Aydın Yıldırım

Editörün notu-İsviçre gündemi; İsviçre’de yoksulluk

isvicre gündemi, isvicre haberleri, www.haberpodium.ch

Aydın Yıldırım

Genel Yayın Yönetmeni

a.yildirim@haberpodium.com

 

 

İsviçre Sosyal Yardımlar Konferansı’nın (SKOS) güncel rakamlarına göre, İsviçre’de yaşayan bir kişinin geçinebilmesi için en az 2.600 Frank’a ihtiyacı var. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim sınırı ise 4.900 Frank. Verilere göre, ülkede yaşayan 530 bin kişi, asgari bir geçim ücretine sahip. Buna ek olarak, yaklaşık 500 bin kişi ise yoksulluk riski ile karşı karşıya bulunuyor.

İsviçre’de yoksulluk son 20 yılda daha da arttı. Nüfusu 8 milyonun üzerinde olan İsviçre’de, bir milyondan fazla insan ya yoksul ya da yoksulluk potansiyeli taşıyor. Ülkedeki yoksulluk riskini genellikle; göçmenler, işsizler, eğitim seviyesi düşük olanlar, çalışma ücreti düşük olanlar, iki çocuktan fazlasına sahip olan aileler ve tek başına yaşayanlar taşıyorlar. Fabrikaların ülke dışına taşınmaları, iş mekanizması dahilinde kalmayı ve başka bir iş bulmayı daha da zorlaştırıyor.

Genel olarak yaşam koşullarının kötü olması, beraberine borçlanmaları ve sağlıksal sorunları da getirirken, kişiler genellikle bu durumdan kurtulmak için pek de çıkış yolu bulamıyorlar. Çocuklar ise, anne-babalarının bu yoksulluğunu miras olarak devralıyorlar.

Sürekli olarak sosyal sigortaları kısıtlayan ve her alanda tasarrufa giden İsviçre devletinin bu uygulamaları, sosyal refah açısından tehdit oluşturuyor. Ülkenin yoksullukla mücadelede uzun vadeli ve etkili çözüm önerileri bulunmuyor maalesef. Atılan adımlar ise oldukça zayıf. Buna, şu sıralar gündemde olan “Çocuk bakımı için ailelere yapılacak olan maddi yardım“ konusunu örnek gösterebiliriz.

Federal Hükümet, Federal Meclis’in ve Senato’nun da desteği ile İsviçre’de yaşayan çocukların yoksulluklarını azaltmak istiyor. Son verilere göre, İsviçre’de şu an itibarı ile 250 bin çocuk yoksulluk içinde yaşıyor. Hükümet bu durumu biraz olsun iyileştirmek adına, gelecek beş yıl için 100 Milyon Frank’lık bir bütçe düşünüyor. Bu maddi destek ile, yoksul ailelere ihtiyaç temelli katkı sunulması öngörülüyor. Ancak 250 bin yoksul çocuk için 5 yıl boyunca yapılacak olan 100 Milyon Frank’lık bütçenin etkili olup olmayagı soru işaretleriyle dolu.

Konuyu, farklı boyutları ile yazarlarımız Derya Özgül ve Bülent Kaya da ele aldılar.

………

Yaz tatili dönemi yaklaşıyor. Ancak buradan Türkiye’ye gidecek olan birçok insan tedirgin. Tedirginliğin temel sebebi ise İsviçre’den Türkiye’ye yapılan ihbar faaliyetleri.

Konu, Basel’de görev yapan Türkiye kökenli bir polisin, muhalif düşüncelere sahip olan Türkiye kökenlilere ait bazı gizli bilgileri UETD İsviçre ve T.C. Konsolosluğu üzerinden Ankara’ya ulaştırılması haberi ile bir kez daha gündeme geldi. Haber Basler Zeitung’a aitti. Bu konuya ilişkin tartışmaların İsviçre basınına nasıl yansıdığını geçtiğimiz sayımızda geniş çaplı ele almıştık.

Son dönemlerde İsviçre’den Türkiye’ye giden ve havaalanında gözaltına alınıp sorgulananların sayısında önemli artışlar var. Sosyal medya ile ilgili paylaşımlarımlarından dolayı gözaltına alınan bu insanların kimisine kendi ülkesine giriş yasağı konulup geri gönderilirken, kimisi ise uzun süre gözaltında tutuluyor.

OHAL’in de getirdiği keyfi uygulamalara maruz kalan bu insanlar, buradan yapılan ihbarlarla tutuluyorlar. İhbar mekanizmasında Facebook gibi sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar önemli bir etkiye sahip.

Bu dönemde Türkiye’ye gidecek olanlara önerilerimiz şöyle;

– Profilinizi kapalı tutun ve yakınen tanımağınız kişilerin arkadaşlığını kabul etmeyin.

– Türkiye’ye gittiğinizde akıllı telefonlarınızı yanınızda bulundurmayın.

– Türkiye’ye gitmeden önce yakınlarınızı haberdar edin.

– Türkiye’de yaşanan herhangi bir gözaltı durumunda İsviçreli yetkilileri haberdar edin.  helpline@eda.admin.ch üzerinden de İsviçre Dışişleri Bakanlığı yetkililerini     haberdar edebilirsiniz.

– Basel Kanton Savcılığı da, bu konuda sıkıntı yaşayanlara destek vermek istediğini belirtiyor. Basel bölgesinde kalanlar, meldung.2269@stawa.bs.ch maili üzerinden savcılık yetkililerine başvuru yapabilirler.

Bu ihbar mekanizması İsviçre’de de tersine işliyor. Burada ise, genellikle bu ihbar mekanizmaları içinde olan UETD gibi kurumların temsilcileri ve üyeleri takip edlip İsviçreli resmi kurumlara ve basına bildiriliyor.

Gelinen aşamada, kurulan bu ihbar mekanizmalarının buradaki toplumsal dokuya ve huzura zarar verdiğini bir kez daha vurgulamakta fayda var.

Sevgiyle…

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı