Çağdaş Toprak’tan Renkler
Müzik sanatı ile ilgili söyleşiler dizimize İsviçre’de uzun yıllardır müzikal faaliyetler yürüten Çağdaş Toprak ile devam ediyoruz.
Bugüne kadar iki albüm çalışmasına imza atan Çağdaş Toprak’ın ikinci albümü olan “Renkler“, geçtiğimiz günlerde Ada Müzik’ten çıktı.
Sanatçı ilk albümünde olduğu gibi bu albümünde de Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve Hemşince gibi farklı dillerden ezgilere yer veriyor. Zürich’te yaşayan Çağdaş Toprak ile müzikal faaliyetlerini konuştuk.
Sanatçı, müziğin kendisine babadan ve dedelerinden miras kaldığını söylüyor ilk olarak. Küçüklüğüne dair anılarını anlatan Çağdaş; “Çok küçük yaşlardayken, amcalarım ve dedelerim her ay birinin evinde buluşurlardı. Yer sofraları, yemek muhabeti derken, müziğe geçilirdi. Herkes kendi payına düşen şekliyle o geceyi çok güzel geçirirdi.“ diyor.
Müziğe olan aşinalığının bu sazlı-sözlü müzik akşamlarına dayandığını anlatan Çağdaş, bu etki ile küçük yaşlardan itibaren müzik kulağının geliştiğini belirtiyor.
Yunanistan, Almanya, Fransa gibi bir çok Avrupa ülkesinde bulunan Çağdaş, her gittiği yerde bir grup kurarak insanlara müzikler sunduğunu ifade ediyor.
Beş yıl önce “Asi Sevdalar“ isimli ilk CD çalışmasını çıkaran Çağdaş; “Çok zorluklar yaşadık o zaman“ diyor ve şunları aktarıyor bize;
“O koşullarda eksiklerimiz vardı, şimdi o müzikleri dinlediğimde eksikleri daha iyi görüyorum. Ancak o koşullarda yine de iyi birşeyler yaptığımı düşünüyorum. Hayatta olduğu gibi müzikte de sürekli değişim dönüşümler oluyor. Biz de bu dönüşümlere paralel olarak, ikinci bir çalışma başlatmak istedik. Ne yazık ki müzik piyasında ne kadar çok ekonomik koşula sahipsen, o kadar kaliteli müzik üretebiliyorsun. Bunu bir kez daha yaşadık.“
Son çalışmasıyla ilgili en büyük desteği Nail Yurtsever’den aldığını dile getiriyor Çağdaş. Sanatçıya aranjörlük ve müzik yönetmenliği yapan Nail Yurtsever, “Öyle Bir Geçer Zaman ki“, “Benim İçin Üzülme“ gibi bilinen dizilerin müziklerini yapmış.
İsviçre’de tanınmış bir müzik grubu olan Grup Eylül’ün de üyesi olan Çağdaş, müzikal alt yapısını güçlendirmek adına, ileri ki zamanlarda
Türkiye’ye dönmek istediğini ve bu konuda ki eğitimini orada almak istediğini belirtiyor bize.
Çağdaş Toprak’a İsviçre de müzik yapmanın zorluklarını da soruyoruz.
“İsviçre’deki müzik çalışmaları Avrupa’nın diğer ülkelerindeki gibi değil. Burada gerçekten iyi ve nitelikli müzik yapan, enstrümanına hakim olan müzisyenlerin sayısı çok az. İsviçre’nin böyle bir bu sorunu var. Bu anlamda çoğu zaman sıkıntılar yaşıyoruz burada. Müzikle uğraşan sanatçılar birbirlerinden kopuklar. Almanya ya da Fransa’da böyle değil ama. Bu biraz da bizim anlayışlarımızla ilgili aslında. Kimse kimseyi beğenmiyor, sevmiyor. Ama herkesin kendine ait bir rengi var.
Biraraya gelememenin temel nedenlerden biri de ekonomik sıkıntılar. Bunu da söylemek lazım. Çoğu zaman işin maddi boyutu sanatsal boyutun önüne geçebiliyor.“
İsviçreli müzisyenlerle bazı çalışmalar içinde olduğunu da anlatan sanatçı, İsviçreli müzisyenlerin Anadolu müziğine ilgili olduklarını, ileri ki zamanlarda birlikte bazı çalışmalar yapacaklarını belirtiyor.
Eylül ayının ortasında ikinci albüm çalışmasının tanıtımını yapmayı planlayan Çağdaş’ın bu konuda ki hazırlıkları devam ediyor. Bu çalışmayı da böylelikle buradan duyurmuş olalım.
Sanatçının çalışmalarını merak eden okuyucularımız www.cagdastoprak.com sitesinden gerekli bilgilere erişebilirler.
