Berna Çoban

Çocuklarınızın sağlığını tehdit eden besinler

Berna Danaci

Berna Danacı

Diyetisyen

dytbernadanaci@gmail.com

 

 

 

Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi ve doğru beslenme alışkanlıkları edinmesi en büyük arzumuzdur. Büyüme ve gelişme sürecine katkıda bulunacak besinler konusunda dönem dönem sizleri bilgilendirmeyi amaçlıyorum.

Bu ayki konum ise tam aksine çocuklarınızın sağlığı için tehdit oluşturan besinler.

Kızartılmış besinler: Kızartılmış besinler hem çocuklar hem de yetişkinler için tehdit unsurudurlar. Kızartılan besinler vücutta serbest radikal oluşumunu arttırıp, birinci derece kanser etkenidirler. Kızartılmış besinlerin yağ içeriğinin çok yüksek olması, böylece kalorilerinin artması da bir diğer olumsuz unsurdur. Çocuklarınız elbette bu çıtırdayan lezzete daha eğilimli oluyorlar. Ancak bu alışkanlıkların sizin aile sofranızla şekilleneceğini unutmayın. Fırınlanmış besinler ile daha sağlıklı bir alternatif sunabilirsiniz.

Şekerli besinler: Gün geçtikçe şekere olan duyarlılığımız, bilincimiz artsa da endüstriyel besinler hala çocuklarımızı cezbediyor.   Besleyici hiçbir yanının olmaması, bununla birlikte hastalıklara davetiye çıkarması da yadsınamaz. Örneğin yüksek fruktozlu mısır şurubu diğer şekerli gıdalar arasında yağa dönüşme hızı en yüksek olan basit şeker kaynağıdır. Basit şeker kaynakları çocuğunuzun sağlığını çalan tatlı birer hırsızdır aslında. Okul başarısını bile düşüren bir etkendir. Çocuklarınıza şeker alternatifi olarak taze ve kuru meyveleri sunabilir ya da pekmez, bal gibi doğal antioksidanları içeren besinler ile şeker ihtiyacını karşılayabilirsiniz.

isvicre'de aglikli beslenme- www.haberpodium.chFast food: Çağın tüketim çılgınlığı olan fast food kilo problemini ve kronik hastalıkları da beraberinde getiriyor. Yüksek kalorili, bol karbonhidratlı bol yağlı bu besinler çocuğunuzun geleceği için tehdit unsurudur. Sosyal yönünün zedelenmemesi adına, ayda birkaç defa ızgara köfteli bir burger, ince hamurlu bir pizza tüketebilir çocuğunuz. En güzeli evde yapacağınız hamburger, pizza ya da fırınlanmış patates olacaktır. Evde yapılan sağlıklı yemekler daima önceliğiniz olsun. Damak tadı nasıl gelişirse, ileriki yaşamında tercihleri o denli sağlıklı olur.

İşlenmiş et ürünleri: Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘işlenmiş et ürünleri kanser yapıyor’ açıklaması gerçeği gözler önüne seriyor. Şarküteri ürünleri hem yüksek kalori içeriği hem doymuş yağ seviyesi hem de yüksek nitrit nitrat oranları ile sağlığımızı tehdit ediyor. Özellikle barsak kanseri ile doğrudan ilişkisi olduğu düşünülen bu besinleri mutfağınızdan uzak tutun.

Asitli içecekler ve meyve suları: Çocuklarımızın ilgisini çeken bir diğer besin grubu ise asitli içeceklerdir. Yoğun şeker içerikleri obezite problemi ile paraleldir. Hiçbir besin değeri olmayan bu içecekler, gereksiz kalorileri ile çocuğunuzun sağlığını olumsuz etkiler. Üstelik yüksek asit oranı diş sağlığını bozarken mide rahatsızlıklarına da neden olur. Meyve suları ise, yüksek fruktoz içerikleri ve lif oranının çok düşük olması sebebiyle göründüğü kadar da masum değiller.  Çocuklarda obezite prevelansını arttıran faktörlerin başında içeceklerden alınan kalori de hiçbir şekilde yadsınamaz. Yapılan çalışmalara göre gebelik sürecinde meyve suyu tüketimi çocuğunuzun  ileriki yaşamında hipertansiyon hastası olma riskini arttırıyor. Bilinçli tüketici olmaya özen göstermeli ve meyveyi meyve olarak tüketmeliyiz.

Cipsler: Yağ içeriği oldukça yüksek olan cipsler kanser riskini arttırdığı gibi çocukların zekâ puanlarında da düşüşe neden oluyor. Cipslerin Alzheimer oluşumuna katkısı büyüktür.  Çocuklarınıza meyve cipsleri, tarhana cipsleri veya evde yapacağınız lavaş cipsleri ile daha sağlıklı bir alternatif sunabilirsiniz.

İstatistiklere göre, 2016 yılı boyunca tüm dünyada en çok konuşulan ve sağlık sektöründe en çok haberi yapılan konular diyet, kanser ve diyabettir (şeker hastalığı). Bu durum, son yıllarda beslenme düzeni bozulmuş toplumların yaşadığı sorunların sonuçlardır.

Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Yukarda ele aldığım 6 madde çocuklarımızın hayatından çıkabilir ya da sıklığı azalabilirse onların sağlığı acısından çok şey değişir.

Sağlıklı ve mutlu sofralarda büyüyen bir nesil dileğiyle…

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı