İsviçre’nin görülmesi gereken eski şehirleri

Geçmişi kimi zaman 700 yıl öncesine uzanan eski şehirlerin bazıları, dünyadaki tüm eski şehirlerle rekabet edebilecek kadar tarihi özelliklere sahip. Bu şehirler hala ayakta ve mimarı yapıları, sokakları, çeşmeleri, kaldırım taşı döşeli tertemiz sokakları ile sizleri bekliyor.

Bu eski şehirlerden bazılarını okuyucularımız için derledik;

Vevey (Waadt Kantonu)

Cenevre Gölü kıyısında bulunan Vevey, çok sayıda turistik yere, renkli ve kıvırcık evlere, göl kıyısındaki restoranlara ve kafeteryalara ev sahipliği yapan eski bir şehir.

Burada “Chaplin’in Dünyası Müzesi” ile Dürer, Goya ve Picasso’nun eserlerine ev sahipliği yapan “Musée Jenisch” sanat müzesini de ziyaret edebilirsiniz.

Diessenhofen (Thurgau Kantonu)

Ren nehrinin kıyısında olan küçük Diessenhofen kasabası, dar sokakları ve uzun evleri ile her zaman görülmeye değer bir yer.

Ortaçağ mimarisine ev sahipliği yapan bu yer, aynı zamanda Kyburger döneminden kalma kalıntılarıyla da etkileyici.

Tarihi şehir surunu, mühür kulesini ve tabii ki Ren köprüsünü ziyaret etmeden Diessenhofen’den ayrılmayın.

Morcote (Tessin Kantonu)

Büyüleyici bir yer olan Morcote’da keşfedilecek çok şey var. Lugano Gölü kıyılarını ve köy merkezini yeterince gördükten sonra, “Santa Maria del Sasso” haç kilisesine giden 400 basamaklı merdiveni çıkın deriz. Manzara oldukça etkileyici.

Burada, farklı ülkelerden nadide bitki türlerini görebileceğiniz “Parco Scherrer” botanik parkını da görebilir, daha sonra da uzun bir yürüyüş yapabilirsiniz.

Neuchâtel

Neuchâtel Gölü’ndeki bu ortaçağ kentinde kendinizi başka zamana taşınmış gibi hissedersiniz. Burada sıklıkla rengarenk olan eski binalara rastlar, antika kütüphaneleri keşfeder ya da geçmişe ait eserler satan satıcıları seyredersiniz.

Şehrin yukarısında güzel bir kale mevcut. Büyüleyici bahçeleri ve kuleleri olan Château de Neuchâtel kalesini mutlaka görün deriz.

Her hafta pazar, çarşamba ve cumartesi sabahları Rathausplatz’da kurulan pazarlarda alışveriş de yapabilirsiniz.

Creux du Van veya Areuse Boğazı’na bir gezi yapmak isteyenler Noiraigue’ye giden treni kullanabilirler. Buradan turistik özellikte olan yerlere yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Bremgarten (Aargau Kantonu)

Hareketli sokakları ve küçük, tarihi mücevherlerle süslü büyüleyici bir şehir olan tarihi Bremgarten sizi bekliyor. 13. yüzyılda Habsburg Hanedanlığı tarafından kurulan Bremgarten’da yapılan kazılarda, tarihi kentin 11. yy’a kadar uzandığı ortaya kondu. Bu yerleşim birimi tarihi dokusunu hala koruyor. Üstü kapalı ahşap köprüsü, şehir surları, şehir girişindeki kulesi, yerlere döşeli taşları ve dar sokakları ile burada kendinizi adeta ortaçağ döneminde hissedeceksiniz.

Reuss Nehri suları ile çevrili ve 1500’lü yıllardan kalma çeşmeleri, tarihi kiliseleri ve evleri hala ayakta olan şehir, gotik ve barok tarzda özellikler taşıyor.

Wil (St.Gallen Kantonu)

Wil Doğu İsviçre’nin en iyi korunmuş eski şehirlerinden biridir. Birbirinden güzel olan antik evler adeta bir film setinden oluşturulmuş panorama özelliği sunuyor.

Kentin öne çıkan yerleri, özellikle de Baronenhaus ve St. Nicholas Kilisesi gibi çarpıcı binalar.

Şehri gezdikten sonra hala enerjiniz varsa, 37 metre yüksekliğinde olan,189 basamaklı Wiler ahşap kulesine çıkıp şehre yukardan bakabilirsiniz.

Willisau (Luzern Kantonu)

Luzern Kantonu’nda bulunan bu küçük kasabada sizi karnavallar, tarihi binalar, şehir çeşmeleri, kiliseler, şehir kapıları ve pazarlar bekliyor. Gerisini kendiniz keşfedin…

Solothurn

Solothurn, İsviçre’nin en güzel barok şehri olarak adlandırılıyor. Araçların girmesinin yasak olduğu şehrin merkezinde görebileceğiniz yerleri şöyle sıralayalım;

• Ursen-Kathedrale
• Turm der St.Ursen-Kathedrale
• Jesuitenkirche
• Zeitglockenturm
• Baseltor
• Märetplatz
• Schanzen
• Bieltor
• Burristurm
• Krummturm