İsviçreisviçre

Maaş kaynağı olarak entegrasyon sektörü… Kimler kazanıyor?

Federal Hükümet ve kantonlar her yıl, İsviçre’de yaşayan göçmenlerin yaşamını kolaylaştıracak ve entegre olmalarını sağlayacak bazı düzenlemeler yaparlar.

Bunun için her kanton kendine bir entegrasyon programı oluştururken, bu programlar entegrasyon ile ilgili projeler üreten kurumlar üzerinden yürütülür.

Bu projeler için milyonlarca franklık bütçeler de oluşturulur. Ancak söz konusu kurumlar, entegrasyon adında alınan paraların büyük bir çoğunluğunu genellikle kendi çalışanlarına maaş olarak dağıtırlar.

İsviçre’de entegrasyon konusu, göçmenlerin üzerinden edinilen kaynaklarla adeta maaş alan-veren bir sektör durumuna geldi. Devasa bütçelerle hayata geçirilen entegrasyon projelerinin göçmenler için ne kadar faydalı olduğu, yıllık olarak belirlenen bütçenin yüzde kaçının göçmenler için kullanıldığı ve bu çalışmaların ne kadar başarılı olduğu konuları soru hep işaretleriyle dolu olmuştur.

 Yardım kuruluşu HEKS göçmenlerin sırtından para kazanıyor

Bu durumun somut bir örneğini geçtiğimiz günlerde BaZ gazetesi ortaya koydu. Protestan Kiliseler Yardım Kuruluşu HEKS’in Basel’deki çalışma şeklini kaleme alan gazete, adeta bu tarz yardım kurumlarının işleyişini gözler önüne sermiş oldu.

Protestan Kiliseler Yardım Kuruluşu HEKS, vakıf hedefini; “Maddi ve manevi durumu iyi olmayan insanlara hizmet, mültecilere yardım ve bu hizmetlere sosyal bağlılık“ olarak ifade ediyor. Ancak dile getirilen bu hedef ve değerler Basel şubesinde kaybolmuş gibi görünmekte.

BaZ‘ın haberine göre HEKS, “Linguadukt Entegrasyon“ isimli bir tercüme programı ile, göçmenleri düşük ücretlere çalıştırıp, rekabet yasağı ve ceza anlaşmaları ile göçmenlerin İsviçre yaşamına entegre olmalarını engellerken, aynı zamanda göçmenler üzerinden çok iyi paralar kazanıyor.

En çok parayı tercüme hizmeti Linguadukt ile kazanan HEKS, 2015 yılında 1,5 milyon frank, 2016 yılında ise 1,7 milyon frank kazanmış.

HEKS, çevirmenlerini özellikle hastanelere, sosyal yardım kurumlarına ve okullara yönlendiriyor. 2016 yılında 147 tercümanın, 57 dilde, 18.982 saat tercüme yaptığı ifade ediliyor.

HEKS’in başka bir kampanyası ise “Farbe bekennen“. Kurum bu kampanya ile, hazırlattığı renkli kol bantlarından yola çıkarak mülteci krizine vurgu yaparken, aynı zamanda İsviçre’nin insancıl tarafını tanıtmak istiyor.

HEKS’e gelen insanların entegre olmaları gerektiği için, kurum gelenlere farklı olanaklar sunuyor. Farklı kültürlerden ve sosyal dezavantajlı insanların etkili ve güvenli bir şekilde entegre olmalarını da hedefleyen HEKS; göçmenlerin becerilerini kullanmak, göçmenlere iş bulmalarında yardımcı olmak ve aynı anda iş bulma şanslarını yükseltmek gibi görünse de, BaZ’ın elindeki somut verilere bakıldığında ortaya çok farklı sonuçlar çıkıyor.

Örneğin tercümanlar iş anlaşmalarına dayanarak hiçbir temel maaş alamazlarken, sadece çalıştıkları saatler için ücret alıyorlar. Kurum tercümanların saat ücretleri 45.90 frank olarak hesaplıyor. Bunun yanı sıra, Basel içinde çalıştıklarından dolayı tercümanlara yol masrafı olarak 10 franklık bir ek ücret de ödeniyor. Basel’den en fazla 20 km uzaklıkta bulunan yerler için ise yol masrafı 27 frank olarak belirlenmiş. Yani sadece iş olduğunda ücret aldıkları için, ay sonunda tercümanların ellerine geçen maaş her ay değişiyor.

HEKS ise, kurum olarak bu tercüme hizmetleri için saat başına yaklaşık 90 frank talep ediyor.

147 tercümandan sadece 10’unun aylık çalışma saati 50’yi buluyor. Bu işe aylık 2500 franka denk geliyor.

Buna rağmen Basel’deki HEKS bürosunda 9 kişi çalışıyor ve bu çalışanların büyük bir çoğunluğu İsviçreli. Bu 9 çalışanların herbirinin aylık maaşı ise,% 100 çalıştıklarında 5 bin frankın üzerinde.

Yani BaZ’ın demesi o ki, büroda çalışan İsviçreliler maaşları ile geçinebiliyorlarken, birlikte çalıştıkları göçmenlerin iş anlaşmaları ve maaşları sınırlı. Tercümanların, anlaşmaları gereği başka yerlerde çalışmaları da yasak. Bu yasak iş anlaşmasının iptalinden sonra da 1 yıl boyunca geçerli kılınıyor. Bu maddeye uymayan tercümandan, ceza olarak yıllık maaşının yüzde 10’u talep ediliyor.

Başka bir yerde işlerini yapamayan ve maksimum 2500 frank kazanan tercümanların büyük bir çoğunluğu, geçinemediği için sosyal yardım almak zorunda bırakılıyor. Bu durum onların İsviçre vatandaşı olmalarına engel de teşkil ediyor.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı