değil. Sağlık örgütlerinin en yeni araştırmalarına göre, tuz tüketimi ile kalpdamar ve böbrek hastalıkları arasındaki ilişki tansiyonu normal olan insanlarda çok zayıfken, yüksek tansiyonlu ve yaşlı insanlarda çok belirgin.

Bazı araştırmalar, tuz tüketiminin az olması durumunda, belirli kişilerde olumsuz etkilerin ortaya çıkabilceğine dair bulgular ortaya koyuyor. Tuz tüketimini azaltırken, iyot alımı da düşünülmeli. Örneğin sofra tuzlarında bulunan iyot katkısı, triot bezi (guatr)hastalıklarını önlüyor. Bundan yola çıkan Federal Hükümet, yeni bir düzenleme ile sofra tüzündaki iyot katkısını yüzde 25 oranında arttırırken, iyotlu tuzun sektörde daha çok kullandırılmasını talep ediyor.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı