Bülent Kaya

Sayıların sessiz dili: Covid-19 ve en alttakiler

Bulent Kaya

Bülent Kaya

Siyaset Bilimci ve Araştırmacı

 

 

Covid-19, hastalık durumuna bakılmaksızın herkesi etkilemekte ama göçmen toplulukları ve azınlık grupları daha fazla etkilemekte. Covid-19, gelişmiş göç toplumlarında, sosyo-ekonomik eşitsizliklerin insanların sağlık durumunu etkileyken en önemli belirleyici olduğunu daha da belirginleştirdi. Sosyoekonomik eşitsizlikler elbette ki deri rengine ya da göçmenlik statüsüne indirgenemez. Ne var ki, Koronavirüse yakalanmış göçmenler ve azınlık grup mensuplarını ağır vakalar içinde sadece yüksek bir oran oluşturmuyorlar, dezavantajlı sosyoekonomik koşulları onların hastalığa yakalanma ve nihayetinde ölme risklerini de ciddi bir şekilde artırmaktadır.

Koronavirüs’ün belirmesinden beri, bilimsel çevreler epideminin göçmen toplulukları ve azınlık grupları nasıl etkilediği ve toplumsal gruplar arası eşitsizliklerin güçlenmesine nasıl katkı yaptığı sorusuyla meşgul olmaya başladılar. Bir araştırmacı için bu soruya cevap vermek analizini yapacağı verilere sahip olup olmamakla doğrudan alakalı. Göç toplumlarının veri oluşturma ve sunma konusunda ki tavrı ülkeden ülkeye göre değişmekte. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’de etnisite temelinde veri kayıtları tutulurken, Fransa’da eşitlik ve evrensellik prensibi öne sürülerek etnisite veya köken temelinde herhangi bir veri kaydının tutulması yasal olarak mümkün değildir. Belçika’da etnik kriter temelinde araştırma yapılması tümüyle yasak değil ama devlet kurumlarının bu tür kayıtları tutması mümkün değil. Almanya sadece milliyet temelinde veri kaydı yapabiliyor, yasalar din ve etnik köken temelinde veri kaydını ön görmüyor.  İsviçre’de ise köken veya milliyet bazında veri toplamanın önünde yasal engel olmamasına rağmen, federal yapı yerel otoritelerin kayıt altına aldığı verilerin kısa sürede araştırmacıların hizmetine sunulmasını geciktirmektedir. İngiltere dışında ki Batı Avrupa göç toplumlarının büyük çoğunda sistematik bir yaklaşım olmadığı için bu alanda karşılaştırma yapabileceğimiz veriler maalesef yok. Göçmenler ve Covid-19 ilişkisini anlamamıza yardımcı olacak rapor ve istatistik verilere tek tük rastlanılıyor.

Sayıların dilinden

korona istatistik

Hali hazırda bulunan ve tek tük rastlanılan verilere göre Covid-19 göçmenleri ve etnik azınlıkları nasıl etkilemekte? Amerika Birleşik Devletleri’nde Siyah Amerikalılar, Hispanikler ve Kızılderililer Covid-19 pandemisinden en fazla etkilenen gruplar. Örneğin, Siyah Amerikalılar’da pozitif vaka sayısı Hispanik olmayan Beyaz Amerikalılara göre 2,6 kez, hastanelik durum 4,7 kez, ölüm oranları ise 2,1 kez daha fazla. Hispanik veya Latino göçmenlerin durumu Siyah Amerikalıların durumuna çok benziyor: vaka sayısı 2,8 kat, hastanelik durum 4,6 ve ölüm oranları ise 1,1 kat daha fazla.  Michigan eyaleti örneğine bakarsak, toplumun %14’ünü oluşturmalarına rağmen vakaların %33’ü ve ölümlerin %40’den fazlası Siyah Amerikalılar. Siyah Amerikalılar, Hispanikler ve Kızılderililerin yaşam koşulları Beyaz Amerikalıların veya Asyalı topluluğun içinde bulunduğu koşullara göre çok virüsün yayılmasına daha müsait. New York’ta yapılan bir araştırmaya göre Koronavirüs vakalarının yoğun olduğu mahalleler genellikle Siyah Amerikalıların yoğunlukta yaşadıkları ve oda başına metre kareye en çok insanın düştüğü mahalleler. Bu koşullarda sosyal mesafenin korunmasının hiçte kolay olmayacağını kolay tahmin edebiliriz.

Avrupa

Avrupa’ya gelirsek. Mayıs ayında yayımlanan bir araştırmaya göre İngiltere’de Covid-19’a yakalanma riski Siyahlar, Asyalılar ve diğer etnik grup mensuplarında çok daha yüksek.  İngiltere Ulusal İstatistik Kurumu (ONS) gerçekleştirdiği ilk ankete göre siyahi ve etnik azınlıkların Covid-19’dan dolayı ölme riskinin beyazlara göre çok daha yüksek olduğuna işaret ediyor.

İngiltere’de yaş, diğer sosyo-demografik karakteristikler ve sağlık durumu göz önüne alındığında siyahi kadın ve erkeklerin Covid-19’dan ölme oranı beyaz kadın ve erkeklerin ölme oranından iki kat daha fazla. Ayni şekilde Bangladeş ve Pakistan kökenli erkeklerin ölüm oranı beyaz erkeklerin ölüm oranının neredeyse iki katı. Kadınlarda ise bu oran bir buçuk katın üzerinde. Bu eğilim University College London’un (UCL) yaptığı bir araştırma ile de teyit ediliyor. UCL’nin araştırmasına göre, etnik azınlık mensupların Koronavirüsten ölme riski ortalama ölüm riskinden 2 veya 3 kez daha fazla.  İngiltere’de göç kökenli doktor ve sağlık personelinin epideminin ilk kurbanları arasında ön sıraları oluşturmaları tesadüf olmasa gerek.

