Yasa karşıtı olan sikâyetçiler, oylama içeriğinin açıklandığı kitapçıkta objektif bilgiler olmadığını, içerikteki bilgilerin oy kullanma hakkına sahip olanlar açısınan net bir görüş oluşturmadığını ve sunulan bilgilerin yanıltıcı olduğunu ifade ediyorlar.
Şikâyetçiler arasında Federal Parlamento üyesi Christian Dandrès (SP) ile eski parlamenterlerden Nils de Dardel (SP) de bulunuyor.
Şikâyetçiler, sunulan bilgilerin yanıltıcı olduğundan ve önemli hukuki sonuçların göz ardı edildiğinden yakınıyorlar.
Örneğin kitapçıkta yer alan “Polisin planlı terör eylemlerine karşı hiçbir önleminin olmadığı“ iddiası doğrulanmıyor. Buna ek olarak, oylamaya sunulan Terörle Mücadele Yasası’nın temel insan haklarına saygı duyduğu ifadesinin de yanlış olduğu vurgulanıyor.
Benzer şikâyetler Tessin, Zürich, Luzern, Obwalden, Bern ve Thurgau kantonlarından da geldi.
Şikâyetlerle, oylamadan feragat edilmesi ve başvurunun geri çekilmesi talep ediliyor.
Uluslararası Af Örgütü de tepki göstermişti
Uluslararası Af Örgütü, yasa ile ilgili istişareler sürecinde ve Parlamento görüşmeleri sırasında bu düzenlemeye karşı tepkisini dile getirmişti.
Yasada yer alan “potansiyel teröristler” ve “terörist faaliyetler” gibi tanımlar bu belirsizliğe örnek olarak gösterilirken, yasanın özgürlüğü kısıtlayan katı önlemleri dayattığına dikkat çekiliyor.
Düzenleme ile, sadece bir cezai suç tehdidi veya “korku yayma” nın, yetkililer tarafından somut delil sunmaya gerek kalmadan cezai bir suç olarak görülebilecek.
Referandum öncüleri düzenlemenin çocuklar için olan koruyucu önlemleri ortadan kaldırılacağını, polisin herhangi bir suç olmaksızın 12 yaşından itibaren çocuklara müdahale etmesine izin verilecek olmasının son derece endişe verici olduğunu söylüyorlar.