Sibel Arslan’ın dokunulmazlığının kaldırılmasını nedeni, Arslan’ın 14 Haziran 2020 tarihindeki kadın grevi gününde yapılan bir eylemde, göstericiler ile polis arasında yaşanan gerginliğe müdahale edip aracılık etmek istemesiydi. Eylem sırasında polis Sibel Arslan’ı hedef almış, alandan zorla uzaklaştırmıştı.
Arslan ile ilgili soruşturma açan kanton savcılığı, Federal Meclis üyesi Sibel Arslan’ı izinsiz bir gösteriye katılmakla ve güvenlik görevlilerini engellemekle suçluyor. Suçlamalar arasında trafiği aksatmak ve Covid Yasası‘nı ihlal etmek de yer alıyor.
Yerel basında yer alan haberlere göre, gösteriye katılanlar görevi nedeniyle Sibel Arslan’dan arabuluculuk talebinde bulundular. Arslan bu talep üzerine gösteri alanına geldi.
Başvuru reddedildi
Soruşturmanın başlatılabilmesi için Sibel Arslan’ın dokunulmazlığının kaldırılması gerekiyordu. Dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmayacağına Federal Meclis Komisyonu’nun karar vermesi gerekirken, Meclis‘in Dokulunmazlık Komisyonu, oybirliğiyle savcılığın başvurusunu önceki gün reddetti.
2’ye karşı 6 oy çoğunluğu ile karar alan Komisyon, Arslan’ın gösteriye gösterici olarak katılmadığını, Federal Meclis üyesi konumu nedeniyle arabuluculuk yapmak için oraya çağrıldığına vurgu yaptı.
Kantonlar Meclisi Komisyonu da bu karara uyarsa Arslan hakkında soruşturma açılmayacak. Komisyon’un bir sonraki toplantısı 20 Eylül 2021’de gerçekleşecek.
İnişli çıkışlı bir siyasi kariyer
Türkiye’de doğan Sibel Arslan 11 yaşında İsviçre’ye geldi ve 1991 yılından bu yana Basel‘de yaşıyor. BastA’dan Kanton Parlamentosu’na seçilen Arslan‘ın siyasi kariyeri kimi zaman inişli çıkışlı oldu. Aleyhinde başlatılan birçok kampanyaya göğüs geren Arslan, sol çevrelerin dayanışması ile 2015 yılında Federal Meclis’e girmeyi başardı.
Sibel Arslan, hem bir göçmen hem de bir kadın olması nedeniyle İsviçre’de herkesten daha sert saldırıya uğrayan bir parlamenter olarak biliniyor. Arslan son olarak, 2020 yılının Eylül ayında iklim eylemi yapan gençler Bundesplatz’ı işgal ettiğiklerinde, gençlerin sorunlarının dinlenilmesi gerektiğini ifade etmiş, daha sonra da Meclis önünde SVP‘li Andreas Glarner’in sözlü saldırısına maruz kalmıştı.