Norveç Halk Sağlığı Enstitüsü (FHI) verileri Somalili sığınmacıların Koronavirüse yakalanma riskinin toplumdaki nüfus oranlarına denk düşen riskten 5 misli daha fazla olduğunu gösteriyor. İsveç halk sağlığı kurumunun verileri bu gerçeği doğruladığı gibi Somalili sığınmacılarda ölüm oranının genel ölüm oranından dikkati çekecek şekilde fazla olduğuna da işaret etmekte. Iraklı, Suriyeli ve Türkiyeli göçmenlerde de pozitif vaka sayılarının nüfus oranlarına göre daha fazla olduğu bildirilmekte.  Somalili sığınmacıların yoğun olduğu Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de, Somalili sığınmacılar Nisan ortasında test edilen pozitif vakaların %17’sini oluşturmakta, bu oran onların Helsinki nüfusu içindeki oranlarından tam 10 kat daha fazla.

Göçmen gruplar içerisinde en dezavantajlı gruplardan birisi olan ‘kağıtsız’ göçmenlerin (sans-papiers) Koronavirüsten nasıl etkilendiklerine dair maalesef elde yeterince veri yok. Uzmanlar, bu grubun sığınmacılarla birlikte göçmen gruplar içerisinde en dezavantajlı grubu oluşturdukları ve Covid-19’dan ciddi şekilde etkilendikleri görüşündeler. Göçmen toplulukların ve etnik azınlıkların Covid-19’dan nasıl etkilendiklerini daha kapsayıcı şekilde anlamak için karşılaştırılabilecek verilere, enfeksiyonlar,  ağır vakalar ve Covid-19’un neden olduğu ölümler ile ilgili raporlara ihtiyaç var.  Umarız bu alandaki boşluk yakında doldurulur ve sağlıklı analizlerin yapılacağı veriler araştırmacıların hizmetine sunulur.

Risk faktörleri

isvicre'de is kurma, isvicre'de evlenme, Isvicre'e oturum hakki, isvicre'de iltica, isvicre egitim sistemi, www.haberpodium.ch. İsviçre gündemi, haberpodium, isvicre vatandasligi, isvicre haberleri, isvicre gezi rehberi, isvicre'de nereler gezilir

Göçmen grupların ve etnik azınlıkların pandemi koşullarında büyük bir riskle- hastalığa yakalanma ve Covid-19’dan ölme- karşı karşıya kalmalarına neden olan faktörler nelerdir?  Araştırmacılar göçmen grup ve etnik azınlıkların Covid-19’dan ciddi bir şekilde etkilenmelerinin ve ölüm riskinin yüksek olmasının altında yatan nedenleri onların ekonomik ve sosyal alanda karşı karşıya kaldıkları eşitsizliklere bağlamaktalar. İşte en önemlilerinden bazıları: 

  • Sağlık sistemine erişim ve kullanım: Göçmen gruplar ve etnik azınlıklar dil ve iletişim sorunu, sistemi yeterince tanımamak vb. gibi farklı nedenlerden dolayı sağlık sistemine erişmekte güçlük çekiyorlar ve bu yüzden de sağlık sisteminden yeterince yararlanamıyorlar.
  • Çalışma koşulları: Göçmen grup ve etnik azınlıklara mensup birçok insan Covid-19’un yayılmasına müsait, sosyal mesafenin gerçekleşmesinin zor olduğu fabrika ve restoran gibi toplu alanlarda çalışmaktalar.
  • Düşük eğitim ve gelir düzeyi: eğitim ve gelir düzeyi düşük insanlar genellikle evden çalışma olanaklarının pek olmadığı, çalışma koşullarının esnek olmadığı işlerde çalışmaktalar. Bu durum onları her gün işe gidip-gelme ve bazen hasta olsalar bile işten ayrılamama gibi bir zorunlulukla karşı karşıya bırakıyor ki buda Koronavirüsle temas riskini artırıyor.
  • Ev koşulları: Göçmen grup ve etnik azınlıklara mensupların büyük bir çoğunluğu kalabalık hanelerde ve insan sirkülasyonunun yoğun olduğu binalarda yaşıyorlar. Bu ortamlarda sosyal mesafe uygulamasının çok zor olması virüsün yaygınlaşmasını kolaylaştırıyor.
  • Ayrımcılık: Avrupa’da sağlık ve iyi olma halini korumaya yönelik sağlık, lojman, eğitim, adalet vb. gibi birçok toplumsal alanda ayrımcılık maalesef hala önemli bir faktör. Ayrımcılık, kronik stres yol açtığı gibi sosyal ve ekonomik koşullara da olumsuz bir etki yapmakta ve sosyoekonomik düzeyi düşük grupların COVID-19 riskiyle daha fazla karşı karşıya kalmalarına katkıda bulunmakta.

Eğer statülerine, kökenlerini ve etnik aidiyetlerine bakılmaksızın, herkesin güvenli bir yaşam sürdüreceği, yani haysiyetli bir yaşam ve ölümün eşit paylaşılacağı bir toplum arzulanıyorsa, dezavantajlı göçmen grupların ve etnik azınlıkların Covid-19’dan korunması kamusal bir öncelik olmak zorundadır.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı