Derya Özgül

İsviçre’de eğitim sistemi ve ailelerin yaşadığı sorunlar

derya ozgul, www.haberpodium.ch,isvicre'de is kurma, isvicre'de evlenme, Isvicre'e oturum hakki, isvicre'de iltica, isvicre egitim sistemi, www.haberpodium.ch. İsviçre gündemi, haberpodium, isvicre vatandasligi, isvicre haberleri, isvicre gezi rehberi, isvicre'de nereler gezilir, isvicre'de corona virus

Derya Özgül,  LL.M.

Hukukçu

d.ozgul@adconsultancy.ch

www.adconsultancy.ch

 

 

 

Sizlerden gelen yoğun sorular üzerine, bu kez köşemize eğitimle ilgili bir çalışma hazırladık. Konu ile ilgili olarak bazı aileler ile de görüştük ve genel olarak okulda, çocuklarının eğitimi ile ilgili olarak nelerle karşılaştıklarını sorduk.

Pedagoglar gelecekteki çalışma hayatında sosyal beceri, içsel motivasyon ve serbest konuşma gibi gerekli olan becerilerin okul aracılığı ile verilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Ancak şu an ki okul sisteminde, müfredatta bir kaç istisna dışında bu dersler yer almıyor ve hiç bir şekilde uygulanmıyor.

Peki geleceğin çalışma yaşamına hazırlık sunan İsviçre’deki ilk ve orta okul eğitimi gereksinimlere ne kadar uygun?

İsviçre’de “Çocuk Eğitim Sistemi“ yoğun şeklide tartışılan bir konu olma özelliği taşıyor.

Tarihsel eğitim sisteminde, okullarda ilk etapta aktarılan bilgi, “iyi bir toplum insanı, iyi bir vatandaş, asker veya kamu görevlisi olma“ özelliği taşıyordu. Günümüzde durum biraz daha farklı denebilir.

Şu an okullarda günde 6 kez olmak üzere 45’er dakikalık dersler verilirken, hem  öğretmen hem de öğrenci Vikipedi veya Google’ dan edinmiş olduğu bilgi donanımıyla okula geliyor.

“Artık internet var, herşey çok farklı“söylemi ile bazı şeyleri yavaş yavaş değişirken, buna paralel olarak, eğitim sistemiyle ilgili önemli tartışmalar da yürütülüyor. Eğitimcilerin ve uzmanların hemfikir olduğu konu ise; “Yeni teknolojileri çılgınca desteklemek yerine çocuklara uygun bir öğrenim sistemi sunmak.“şeklinde.

Peki okul sistemi nasıl işliyor? Ebeveyn olarak bu sistemden memnun musunuz? Bazen çocuğunuzun kapasitesini zorladığını ve kendini çok kötü hissetiğini fark edebiliyor musunuz?

Öğrencinin başarısını ölçmenin en iyi yolu değerlendirme ve not olarak bilinir. Aslında okul notları ve değerlendirmelerle çocuklara çok da iyilik yapılmıyor. Örneğin bir sınıfta 20 öğrenci varsa, en hızlı olanı çabuk sıkılır çünkü temposal açıdan yavaşlamıştır. En yavaşları ise son nefese kalır, çünkü tempoya yetişmek isterken aynı zamanda kırılma noktasına da yaklaşmıştır.

Okul bir çok çocuk için stres kaynağı olabiliyor.

Anne-babaların ya da eğitmenlerin yüksek beklentileri çocuklarda olumsuz durumlara yol açabiliyor, Okul sonrası aktivitelerde stres yaratabiliyor tabii ki. Ek ders, spor, müzik vs. derken, çocuğun hiç bir akşamı boş geçmiyor. Hem aileler hem de çocuklar günümüzde“Multi-tasking“ denilen, aynı anda farklı uğraşları birleştirmek zorunda kalıyorlar artık. Bu durum kimi zaman çocukların kaldırabileceği kapasiteyi aşabiliyor. Ayrıca çalışan anne-babaların çocuklarıyla çok az zaman geçirmeleri, bu yükün daha da artmasında bir etken.

Ders notları yüksek gelsin diye ailenin destek üstüne destek vermesi, çocuğun yüksek not getirmesini sağlayabilir, ancak sınavı geçtikten 2 hafta sonra çocuğa aynı soruları sorduğunuzda, muhtemelen sorularınıza cevap alamayacaksınız. Çünkü üzerindeki baskı ile ders yerine sadece yüksek not getirmeye  konsantre olmuştur.

