Tüm önlemler kalktı. Koronavirüs’ün gelişimi nasıl takip ediliyor?
Federal Sağlık Dairesi (BAG) tarafından daha önce günlük olarak verilen Korona vaka sayıları artık haftalık olarak açıklanıyor. Her ne kadar Federal hükümet ve kantonlar verilerini açıklamayı azaltsalar da Korona salgını henüz bitmedi. Salgının dinamiklerini ve gelişimini gözlemleyebilmek için bazı uygulamalar önemli olmaya devam ediyor.
Koronavirüs‘ün dinamikleri ve gelişimi şu yollarla gözlemleniyor;
Testlerdeki pozitiflik oranı
İsviçre’de, gerçekte kaç kişinin enfekte olduğu tam olarak söylenemiyor. Bunun nedeni ise, bildirilmeyen vakaların çok sayıda olması ve virüsü kapanların büyük bir kısmının BAG’nin verilerine dahil edilmemesi.
Federal Hükümet Koronavirüs tedbirlerini 1 Nisan itibari ile kaldırırken, toplu taşıma araçlarında maske takma zorunluluğu ile pozitif test sonrası 5 günlük izolasyon ve karantina zorunluluğunun sona erdiğini duyurmuştu.
BAG verilerine göre İsviçre’de pozitiflik oranı ortalama %20’lerde seyrederken, virüs hala son derece güçlü bir şekilde dolaşıyor.
Atık su analizi
ETH’nın su araştırma enstitüsü Eawag, atık sulardaki Covid gen dizilerini tespit edebilmek için 2020 yılının Şubat ayında bir proje başlattı. Proje dahilinde; Zürich, Bern, St. Gallen ve Lozan bölgelerini de kapsayan altı atık su arıtma tesisinden düzenli olarak veriler toplanıyor.
Eawag’a göre, geleneksel testlerden bağımsız olan bu çalışma yöntemi oldukça güvenilir.
Eawag çevre mühendisi Christoph Ort bununla ilgili olarak;“Herkes tuvalete gider ve dişlerini fırçalar. Bu sayede insanların önemli bir kısmı virüsün genetik materyali olan RNA’sını kirli suda bırakır” diyor.
Atık sulardaki Covid gen dizilerinin sayısının artması, rapor edilen vakalardan bağımsız olarak enfeksiyon oranının tekrar yükseldiği anlamına geliyor.
Hastanelerdeki doluluk oranı
Sağlık uzmanlarına göre hastalığın şiddetli seyri gelecekte de belirleyici olmaya devam edecek. Şu anda Covid hastalarının küçük bir kısmı yoğun tıbbi bakıma ihtiyaç duyuyor.
Yoğun bakımlardaki doluluk oranı da yeni varyantların dolaşımda olup olmadığına dair ipuçları verebilir.
Aşılar
Sağlıkçılar, aşılarını yaptırmamış olanların aşılanmış olanlara göre çok daha yüksek bir hastaneye yatış riski taşıdıklarını ifade ediyorlar. Örneğin 60 yaş üstü aşısız olanlar, aşılı olanlara göre yaklaşık dört kat daha fazla hastaneye yatış riskine sahipler. Buna ek olarak, aşılanmamış olanlarda görülen ölümler, aşılananlara göre çok daha fazla.
Öte yandan, aşılanmamış birçok insanın en az bir kez enfekte olduğunu belirten uzmanlar, bu sayede belirli bir düzeyde bağışıklık koruması oluştuğunu da belirtiyorlar.
Ölümler
Ölüm sayısı da önemli göstergelerden biri olmaya devam ediyor. İsviçre’de Covid enfeksiyonu sonucunda yaklaşık 13 bin 500 insan hayatını kaybetti.
Verilere göre, ortalama olarak her gün 7’den fazla, her hafta ise 50’den fazla insan Koronavirüs’ten kayanaklı olarak hayata gözlerini yumuyor. Bu rakamlar birinci ve ikinci dalgalar sırasında çok daha yüksekti.
2020’de İsviçre’de ölenlerin sayısı normalden 9500 kişi daha fazla oldu. Bu rakam, son 100 yılın en yüksek ölüm oranı olarak kayıtlara geçti.
Uzun süreli Covid etkisi
Covid hastalıklarının uzun süreli etkileri yavaş bir şekilde ortaya çıkıyor. İsviçre’de uzun süreli Covid etkisi altında olan 2 bin‘den fazla insan IV emekliliği için başvuruda bulundu. Durumdan muzdarip olanların bazıları para almaya başlarken, uzun süreli Covid’in sosyal güvenlik kurumlarına milyonlarca franlık bir bütçeye mal olacağı öngörülüyor.
Çoğu uzun süreli Covid hastası IV’a kaydolmadan önce uzun bir süre bekliyor. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda, gelecekte IV’a başvuru sayılarının daha da artacağı söylenebilir.
Zürich Üniversitesi’nde epidemiyolog olarak görev yürüten Milo Puhan‘ın yaptığı bir çalışma ile; testi pozitif çıkanların %16’sının, bir yıl içinde tamamen iyileştiklerini hissetmedikleri tespit edildi.
Covid etkisinin uzun vadede, ekonomi ve sağlık sistemi üzerinde önemli bir yük oluşturacağı tahmin ediliyor.