Bu durumda yüksek not hedefi yerine, çocuğun ilgi alanını genişletmenin yollarına bakmalı. Gece stresten ağlayan çocuk yerine, sağlıklı, enerji dolu ve mutlu bir çocuk görmeyi hepimiz isteriz değil mi? Einsteinlar istemeyin, çocuğunuz mutlu olursa siz de mutlu olursunuz!

Ayrıca sürekli ödüllendirmek ne kadar doğru, onu da düşünmek gerekiyor. Yüksek not getirdiğinde ödüllendirmek iyi, ancak ödül için yüksek not getirmek farklı bir şey.

Terapist desteği şart mı?

Zürich Kantonu’nda gençlerin yaklaşık yüzde 60’ı bir terapiste uğruyor. Terapi konuları genellikle; konuşma terapisi, duyu terapisi, uğraş terapisi şeklinde iken bazen psikologlar da devreye girebiliyor.

Peki çocukların yüzde 60’ ının terapistlere yönelmeleri ne kadar gerekli?

Tabii ki her anne-baba çocuğu için en iyisini arzular. Ancak bunu yaparken şu soruyu da sormak gerekiyor; Çocuğun iyiliği ve ilgisi gerçekten bu yönlü mü?

Ailelerin okul ve eğitmenlerle çatışmaları

Bu sıra çok duyduğumuz şey, ailelerin okul ve eğitmenlerle çatışmaları. Aileler de, eğitmenler de çocuğun iyiliğini istiyorlar. Ancak eğitim ile ilgili olan bir kararda anne-babalar ve öğretmenler arasında farklı düşünceler ortaya çıkabiliyor.

Konu ile ilgili görüştüğümüz bir çok aile, okullarda çocuklarıyla ilgili haksızlıktan, keyifyetten ve güç gösterisinden yakındı.

Eğitmenler, çocuk hakkında aldıkları kararları genellikle anne-babaların istemi ve bilgisi dışında alıyorlar. Oysa çocuk hakinda verilen bütün kararların anne-baba ile birlikte alınması gerekiyor.

Günümüzde giderek daha çok bu tür çatışmalar içine giren aileler bilinçleniyorlar ve artık herşeyi okula bırakmıyorlar. Bunun iyi bir gelişme olduğunu buradan belirtelim.

Anne-baba olarak çocuğunuzla ilgili kendinizi haklı hisettiğinizde sonuna kadar devam edin.Bu konuda gerektiğinde hukuki destek almaktan da kaçınmayın.

İletişim eksikliği sorun yaratabiliyor

Ortaya çıkan sorunların büyük bir kısmı genellikle iletişim eksikliğinden kaynaklanıyor. Okulların anne-babalarla görüşmeleri neredeyse okulun tatile gireceği dönemlere denk getiriliyor. Bu durumda aileler sorunları anlamada geç kalabiliyorlar. Hatta görüşmelerde hangi konuların konuşulucağı ailelere önceden belirtilmezken, aileler görüşmelere hazırlıksız gidiyorlar ve sorularının yanıtlarını çok geç alıyorlar.

Okullar ne kadar güçlü?

İsviçre’de okullar genellikle kendilerini adeta devlet olarak tanımlıyorlar. Bu durumda aileler kendilerini doğallığı ile güçsüz ve zayıf hissedebiliyorlar. Yapılan görüşme protokollerini okul belirlerken, aileler çoğu zaman kendilerini ifade etmekte zorlanıyorlar.

Yine en çok görülen sorunlardan biri, ailerin istemlerinin görüşme notlarına dahil edilmemesi. Bu anlamda eğitimle ya da okulla ilgili herhangi bir sorun çıktığında, ailelerin elinde yazılı birşey olmuyor.

Okulların ailelerle iyi geçinmeleri eğitim sisteminin temel taşı olmalıdır. Güç gösterisi yerine, beraber çözüm arayışına girilmesi en doğru yaklaşımdır. Çocuğun iyiliği için her iki tarafı da kendi görev ve sorumluklarını en iyi şeklide yerine getirmesi gerekiyor.

 

Not: İsviçre’de, hukuki konularda danışmanlık hizmetinden faydalanmak isteyenler yukardaki mail adresimden bana ulaşabilirler. Ayrıca Türkiye ile, tanıma/tenfiz davaları, tapu dava işlemleri, tebligat, vekâlet işlemi vs. türünden herhangi bir hukuki süreç içerisine giren ya da Türkiye’de hukuki takip yaptırmak isteyen okuyucularımız da iletişime geçebilirler.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı